Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/353 E. 2019/795 K. 23.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO : 2019/353
KARAR NO : 2019/795
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/09/2017
NUMARASI : 2015/422 Esas – 2017/927 Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Rücuen Tazminat)
KARAR TARİHİ : 23/12/2019
Taraflar arasında görülen davada verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmakla; re’sen dikkate alınabilecek hususlar ayrık olmak üzere istinaf talep ve gerekçeleri ile tarafların ilk derece mahkemesinde ileri sürdükleri iddia ve savunmalar esas alınmak sureti ile dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 16.09.2014 tarihinde müvekkili şirket nezdinde kasko sigortası ile teminat altına alınan … plakalı aracın …. Tic.San.’ın yasal sorumluluğunda iken test sürüşü esnasında alev alarak yandığını, davalı sigorta şirketi ile adı geçen şirket arasındaki paket sigorta poliçesi uyarınca, bu poliçede verilen test sürüşü teminatı gereği araçta meydana gelen hasardan sorumlu olduğunu, davacının sigortalısına ödediği 28.700,00 TL’nin ödeme tarihi olan 11.12.2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ve davalı sigorta şirketi bakımından protokol gereği temerrüdün müeyyidesi olarak 5 puan fazla faizin ilavesiyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıya sigortalı … plakalı aracın yanmasından dolayı sigortalısı çalışanın bir kusurunun bulunmadığını, faizin de 5 puan fazlasına hükmedilmemesi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece alınan rapor doğrultusunda davanın kabulü ile 28.700,00 TL’nin avans faizine 5 puan ilave edilmek suretiyle bulunacak avans faizi üzerinden davalı taraftan tahsiline karar verilmiştir.Karara karşı davalı sigorta şirketi vekili; hükme esas alınan bilirkişi raporunun yetersiz olduğunu, aracın yetkili servise getirilmeden önce yetkisiz bir serviste onarım gördüğünü, bu onarım esnasında yapılan işlemlerin hasarın gerçekleşmesine etkisini bulunup bulunmadığının araştırılmadığını, Ford markası standartları gereği yapılması gereken işlemlerin ne olduğu konusunun tespit edilmediğini, protokole de yanlış anlam verilerek faize %5 avans faizi ilavesinin haksız olduğunu, faize ödeme tarihinden itibaren hükmedilmesinin de doğru olmadığını ifade ederek istinaf başvurusunda bulunmuştur.Dava, davalı sigorta şirketine paket sigorta sözleşmesi ile sigortalı bulunan işyerinde test sürüşü esnasında davacı sigorta şirketine kasko sigortası ile sigortalı olan aracın yanması neticesinde meydana gelen hasarın rucuen tazmini istemine ilişkindir.Taraflar arasında poliçenin varlığı, geçerliliği, hasarın oluşumu ve hesaba ilişkin ihtilaf bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, test sürüşü sırasında meydana gelen hasardan davalı sigorta şirketine sigortalı olan şirketin kusura dayalı sorumluluğunun bulunup bulunmadığı, giderek dava dışı şirketin üçüncü kişilere verilecek zararları teminat altına alan sigorta şirketinin de sorumlulu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. İlk derece mahkemesince alınan bilirkişi raporunda aracın test sürüşü için 2 kilometre seyrettikten sonra egzoz manifoltundan başlayarak yandığı ve bütün mekanik ve elektrik aksamının hasar gördüğü, dosyadaki beyanlar dikkate alındığında aracın yakıt sisteminde kaçak olması ve sıcak egzoz sistemi üzerine düşen yakıtın tutuşması sonucu yangının başlamış olma ihtimalinin bulunduğu, servis teknisyenlerinin aracın beynindeki arıza kayıtlarını tek tek incelemesi gerekirken, bu kayıtları silme yoluna gittikleri, arıza kayıtlarının tek tek incelenmesi neticesinde arıza kaydında yakıt sisteminde kaçak olduğu belirtiliyorsa emme sisteminin incelenmesi veyahut herhangi bir yerde elektriksel bir kısa devre kaydı varsa ilgili kısmın incelenmesi ve daha sonradan test sürüşüne çıkılması gerekirken çekici üzerinde servise getirilen aracın test sürüşüne tabi tutulmasının doğru olmadığı, aracı servise getirenlerin olası riskleri dikkate alarak aracı yürütmedikleri halde servis teknisyenlerinin aynı hassasiyeti göstermedikleri, beyindeki arıza kayıtlarını incelemeden sildikleri, bu şekilde gerekli önlemler alınmadan test sürüşüne çıkılması neticesinde aracın yanarak hasar görmesinden sorumlu oldukları kanaatinde bulunulmuştur.Davalı sigorta şirketine sigortalı bulunan dava dışı şirket ile davacı şirketin sigortalısı arasında hasar gören aracın tamir ve onarımı konusunda sözleşmesel ilişki bulunmaktadır. Bu sözleşmeye göre dava dışı şirket, aracı hasarsız bir şekilde sözleşen tarafa teslim etmekle yükümlüdür.Türk Borçlar Kanunu’nun 112. maddesinde, borç hiç veya gereği gibi ifa edilmezse borçlu kendisine hiçbir kusurun yüklemeyeceğini ispat etmedikçe alacaklının bundan doğan zararını gidermekle yükümlü olduğu açıklanmıştır. Bu durumda aracın onarımını yapan dava dışı sigortalı şirketin oluşan hasardan dolayı kendisine hiçbir kusurun yüklenemeyeceği ispat edilmedikçe davalı sigorta şirketi hasardan sorumludur.Dosya kapsamında bu yönde davalı vekilince herhangi bir ispat ortaya konulamadığı gibi alınan bilirkişi raporunda da arıza kayıtları tek tek incelenerek yanma veya başkaca hasara neden olabilecek arıza kayıtları giderilerek, buna ilişkin önlem alındıktan sonra test sürüşüne çıkılması gerekirken aksi yönde hareket edilmesi nedeniyle kusurlu oldukları anlaşılmaktadır. Bu itibarla, davalının buna ilişen istinaf itirazı yerinde değildir.Yine, davalı şirketin taraf olduğu protokol hükümlerine göre % 5 ek faiz işletilmesine ve ödeme tarihinden itibaren faize hükmedilmesinde de isabetsizlik bulunmamaktadır. Bu durumda yapılan yargılamaya, toplanan delillere, dosya içeriğine, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR:Yukarıda açıklanan gerekçe ile;1-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b/1 maddesi hükmü uyarınca davalı vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,2-Alınması gereken bakiye 1.929,10 TL istinaf karar harcının istinafa başvuran taraftan tahsil edilerek hazineye irat kaydına,3-İstinafa başvuran tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,4-Artan gider ve delil avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,5-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda dava değeri (28.700 TL) göz önünde bulundurularak 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-a maddesi gereğince her iki taraf yönünden kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.23/12/2019