Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/3529 E. 2021/1697 K. 16.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/3529
KARAR NO: 2021/1697
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 01/10/2018
NUMARASI: 2014/1935 (E) 2018/911 (K)
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 16/11/2021
Taraflar arasında görülen davada verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmakla; re’sen dikkate alınabilecek hususlar ayrık olmak üzere istinaf talep ve gerekçeleri ile tarafların ilk derece mahkemesinde ileri sürdükleri iddia ve savunmalar esas alınmak sureti ile dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili, davacıların desteği …’ın 16/01/2013 tarihinde yaya olarak yoldan geçerken davalı sürücü …’un davalı şirkete ait araçla çarparak ölümüne neden olduğunu belirterek davacılar için destekten yoksun kalma tazminatı ve her bir davacı için 75.000,00’er TL’den toplam 150.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesi talebinde bulunmuştur. Davalılar davanın reddini talep etmişlerdir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, davacı ile boşandığı eşinin aynı çatı altında birlikte yaşadıkları ve müteveffanın onun desteği olduğu kabul edilerek davacı eski eş … için 186.360,96 TL ve davacı … için 41.363,62 TL olmak üzere toplam 227.684,58 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, manevi tazminat davasının ise kısmen kabulü ile 15.000,00’er TL’den toplam 30.000,00 TL manevi tazminatın sigorta şirketi haricinde kalan davalılardan tahsiline karar verilmiştir. Karara karşı davalı sigorta şirketi vekili, davacı … ile müteveffa arasında desteklik ilişkisi ispatlanmamış olmasına rağmen nafaka alacağına göre değil, fiilen desteklik ilişkisi varmışcasına tazminat hesaplanmasının doğru olmadığını, hesaplamaya esas alınan gelirin de doğru bir şekilde tespit edilmediğini belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Davalı sigorta şirketi haricinde kalan davalılar bakımından maddi tazminat davasında verilen karar istinaf edilmemek suretiyle kesinleşmiş bulunmaktadır. Yine manevi tazminat tutarına yönelik istinaf başvurusu bulunmadığından ötürü manevi tazminat davasında verilen karar da taraflar bakımından kesinleşmiştir. Bu durumda istinaf incelemesi davalı sigorta şirketi bakımından açılan davada verilen maddi tazminat hükmüyle sınırlı olarak yapılacaktır. Desteğin gelirinin belirlenmesi tazminatın doğru tespitinde önemli bir yer tutmaktadır. Destekten yoksun kalma zararının belirlenebilmesi için müteveffanın son gelir durumunun net olarak belirlenmesi gerekir. Ne var ki, mahkemece yapılan ücret araştırması yetersiz bulunmaktadır. Desteğin hayatta iken en son çalıştığı iş yerinde tam olarak ne şekilde çalıştığı, ustalığa terfi edip etmediği, ne kadar ücret aldığı sorulup buna ilişkin maaş bordroları celbedilip, SGK’dan da iş yeri sicil dosyası da istenerek aylık ne kadar ücret üzerinden çalıştığı, hizmet döküm cetvelinde önceki çalıştığı iş yerlerinin faaliyet konusun ne olduğu, bu iş yerlerinde iddia edildiği üzere oto dizayn ustası olarak çalışıp çalışmadığı, çalışma süresinin hangi iş kollarında geçtiği, dolayısıyla ustalaşmasına yeterli nitelikte sabit bir mesleğinin bulunup bulunmadığı, mesleğine dair kalfalık, ustalık belgesi gibi bir belgesi olup olmadığı hususlarının araştırılması gerekirken, soyut tanık beyanına itibar edilerek, usta seviyesinde olup olmadığı, mesleği ile kıdemi de tam olarak belirlenmeden yapılan ücret araştırmasına dayalı olarak afaki bildirilen ücret üzerinden bir değerlendirme yapılmış olması doğru olmamıştır. Bu durumda yukarıda gösterilen şekilde araştırma yapılarak kazanç durumu tam olarak tespit edildikten sonra, aylık kazanç miktarı konusunda davalının kazanılmış hakkı da gözetilerek tespit edilecek aylık gelir üzerinden önceki rapordaki veriler aynen esas alınmak suretiyle ek rapor tanzimi istenerek sonucuna göre bir değerlendirme yapılıp karar verilmek üzere ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
KARAR :Yukarıda açıklanan gerekçe ile; 1-Davalı … Sigorta AŞ vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, 2-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a/6. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının maddi tazminat davası yönünden kaldırılmasına, 3-Maddi tazminat davasının yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine, 4-Peşin yatırılan istinaf karar ve ilam harcının istinaf kanun yoluna başvurana iadesine, 5-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-Davalı vekilinin, davacı … yönünden desteklik ilişkisinin varlığına ilişkin istinaf itirazının, kararın kaldırılması nedenine göre bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, 7-Davalı sigorta şirketi haricinde kalan davalılar bakımından maddi tazminat davasında verilen karar istinaf edilmemek suretiyle gerçekleşen kısmi kesinleşme hali ile aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmayan manevi tazminat davasına ilişkin gerçekleşen kesinleşme hali nedeniyle infazda tereddüt olaşmaması amacıyla ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda kesinleşen hususların tekrar edilmesi gerektiğinin gözetilmesine, Dair, 6100 sayılı HMK’nun 7251/39 md. ile değişik 362/1-g maddesi gereğince her iki taraf yönünden kesin olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oybirliğiyle karar verildi. 16/11/2021