Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/3501 E. 2021/1689 K. 16.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/3501
KARAR NO: 2021/1689
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/07/2018
NUMARASI: 2014/1496 (E) 2018/916 (K)
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 16/11/2021
Taraflar arasında görülen davada verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmakla; re’sen dikkate alınabilecek hususlar ayrık olmak üzere istinaf talep ve gerekçeleri ile tarafların ilk derece mahkemesinde ileri sürdükleri iddia ve savunmalar esas alınmak sureti ile dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, 08/03/2013 tarihinde, davalıların sürücüsü işleteni ve sigortacısı oldukları … plakalı aracın davacı adına kayıtlı … plakalı araca arkadan çarpması sonucunda aracın hasarlandığını, yetkili servis tarafından onarılan araçta 31.898,38 TL hasar meydana geldiğini, bunun yanında araçta değer kaybı oluştuğunu, tamirat süresince taksi kullanmak zorunda kaldığını belirterek 31.989,38 TL tazminatın 08/03/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi talebinde bulunmuştur. Davalılar … ve … vekili, düzenlenen kaza tespit tutanağına göre kusurlu tarafın davacı taraf olduğunu, davalı araç sürücüsünün alkollü olduğunun öğrenilmesi sonrasında davacının, hasar talebinde bulunduğunu, öncesinde ise herhangi bir talebinin bulunmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir. Davalı … AŞ vekili, kazanç kaybının teminat kapsamında olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, davanın kısmen kabulü ile 34.989,38 TL’nin (31.989,38 TL hasar bedeli + 3.000,00 TL değer kaybı) 08/03/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan (davalı … yönünden 30/05/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ve poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere) müştereken ve müteselsilen tahsiline; 1.050,00 TL araç mahrumiyet zararının ise 30/05/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’ndan tahsiline, bu talep yönünden davalı …’ ya açılan davanın reddine karar verilmiştir. Karara karşı davalılar … ve … vekili, kök raporun, ek raporun tebliğinden sonra tebliğ edildiğini, asıl rapora yönelik itirazlarda bulunmuş olmalarına rağmen yeniden ek rapor alınmadan karar verildiğini, bunun gerekçesinin de açıklanmadığını belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. Karara karşı davacı vekili, sigorta şirketi yönünden taleplerinin poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, araç mahrumiyet zararı ile değer kaybına ilişkin sigorta şirketinden talepte bulunulmamış olmasına rağmen bu yönden red kararı verilerek vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığını belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava, maddi hasarlı trafik kazasından kaynaklanan hasar bedeli ve değer kaybı ve araç mahrumiyet zararı istemine ilişkindir. 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 27. maddesinde “Hukuki dinlenilme hakkı” düzenlenmiştir. Buna göre davanın taraflarının yargılama ile ilgili bilgi sahibi olma, açıklama ve ispat hakkı bulunmaktadır. Maddenin gerekçesinde açıklandığı üzere bu hak Anayasanın 36. maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının en önemli unsurudur. İddia ve savunma hakkı olarak da bilinen bu hak, tarafların yargılama konusunda tam bilgi sahibi olmalarını, açıklama ve ispat hakkını tam ve eşit olarak kullanabilmelerini, yargı organlarının da bu açıklamaları dikkate alarak gereği gibi değerlendirme yapıp karar vermelerini zorunlu kılmaktadır. Hakim tarafları dinlemeden veya açıklama ve ispat hakkını kullanmaları için kanuna uygun biçimde davet etmeden hükmünü veremez. Aynı yasanın HMK.nun 281. maddesine göre; taraflar, bilirkişi raporunun, kendilerine tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde, raporda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilirler. Somut olayda, kök rapor henüz davalı tarafa tebliğ edilmeden davacı vekilinin itirazları doğrultusunda ek rapor alındığı, bu arada kök rapor, davalı tarafa tebliğ edilmeden ek rapor alındığının anlaşılması üzerine raporun, bu kerre davalılara tebliğe çıkarıldığı, davalılar vekilince de 23/05/2018 tarihli dilekçe ile ayrıntılı ve gerekçeli bir şekilde kök rapora itirazda bulunulduğu, ancak mahkemece, ek rapor alınmadan ve bunun gerekçesi de açıklanmadan davanın sonlandırıldığı görülmektedir. Davacı vekilinin itirazları doğrultusunda ek rapor alınmasına rağmen davalının itirazları doğrultusunda ek rapor alınmadan karar verilmesi, silahların eşitliği ilkesine aykırı olduğu gibi adil yargılanma hakkının en önemli unsuru olan hukuki dinlenilme hakkının ihlalini teşkil eder. Davanın esasına etkili delillerin toplanmamış ve/veyahut toplanan delillerin değerlendirilmemiş olması HMK 353/1-a/6. maddesinde kararın kaldırılması nedeni olarak öngörülmüştür. O halde, davalılar vekilinin kök rapora yönelik itirazları doğrultusunda ek rapor alınması, tarafların itirazlarına göre gerektiğinde heyet halinde oluşturulacak bilirkişiler eliyle inceleme yaptırılması ve sonucuna göre karar verilmesi amacıyla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir. Kabule göre de, araç mahrumiyet zararı bakımından reddedilen miktarı geçemeyecek şekilde vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken maktu vekalet ücretine hükmedilmiş olması doğru değil ise de; davalılar vekilinin istinaf başvurusu doğrultusunda hükmün bütünüyle kaldırılacak oluşu nedeniyle, bu husus, yeniden yapılacak yargılama neticesinde verilecek kararda değerlendirilmek üzere bu aşamada eleştirmekle yetinilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan gerekçe ile; 1-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a/6. maddesi uyarınca davalılar … ve … vekilinin istinaf kanun yoluna başvuru talebinin kabulüne, 2-İlk derece mahkemesi kararının bütünüyle kaldırılmasına, 3-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine, 4-Peşin istinaf karar ve ilam harcının istek halinde istinaf kanun yoluna başvurana iadesine, 5-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-Hükmün bütünüyle kaldırılmış olması nedeniyle davacı vekilinin istinaf başvurusu hakkında bu aşamada karar verilmesine yer olmadığına, davacı tarafından yatırılan istinaf karar ve başvuru harcının davacı tarafa iadesine, Dair, 6100 sayılı HMK’nun 7251/39 md. ile değişik 362/1-g maddesi gereğince her iki taraf yönünden kesin olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oybirliğiyle karar verildi. 16/11/2021