Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/348 E. 2019/764 K. 19.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/348
KARAR NO : 2019/764
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/10/2017
NUMARASI : 2017/4984 Esas – 2017/4862 Karar
DAVANIN KONUSU: Trafik Kazasından Kay. Destekten Yoksun Kalma Tazminatı
KARAR TARİHİ: 19/12/2019
Yukarıda yazılı Sigorta Tahkim Komisyonu/İtiraz Hakem Heyeti kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili sigorta tahkim komisyonuna vermiş olduğu dilekçesinde; 18/06/2014 tarihinde meydana gelen tek taraflı trafik kazasında eşi ….vefat ettiğini, kazaya sebep olan aracın ZMSS bulunmadığı için tazminattan Güvence Hesabının sorumlu olduğunu, davacının fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak 5.500,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının, davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Güvence Hesabı cevap dilekçesinde; davaya konu kazanın trafik kazası niteliğinde olmadığını, kazanın tarlada meydana geldiğini, yeni genel şartlar uyarınca sigortalının sorumluluk kapsamında destek şahsın kusuruna denk gelen tazminatın kapsam dışı olduğunu belirterek talebin reddine karar verilmesini talep etmiştir. Uyuşmazlık Hakem Heyeti karar ve gerekçesinde; 79.487,00 TL tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar vermiştir. Güvence Hesabı itiraz dilekçesinde; müteveffanın asli kusurlu olarak kazaya sebebiyet verdiğini, kazanın karayolu sayılmayan bir yerde meydana gelmesi sebebiyle talebin kabul edilmesinin mümkün olmadığını, davacıya tazminat ödenmesi halinde araç sürücüsüne rücu edildiği zaman mirasçısı olmaları durumunda başvuru sahibinden tahsili gerekeceğinden, alacaklı borçlu sıfatının birleşerek TBK md. 135 uyarınca da tazminat talebinin reddi gerektiğini beyan etmiştir.İtiraz Hakem Heyeti karar ve gerekçesinde; itirazın kabulü ile 2918 sayılı KTK’nın kapsamı başlıklı ikinci maddesine göre davanın karayolu sayılmayan yerde meydana gelmesi sebebiyle olayın kapsam dışı olduğunu, hakem heyetinin kararının kaldırılarak başvuru sahibinin talebinin reddine karar vermiştir.Davacı vekili istinaf dilekçesinde; kazanın meydana geldiği yerin karayolu sayılan yer olduğunun tartışmasız olduğunu, savcılıkça keşif yapılıp tanık dinlendiğini, istinaf başvurusunun kabulü ile itiraz hakem heyeti kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerektiğini talep etmiştir.Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminat istemine ilişkindir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Karara karşı davacı vekilince, dava konusu kazanın 2918 sayılı yasanın 3. Maddesinde tanımlanan trafik kazası niteliğinde olduğunu, kaza yerinin kamunun yararlanmasına açık nitelikte karayolu sayılan yer olduğu, bu nedenle tazminat taleplerinin kabulü gerekirken reddine karar verilmesinin yerinde olmadığı yönünde istinaf başvurusunda bulunulmuş olup Yargıtay 17. H:D’nin 2016/12156 E. 2019/7414 K. sayılı kararında ve benzer nitelikteki kararlarında içtihad olunduğu üzere Karayolları Trafik Kanunu’nun uygulanması için kazanın mutlaka karayolunda meydana gelmesi gerekmeyip karayolu ile bağlantısı olan, bir alanda meydana gelmesi halinde de karayolunda meydana gelmiş gibi kabul edilmektedir. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu (KTK)’nun 2. maddesi uyarınca, kamunun yararlandığı tüm yollar karayolu tanımı içindedir. Bu açıdan karayolunda taşıt trafiğine kamu yönetimince izin verilip verilmemesi önemli olmayıp fiilen bu amaçla kullanılması yeterlidir. Yine karayolu zemininin asfalt, beton, taş veya toprak olması arasında herhangi bir fark bulunmamaktadır. Bu açıdan köy, orman, dağ, tarla ve yayla yolları da karayoludur.Olay yeri inceleme raporunda, olayın, Çarşamba İlçesi, Karacalı Köyünde meydana gelmiş olduğu davaya konu trafik kazasının meydana geldiği yerin krokide tarla yolu vasıtasıyla karayolu ile bağlantısı bulunduğu anlaşılmaktadır. 2918 sayılı KTK’nun 2. maddesi gereğince karayolu bağlantısı olduğundan kazanın meydana geldiği yer karayolu sayılan yerlerdendir. Bu nedenle meydana gelen zarar teminat kapsamındadır. İtiraz hakem heyetinin bunun aksi yöndeki kabulü yerinde olmayıp davacının bu yöndeki istinafları yerinde bulunduğundan, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca İtiraz Hakem Heyeti kararının kaldırılarak dosyanın Sigorta Tahkim Komisyonuna iadesi için mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; yukarıda esas ve karar numarası yazılı İtiraz Hakem Heyeti kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddeleri uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Dosyanın yeniden değerlendirme yapılıp karar verilmesi için Sigorta Tahkim Komisyonuna iade edilmek üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,3-6728 sayılı Yasa’nın 36. maddesi ile değişik 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı 1 sayılı Tarifenin A) Mahkeme Harçları başlıklı bölümünün III- Karar ve ilam harcı başlıklı alt bölümünün birinci fıkrasının (a) bendi gereğince harç alınmasına yer olmadığına,4-Peşin alınan karar harcının İlk Derece Mahkemesince istinaf talep edene iadesine,5-İstinaf başvurusu için davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin, Sigorta Tahkim Komisyonunca verilecek nihai kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına,7- İstinaf yargılama giderleri için yatırılan gider avansından artan kısmın iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.19/12/2019