Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/3465 E. 2021/1477 K. 19.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/3465
KARAR NO: 2021/1477
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/10/2018
NUMARASI: 2015/408 Esas – 2018/1000 Karar
DAVANIN KONUSU: Maddi Tazminat (Trafik Kazasından Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 19/10/2021
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava ve uyuşmazlık; TBK’nın 54. maddesi kapsamında yaralamalı trafik kazasından kaynaklanan güç kaybı tazminatı istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince; “Tüm dosya kapsamı beraber değerlendirildiğinde; ilgili poliçenin geçerli bir poliçe olduğu anlaşılmış, davacının sözkonusu olayda müterafik kusuru olduğu tespit edilmemiş, davacının %52 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı ve 12/04/2013 tarihinden itibaren dokuz aya kadar bu durumun uzayabileceği anlaşılmıştır. Bilirkişi tarafından gerekçeli, hükme elverişli ve usulüne uygun rapor düzenlenerek geçici ve sürekli iş görmezlik tazminatı hesaplanmıştır. Hesaplanan tazminatların kaza tarihinde geçerli Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta poliçesi kişi başına sakatlanma ve tedavi teminatı dahilinde kaldığı anlaşılmıştır. Davacı yanın dava dilekçesi ile toplam 1.000,00 TL maddi tazminat talep ettiği daha sonra mahkememize UYAP sisteminden göndermiş olduğu 12/02/2018 havale tarihli dilekçesi ile davasını ıslah etmiş olduğu ve ıslah harcını dosyaya sunmuş olduğu görülmüştür. Dava dilekçesinde dava tarihinden itibaren faizi istenmiş olduğu anlaşılmıştır. Bu halde davanın kabulü ile, davacının geçici işgörmezlik zarar tutarı olarak 7.303,19 TL ve sürekli işgörmezlik tutarı olarak 119.965,34 TL’den toplam 127.268,53 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ” karar verilmiştir. Bu karara karşı, davalı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel Mahkeme tarafından verilen kararın tamamen eksik inceleme ve hatalı değerlendirme sonucunda verildiğini, müvekkilinin sorumluluğunun, kazaya karışan … plakalı aracın sürücüsünün kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, bu nedenle Adli Tıp Kurumundan kusur oranlarının belirlenmesi gerekirken bunun yapılmadığını, davacı, kaza tarihinde emekli olduğundan aktif dönem tazminatı hesaplanmasının hukuka aykırı olduğunu, yine davacı emekli olduğundan geçici iş göremezlik tazminatına hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, geçici iş göremezlik tazminatı tedavi giderleri kapsamında kaldığından, sorumluluğun SGK’ya ait olduğunu, kararın bu yönlerden usul ve yasaya aykırı olduğunu belirtmiştir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dosya kapsamından; 12/04/2013 tarihinde; davacının içerisinde yolcu olarak bulunduğu ve davalı Sigorta Şirketi’nin ZMS sigortacısı olduğu … plakalı araç ile … plakalı aracın kaza yapması neticesinde, davacının yaralandığı; ATK raporuna göre, davacının bu yaralanma nedeniyle %52.0 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı ve iyileşme (geçici iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceğinin mütalaa edildiği; işbu davada davacı tarafça, HMK’nın 107. maddesi kapsamında geçici ve kalıcı iş göremezlik tazminatının talep edildiği ve Mahkemece yapılan yargılama neticesinde, davacı tarafın talep artırım dilekçesi dikkate alınarak yukarıda belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır. Maçka Asliye Ceza Mahkemesinin 2013/189 Esas sayılı dosyasına ibraz edilen 29/06/2014 tarihli bilirkişi raporunda; kazanın meydana gelmesinde, davalı nezdinde ZMSS poliçesiyle sigortalı bulunan … plakalı aracın sürücüsünün asli, … plakalı aracın sürücüsünün ise tali kusurlu olduğu mütalaa edilmiştir. Bilirkişi raporunun yapılan incelemesinde; raporun, trafik kazası tespit tutanağında belirtilen oluşa uygun olduğu tespit edilmiştir. Davalı Sigorta Şirketi nezdinde ZMSS poliçesiyle sigortalı bulunan … plakalı araçta yolcu olan davacı taraf, dava dilekçesinde zararının tamamını davalıdan talep etmiştir. TBK’nın 61. ve 163. maddelerine göre; davacı taraf, zararının tümünü, bir başka deyişle %100 kusur oranı üzerinden, davalıdan talep etmeye hakkı bulunmaktadır. Bu nedenle davalı vekilinin kusur oranının tespitine yönelik istinaf iddia ve itirazı yerinde değildir. Mahkememce karara dayanak yapılan 05/10/2017 tarihli bilirkişi raporunda; davacının geçici iş göremezlik zararı 7.303,16 TL, sürekli iş göremezlik zararı ise 119.965,34 TL olmak üzere toplam zararının 127.268,53 TL olduğu mütalaa edilmiştir. Bilirkişi raporunun yapılan incelemesinde, raporun, HMK’nın 279. maddesinde aranılan koşullara uygun olarak düzenlendiği, dosya kapsamına uygun, denetim ve hüküm kurmaya elverişli; geçici iş göremezlik zararından sorumluluğun da davalı Sigorta Şirketi’ne ait olduğu kanısına varıldığından, davalı vekilinin bu yönlere ilişkin istinaf iddia ve itirazları da yerinde değildir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine, 2-Harçlar Kanunu’na göre alınması gereken 8.693,71 TL harçtan, peşin alınan 2.174,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 6.519,71 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına, 3-Davalının istinaf başvurusu nedeniyle sarfettiği yargılama giderinin kendisi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekâlet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf yargılama giderleri için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde, dairemize ya da bulunulan yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilecek dilekçeyle Yargıtayda temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.19/10/2021