Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/3433 E. 2021/1813 K. 30.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/3433
KARAR NO: 2021/1813
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 02/07/2018
NUMARASI: 2016/82 Esas – 2018/756 Karar
DAVANIN KONUSU: Maddi Tazminat (Trafik Kazasından Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 30/11/2021
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava ve uyuşmazlık; 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14. ve TBK’nın 54. maddeleri kapsamında yaralamalı trafik kazasından kaynaklanan güç kaybı tazminatı istemlerine ilişkindir.İlk Derece Mahkemesince; “Denetime ve hüküm kurmaya elverişli bulunarak mahkememizce de benimsenen bilirkişi kurulu raporunda da belirtildiği gibi dava konusu kazaya karışan plakası meçhul kalmış taşıtın kimliği meçhul kalmış sürücüsünün hatalı sevk ve idaresinin takdiren % 50 oranında, davacı yaya …’ in hatalı davranışının da takdiren % 50 oranında etkili olduğu, davacının dava konusu trafik kazasına bağlı olarak meslekte kazanma gücü kaybı-efor kaybının % 100 olduğu, bunlara göre davacının talep edebileceği maddi zararının 204.958,51 TL olduğu, 2015 yılı kaza tarihinde davalı …nın sorumluluk bedelinin 290.000,00 TL olduğu ve anılan miktarın bu limitin içinde kaldığı, davalı tarafın davadan önce temerrüdün oluşmadığı saptanmış olmakla,davanın kabulüne, ” karar verilmiştir. Bu karara karşı, davalı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; cevap dilekçelerinde de belirttikleri üzere, kazanın gerçekliğinin ve plakası tespit edilemeyen bir araç olduğunu somut delillerle kanıtlanması gerektiğini, bu hususları ispatlayan hiçbir delilin dosya kapsamına alınmadan hüküm kurulduğunu, maluliyet raporunu kabul etmediklerini, maluliyet raporunda belirlenen hususların, dava konusu kazayla ilgili herhangi bir bağının bulunmadığını, Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulundan rapor alınması gerektiğini belirtmiştir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dosya kapsamından; 05/05/2015 günü saat 23:00 civarında, yaya olan davacıya, plakası tespit edilemeyen bir aracın çarpması nedeniyle meydana gelen trafik kazası neticesinde, davacının yaralandığı, olayın hemen akabinde düzenlenen trafik kazası tespit tutanağıyla da, bu hususun tespit edildiği anlaşılmıştır. Bir başka deyişle, plakası tespit edilemeyen bir aracın, davacıya çarptığı ve davacının yaralandığı hususu sabit olmuştur. Bu nedenle, davalı vekilinin, bu yöne ilişkin iddia ve itirazı yerinde görülmemiştir. Davalı vekilinin maluliyet raporuna yönelik itirazına gelince; Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi tarafından düzenlenen ve Mahkemece karara dayanak yapılan 01/08/2017 tarihli raporda; davacının geçirdiği trafik kazasına bağlı olarak gelişen meslekte kazanma gücündeki azalma oranının %100 olduğu mütalaa edilmiştir. Raporun yapılan incelemesinde; raporun, üniversitenin adli tıp anabilim dalı öğretim görevlilerince oluşturulan bilirkişi kurulu tarafından, kaza tarihinde yürürlükte bulunan 03/08/2013 tarih ve 28727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan ve 01/09/2013 tarihinde yürürlüğe giren Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği hükümleri dikkate alınarak düzenlendiği; raporun dosya kapsamına uygun denetim ve hüküm kurmaya elverişli olduğu kanısına varılmıştır. Bu nedenle, davalı vekilinin bu yöne ilişkin itirazı da kabul edilmemiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine, 2-Harçlar Kanunu’na göre alınması gereken 14.000,72 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 3.464,28 TL karar ve ilam harcının mahsup edilerek bakiye 10.536,44 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile Hazine’ye verilmesine, 3-Davalının istinaf başvurusu nedeniyle sarf ettiği yargılama giderinin kendisi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekâlet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf yargılama giderleri için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde, dairemize ya da bulunulan yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilecek dilekçeyle Yargıtayda temyiz yolu açık olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.30/11/2021