Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/3398
KARAR NO: 2022/37
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 02/07/2018
NUMARASI: 2015/921 (E) 2018/639 (K)
DAVANIN KONUSU: Maddi tazminat
KARAR TARİHİ: 12/01/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete ZMSS poliçesi ile sigortalı bulunan … plakalı araç ile davalı şirkete kasko sigorta poliçesiyle sigortalı … plakalı aracın 09/12/2014 tarihinde karıştıkları trafik kazası sonucunda davacıya sigortalı aracın sürücüsünün kusurlu olduğundan bahisle davalı tarafından müvekkili şirkete rücu edildiğini ve davacı tarafından davalıya 25/02/2015 tarihinde 17.000,00 TL ödeme yapıldığını ancak dava dışı sigortalı … tarafından Denizli 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2015/5 D. İş sayılı dosyasından yaptırılan kusur tespitinde kusurun tamamının davalıya sigortalı araç sürücüsüne ait olduğunun tespit edildiğini, yapılan ödeme ile davalının sebepsiz zenginleştiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 17.000,00 TL’nin ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili davanın reddini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Denizli 2.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/5 D.İş sayılı dosyasında, davalıya sigortalı araç sürücüsünün kusurlu olduğu belirtilmiş olmasına rağmen mahkemenin müvekkili şirkete sigortalı araç sürücüsünün kusurlu olduğu şeklinde yanlış değerlendirme yapıldığını, 21.03.2017 tarihli bilirkişi ayrık raporunda olayın ayrıntılı olarak incelendiğini ve kamera görüntülerinden kaza tutanağının hatalı düzenlendiği, müvekkiline sigortalı araç sürücüsünün en baştan itibaren anayolda seyir halinde olduğu, davalı şirkete sigortalı araç sürücüsünün ise geçme/sollama yasağı bulunan yolda önündeki aracı geçmede kusurlu olduğunun tespit edildiğini, Adli Tıp raporuna göre de; davalı şirkete sigortalı araç sürücüsünün tali kusurlu olduğunun tespit edildiğini, raporlarda davalı sürücüsünün kusuru belirlenmiş olmasına rağmen mahkemece davanın reddedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkili şirkete sigortalı araç sürücüsünün ehliyetinin yetersiz/uygun olmadığı belirtilse de dosyaya sunulan ehliyetin B sınıfı olduğunu, sigortalı aracın otomobil/binek aracı olması nedeniyle B sınıfı ehliyet ile kullanılabildiğini, Mahkemenin red gerekçelerinin hatalı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava, kazaya karışan karşı aracın kasko sigortacısı olan davalıya ödenen hasar tazminatının sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre istirdatı istemine ilişkindir. Somut olayda davacı sigorta şirketi nezdinde ZMMS poliçesi ile sigortalı bulunan … plakalı araç ile davalıya kasko sigortalı … plakalı aracın karıştığı kaza nedeniyle davacı tarafından aracı zarar gören 3. kişinin kasko şirketine yapılan ödemenin Denizli 2.Sulh Hukuk Mahkemesi’nin tespit dosyasında davacıya sigortalı araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığının tespit edildiğinden bahisle, kasko sigortacısına ödenen bedelin sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca davalıdan istirdatı talep edilmiştir. TBK’nın 78/1. maddesinde, borçlanmadığı edimi kendi isteğiyle yerine getiren kimsenin, bunu ancak, kendisini borçlu sanarak yerine getirdiğini ispat ederse geri isteyebileceği hüküm altına alınmıştır. Dava dilekçesinde, kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsünün kusurlu olduğundan bahisle davalı … Sigorta AŞ tarafından müvekkili şirkete yapılan başvuru üzerine hasar dosyası açılıp davalı sigorta şirketine 25/02/2015 tarihinde 17.000,00-TL ödeme yapıldığı, davacının dava dışı sigortalısı tarafından Denizli 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2015/5 D. İş sayılı dosyasından yaptırılan kusur tespitinde kusurun tamamının davalıya sigortalı araç sürücüsüne ait olduğunun tespit edildiği iddia edilmiştir. Davacının dava dilekçesindeki beyanlarına göre davacı taraf herhangi bir zorlayıcı neden bulunmaksızın davalı tarafa kendi isteği ile ödeme yapmış bulunmaktadır.Buna göre, borçlanmadığı edimi kendi rızasıyla yerine getiren kimse, bunu ancak kendisini borçlu sanarak yerine getirdiğini ispat ederse geri isteyebilir. Davacı tarafça bu hususun ispat edilemediği anlaşılmakla kendi isteği ile ödediği paranın istirdadını talep edemez. Yukarıda açıklanan gerekçeyle, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, dosya kapsamına uygun olmayan gerekçe ile davanın reddine karar verildiğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince gerekçenin düzeltilerek esas hakkında yeniden hüküm oluşturulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: A- Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile Yukarıda esas ve karar numarası belirtilen ilk derece mahkemesi kararının, HMK’nin 353/1-b/2. maddesi gereğince gerekçesi düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere kaldırılmasına, Buna göre: 1-Davanın reddine, 2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 35,90 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 27,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 8,20 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 3-Davacı tarafından sarfedilen yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, 4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2.maddesi uyarınca hesaplanan 2.040,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine, 5-HMK 120.maddesi gereğince; davacı tarafından yatırılan gider avansının arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN; 1-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar ve ilam harcının, istem halinde ilk derece mahkemesi tarafından yatıran tarafa iadesine, 2-İstinaf kanun yolu aşamasında davacı tarafından sarf edilen 98,10 TL istinaf kanun yolu başvuru harcı ile 37,50 TL posta gideri olmak üzere toplam 135,60 TL yargılama giderinin, davalıdan tahsil edilerek, davacıya verilmesine, 3-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekâlet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nin 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.12/01/2022