Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/3392 E. 2021/1679 K. 16.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/3392
KARAR NO: 2021/1679
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/09/2018
NUMARASI: 2016/30 (E) 2018/917 (K)
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 16/11/2021
Taraflar arasında görülen davada verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmakla; re’sen dikkate alınabilecek hususlar ayrık olmak üzere istinaf talep ve gerekçeleri ile tarafların ilk derece mahkemesinde ileri sürdükleri iddia ve savunmalar esas alınmak sureti ile dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, davalı sigorta şirketi tarafından teminat altına alınan … plakalı aracın, 25/06/2015 tarihinde karışmış olduğu kaza neticesinde müvekkilinin malul kaldığını belirterek şimdilik 1.000,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatın tazminatının davalı taraftan tahsiline karar verilmesi talebinde bulunmuştur. Davalı vekili cevabında, kazaya karışan … plaka sayılı aracın müvekkil şirket nezdinde ZMMS poliçesi bulunduğunu, davacının müvekkil şirkete karşı zarar gören 3. şahıs konumunda olmayıp, sigortalı araç sürücüsü olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, benimsenen ATK raporu doğrultusunda davacının kaza nedeniyle maluliyeti bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekili, maluliyete ilişkin raporun, özürlülük ölçütüne göre düzenlenmesi gerekirken; meslekte kazanma gücü kayıp oranı tespit işlemleri yönetmeliği uyarınca düzenlenmesinin doğru olmadığını belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava, trafik kazasından kaynaklı maluliyet tazminatı istemine ilişkindir. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85/1. maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi, bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumlu olacağı” aynı yasanın 91. maddesinde ise “işletenlerin, bu Kanunun 85’inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmakla zorunlu oldukları” düzenlenmiş; Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A.3 maddesinde de, “sigortacının, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, üçüncü şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde bu Genel Şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri, kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta limitleri dahilinde karşılamakla yükümlü olacağı.” açıklanmıştır. Davaya konu kaza, … plaka sayılı araç ile davalıya sigortalı … plaka sayılı aracın çarpışması şeklinde meydana gelmiş olup, zararının giderilmesini talep eden davacı taraf, sigortalı aracın sürücüsü konumundadır. Bu durumda, davacının, davalı sigortacıya karşı zarar gören 3. kişi konumunda olup olmadığı, bir başka ifadeyle davacının tazminat talebinin, trafik sigortası kapsamında olup olmadığı meselesi öncelikle çözümlendikten sonra davacının malul kalıp kalmadığı, giderek zararının araştırılması gerekirken, bu hususta bir değerlendirilme yapılmadan karar verilmiş olması doğru olmamıştır. Kabul şekli bakımından da davacının maluliyetinin bulunup bulunmadığı hususunun kaza tarihinde yürürlükte bulunan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Raporları Hakkındaki Yönetmelik hükümlerine göre tespit ve tayini gerekirken 11/10/2008 tarih, 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kayıp Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği doğrultusunda düzenlenen rapora göre karar verilmiş olması doğru olmamıştır.
KARAR: Yukarıda açıklanan gerekçe ile; 1-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a/6. maddesi uyarınca davacı vekilinin istinaf kanun yoluna başvuru talebinin kabulüne, 2-İlk derece mahkemesi kararının bütünüyle kaldırılmasına, 3-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine, 4-Peşin istinaf karar ve ilam harcının istek halinde istinaf kanun yoluna başvurana iadesine, 5-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, Dair, 6100 sayılı HMK’nun 7251/39 md. ile değişik 362/1-g maddesi gereğince her iki taraf yönünden kesin olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oybirliğiyle karar verildi. 16/11/2021