Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/339 E. 2019/760 K. 19.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/339
KARAR NO : 2019/760
İNCELENEN KARARIN
MAHKEME : İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/10/2017
NUMARASI : 2017/4952 Esas – 2017/4952 Karar
DAVANIN KONUSU: Güç Kaybı Tazminatı
KARAR TARİHİ: 19/12/2019
Yukarıda yazılı Sigorta Tahkim Komisyonu/İtiraz Hakem Heyeti kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili Sigorta Tahkim Komisyonuna başvurusunda; davalıya ZMSS ile sigortalı … plakalı otobüs sürücüsünün kusuru ile meydana gelen 22/02/2013 tarihli tek taraflı trafik kazasında yolcu konumunda olan müvekkilinin maluliyetin oluştuğunu, sigorta tarafından yapılan kısmi ödemenin zararı tam olarak karşılamadığını, aynı aracın ferdi koltuk sigortası da olduğunu, ancak sigorta şirketinin taraflarınca bilinmediğini, davalıya yapılan başvurunun sonuçsuz kaldığını beyan ederek fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak 100,00 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davacı vekili bilirkişi raporu doğrultusunda talebini 130.775,27 TL üzerinden ıslah etmiştir.Davalı sigorta şirketi cevap dilekçesinde; başvurudan önce yapılan ödeme sebebiyle sorumlulukları kalmadığını, mahkeme aksi kanaatte ise maluliyete ilişkin rapor alınması gerektiğini, önceden yapılan ödemenin dikkate alınması gerektiğini, emniyet kemeri takılmaması ve hatır taşıması sebebiyle indirim yapılması gerektiğini beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.Uyuşmazlık Hakem Heyeti karar ve gerekçesinde; davacının yolcu olarak bulunduğu otobüs içerisinde hatır taşıması ilişkisi olmayacağını, yine otobüs içerisinde emniyet kemeri takmama durumunun ispatlanmadığını, sunulan maluliyet raporunun karar vermek için yeterli olduğunu ifade ederek 130.775,27 TL üzerinden davanın kabulüne karar vermiş, davalı vekilinin itirazı üzerine itiraz hakem heyeti itirazı reddetmiştir. Davalı vekili bu kez istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; maluliyet oranının usulüne göre belirlenmediğini, raporu kabul etmediklerini, eksik inceleme ile hüküm kurulduğunu, olayda hatır taşıması olduğu halde indirim yapılmamasının usule aykırı olduğunu, davacının emniyet kemeri takmaması sebebiyle müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, karşı taraf lehine hükmedilecek vekalet ücretinin maktu vekalet ücretinin 1/5’i oranında olması gerektiği yönünden kararı istinaf etmiştir.Dava, trafik kazasından kaynaklanan yaralanma nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: 22/02/2013 tarihli tek taraflı trafik kazasında otobüs içerisinde yolcu konumunda bulunan davalının maluliyeti sebebiyle açtığı davada tahkim komisyonunun kabul kararı üzerine, davalı sigorta şirketi yukarıda açıklanan istinaf sebepleriyle istinaf başvurusunda bulunmuş ise de davacının otobüs içerisinde yolcu konumunda bulunduğu ve kaza tespit tutanağına göre emniyet kemerini takıp takmadığının belirlenemediği, dosyaya yansıyan hatır taşıması ve müterafik kusura ilişkin ve emniyet kemeri takılmadığı yönünde herhangi bir delil belge ve beyan bulunmadığı değerlendirildiğinde, tahkim komisyonunun hatır taşıması ve müterafik kusur hükümlerini uygulamadan karar vermiş olmasında usul ve yasaya aykırı bir durum görülmemiş, davalının bu yöndeki istinaflarının reddi gerekmiştir. Davalının maluliyet raporuna ve maluliyet oranına ilişkin istinaf talepleri değerlendirildiğinde; dosyada mevcut Dokuz Eylül Üniversitesi’nin raporu Çalışma Gücü, Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre düzenlenen 14/11/2016 tarihli rapor ile davacının % 28,2 oranında maluliyeti bulunduğu, Dumlupınar Üniversitesince düzenlenen 16/01/2014 tarihli özürlü sağlık raporunda da davacının engellilik durumunun %4 olduğu belirlenmiştir. Hal böyle olunca aynı kişiye ait birbiriyle fahiş oranda çelişen raporlar mevcut iken çelişkiler giderilecek şekilde rapor alınmaksızın karar verilmesi yerinde görülmediğinden, davalı vekilinin istinaf başvurusunun bu yönden kabulüne, HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca İtiraz Hakem Heyeti kararının kaldırılarak dosyanın Sigorta Tahkim Komisyonuna iadesi için mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; yukarıda esas ve karar numarası yazılı İtiraz Hakem Heyeti kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddeleri uyarınca KALDIRILMASINA,
2-Dosyanın yeniden değerlendirme yapılıp karar verilmesi için Sigorta Tahkim Komisyonuna iade edilmek üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,3-6728 sayılı Yasa’nın 36. maddesi ile değişik 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı 1 sayılı Tarifenin A) Mahkeme Harçları başlıklı bölümünün III- Karar ve ilam harcı başlıklı alt bölümünün birinci fıkrasının (a) bendi gereğince harç alınmasına yer olmadığına,4-Peşin alınan karar harcının İlk Derece Mahkemesince istinaf talep edene iadesine,5-İstinaf başvurusu için davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin, Sigorta Tahkim Komisyonunca verilecek nihai kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına,7- İstinaf yargılama giderleri için yatırılan gider avansından artan kısmın iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.19/12/2019