Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/338 E. 2019/823 K. 26.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/338
KARAR NO: 2019/823
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/10/2017
NUMARASI: 2017/5370 Esas – 2017/5370 Karar
(İtiraz Hakem Heyeti 28/09/2017 Tarih ve 2017/İHK-3746)
DAVANIN KONUSU: Tazminat
KARAR TARİHİ: 26/12/2019
Yukarıda yazılı Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili Sigorta Tahkim Komisyonuna yapmış olduğu başvuru dilekçesinde; müvekkili davacının yolcu olarak bulunduğu araca şerit ihlali yaparak çarpan … plakalı araç sürücüsünün sebebiyet verdiği 08/07/2015 tarihinde meydana gelen trafik kazasında, dosyada mevcut engelli sağlık kurulu raporuna göre müvekkilinin % 26 oranında maluliyetinin oluştuğunu, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere 40.000,00 TL kalıcı iş göremezlik tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili % 34 maluliyet oranına göre hesaplanan 248.755,48 TL tazminat üzerinden davasını ıslah etmiştir. Davalı … cevap dilekçesinde; davacının belirsiz alacak davası açmakta hukuki yararı olmadığını, sigortalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde bir kusuru olmadığını, davacının rahatsızlığı olmadığını, kaldı ki taşıma sınırının üzerinde yolcu bulundurulan bir araca binerek istiap haddinin aşıldığını ve bu yüzden müterafik kusurunun bulunduğunu, talebin reddine karar verilmesi gerektiğini beyan etmiştir. Uyuşmazlık Hakem Heyeti başvurunun kısmen kabulü ile; 186.556,61 TL tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tahsiline fazlaya ilişkin talebin reddine karar vermiştir. Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararına karşı davacı vekili, müterafik kusur uygulanmasının yerinde olmadığını, mahkeme aksi kanaatte ise müterafik kusur sebebi ile yapılan indirim nedeniyle karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin yerinde olmadığı yönüyle itiraz etmiştir. İtiraz Hakem Heyeti karar ve gerekçesinde; araçta fazla görülen yolcuların 5 aylık bebek 2 yaşında kız çocuğu ve 10 yaşında çocuk olmaları sebebiyle istiap haddinin aşılmış sayılmayacağını, bu yüzden müterafik kusur indirimi uygulanmasının yerinde olmadığı değerlendirilerek itirazların kabulüne ve bilirkişi raporu ie belirlenen tazminatın ve ıslah edilen tazminatın tamamının kabulüne karar vermiştir. Davalı sigorta şirketi istinaf dilekçesinde; istiap haddinin açılmış olması sebebiyle tazminattan müterafik kusur indirimi yapılması gerekmekte iken indirim yapılmamasının hatalı olduğunu, dosyada mevcut maluliyet raporunun karar vermeye uygun ve yeterli olmamasına rağmen karar verilmiş olmasının yasaya aykırı olduğunu, dava dilekçesinde % 26 maluliyet oranı üzerinden tazminat kararı verilmesinin yasaya aykırı olduğundan, kaldırılması gerektiğini beyan ederek istinaf talebinde bulunmuştur. Dava, trafik kazasından kaynaklanan maluliyet sebebiyle maddi manevi tazminat talebine ilişkindir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: 08/07/2015 tarihinde meydana gelen trafik kazasında meydana gelen davacının maluliyetinin oluştuğu dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Davalı sigorta şirketi vekili araçta istiap haddinin aşılmış olması sebebiyle zararın teminat dışına çıktığını, en azından müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini beyan ederek istinaf talebinde bulunmuşsa da, araçta fazla olduğu iddia edilen çocukların, çocuk ve bebek yaşta oldukları değerlendirildiğinde, İlk Derece Mahkemesinin müterafik kusur indirimi yapılmasına yer olmadığı yönündeki kabulünün yerinde olduğu değerlendirilerek, davalı vekilinin bu yöndeki istinaf taleplerinin reddi gerekmiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde açıkça engel oranın % 26 oranında olduğunu, hatta hesaplamanın bu oran kabul edilerek yapılması yönünde talepte bulunmuş iken, taleple bağlılık ilkesi zedelenerek talepten fazlasına hüküm kurulmuş olması yerinde görülmediğinden davalı vekilinin istinaf başvurusunun bu yönden kısmen kabulüne, HMK’nın 353/1-b/2 maddesi gereğince, kararın kaldırılmasına ve yeniden esas hakkında hüküm oluşturulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: A-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜNE, HMK’nın 353/1-b/2 maddesi gereğince, gerekçenin düzeltilmesi amacıyla Sigorta Tahkim Komisyonu/İtiraz Hakem Heyeti kararının KALDIRILMASINA, Buna göre; 1-Başvurunun KABULÜNE, 187.140,67 TL tazminatın 04/03/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte … A.Ş.’den alınarak davacı …’a ödenmesine, 2-6728 sayılı Kanun’un 36.maddesi ile değişik 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı 1 sayılı Tarifenin A) Mahkeme Harçları başlıklı bölümünün III- Karar ve ilam harcı başlıklı alt bölümünün birinci fıkrasının (a) bendi gereğince harç alınmasına yer olmadığına, 3-Davacı tarafından ödenen 600,00 TL başvuru ücreti, 3.140,00TL ıslah ücreti, 400,00 TL bilirkişi ücreti, 500,00 TL rapor ücreti ve 3.735,00 TL itiraz başvuru ücreti olmak üzere toplam 8.375,00 TL giderinin …Sigorta A.Ş.’den alınarak davacıya ödenmesine, 4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunun 30/17.maddesi gereğince başvuru dilekçesindeki miktar dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T’ye göre belirlenen vekalet ücretinin 17.178,44 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
B-İSTİNAF TALEBİ BAKIMINDAN : 1-6728 sayılı Yasa’nın 36.maddesi ile değişik 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı 1 sayılı Tarifenin A) Mahkeme Harçları başlıklı bölümünün III- Karar ve ilam harcı başlıklı alt bölümünün birinci fıkrasının (a) bendi gereğince harç alınmasına yer olmadığına, 2-Peşin alınan karar harcının İlk Derece Mahkemesince istinaf talep edene iadesine, 3-Davalı tarafça yatırılan 85,70 TL istinaf başvuru harcı ile 49,00 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama giderinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf talep eden tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 361. maddesi uyarınca kararın tebliği tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesine hitaben verilecek temyiz dilekçesi ile temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 26/12/2019