Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/3366 E. 2021/1481 K. 19.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/3366
KARAR NO: 2021/1481
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/06/2018
NUMARASI: 2016/616 Esas – 2018/710 Karar
DAVANIN KONUSU: Maddi ve Manevi Tazminat (Trafik Kazasından Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 19/10/2021
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava ve uyuşmazlık; TMK’nın 53/3. ve 56/2. maddeleri kapsamında ölümlü trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince; “Mahkememizce davalı sürücünün %20 kusurlu olduğu belirlendiğinden maddi tazminattan gerek davalı sürücünün gerekse sigorta şirketinin bu oran ile sorumlu oldukları gözetilmek suretiyle hesap bilirkişisinden rapor alınmış; hesap bilirkişisi …’ün 22/01/2018 tarihli raporunda davalının %20 kusuruna düşen davacıların destek yoksunlukları belirlenmiş olup; sigorta şirketinin yapmış bulunduğu ödemeler güncellenmek suretiyle ve asgari ücret üzerinden yapılan hesaplamada, …’e yapılan 4.536,87 TL ile …’ye yapılan 5.295,76 TL’nin güncellenmiş değeri düşüldükten sonra iş bu davada davacı anne için 2.031,99 TL, davacı baba için 3.500,77 TL destekten yoksun kalma tazminatının daha istenebileceği belirlenmiş; iş bu bilirkişi raporu kabule şayan bulunarak hükme esas alınmış olup; iş bu tazminattan davalı sürücü kaza tarihinden itibaren davalı sigorta ise kendisine başvurulduğu tarihe eklenecek 8 iş günü sonundan itibaren sorumlu tutulmuş ve müteselsilen sorumluluk hükümlerine göre karar verilmiş; Manevi tazminat yönünden ise, birebir olmasa dahi taktir edilen manevi tazminattan kusur oranı olan 4/5 nispeti civarında bir indirim yapılmak suretiyle; ancak manevi tazminatın bir ceza olmadığı; tarafların sos-ekonomik durumları nazara alınmak suretiyle fakat davacılarında acılarını bir nebze dindirecek miktarda belirlenmesi gerektiği dikkate alınmak suretiyle her bir davacı için 5.000,00’er TL manevi tazminata hükmedilmesine” karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacılar vekili ve davalı … vekili istinaf kanun yoluna başvurmuşlardır. Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel Mahkemenin gerekçeli kararının 6. paragrafında davacı tarafın adli yardımdan faydalandığı tespitinde bulunulduğunu ancak, adli yardım taleplerinin, 10/08/2015 tarihli ara kararıyla reddine karar verildiğini, tüm yargılama giderlerinin davacılar tarafından yapıldığını, bu nedenle yargılama giderlerinin müvekkillerine ödenmesine karar verilmesi gerektiğini, kusur ve tazminat bilirkişi raporlarına yaptıkları itirazların dikkate alınmadığını, raporların hatalı olduğunu; hükmedilen manevi tazminat miktarlarının az olduğunu belirtmiştir. Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkilinin, kazanın meydana gelmesinde %20 tali kusurlu kabul edilmesinin hatalı olduğunu, müvekkilinin kusurunun bulunmadığını; hükmedilen manevi tazminat miktarlarının fahiş olduğunu belirtmiştir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dosya kapsamından; 02/06/2013 tarihinde, davalı … Sigorta AŞ.’nin ZMS sigortacısı ve davalı …’ın sürücüsü olduğu aracın, davacıların desteği (oğulları) yaya …’a çarpması nedeniyle meydana gelen trafik kazası neticesinde, davacıların desteğinin vefat ettiği; işbu davada davacılar tarafından destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat talep edildiği ve Mahkemece yapılan yargılama neticesinde, yukarıda belirtildiği şekilde karar verildiği anlaşılmıştır. Mahkemece karara dayanak yapılan 02/08/2017 tarihli bilirkişi raporunda; kazanın meydana gelmesinde müteveffa (yaya) …’ın %80 oranında asli kusurlu, araç sürücüsü davalı …’ın %20 oranında tali kusurlu olduğu mütalaa edilmiştir. Yine Mahkemece karara dayanak yapılan 22/01/2018 tarihli bilirkişi raporunda; davacı …’ın bakiye destekten yoksun kalma tazminatının 2.031,99 TL, davacı …’ın ise 3.500,77 TL olduğu mütalaa edilmiştir. Bilirkişi raporlarının yapılan incelemesinde; raporların HMK’nın 279. maddesinde aranılan koşullara uygun olarak düzenlendikleri, kusur raporunun, ceza dosyasındaki ATK raporuyla örtüştüğü, zarar raporunda herhangi bir hatanın bulunmadığı, raporların denetim ve hüküm kurmaya elverişli oldukları kanısına varıldığından, davacılar vekili ile davalı … vekilinin bu yönlere ilişkin istinaf iddia ve itirazları yerinde görülmemiştir. Kazanın meydana geliş şekli, kusur oranları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesi bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacılar lehine hükmedilen manevi tazminat miktarlarının, TBK’nın 56/2. maddesinde düzenlenen manevi tazminat müessesesinin amacına ve hakkaniyet ilkesine uygun ve makul olduğu kanısına varıldığından, bu yöne ilişkin iddia ve itirazlarda da isabet bulunmamaktadır. Davacılar vekilinin yargılama giderlerine ilişkin iddia ve itirazlarına gelince; Mahkemenin gerekçeli kararının hüküm fıkrasında her ne kadar davacıların adli yardımdan faydalandıkları ve yargılama giderlerinin suçüstü giderlerinden karşılandığı belirtilmiş ise de; Mahkemenin 10/08/2015 tarihli ara kararıyla, davacıların adli yardım taleplerinin reddine karar verildiği ve tüm yargılama giderlerinin davacılar tarafından yapıldığı tespit edilmiştir. Bu durumda, bu durumda maddi tazminat davası tamamen kabul edildiğine ve yargılama giderlerinin tamamı maddi tazminat davası için yapıldığına göre; davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin, davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine karar verilmesi gerekirken, Hazine’ye yatırılmasına şeklinde karar verilmesi doğru olmadığından davacılar vekilinin bu yöne ilişkin iddia ve itirazı yerindedir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: A)Davalı … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1.maddesi gereğince esastan reddine, B)Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, Yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere kaldırılmasına, Buna göre: a-1) Maddi tazminat davasının kabulü ile; Davacı … için 2.031,99 TL, davacı … için 3.500,77 TL destekten yoksun kalma tazminatlarının, davalı … yönünden kaza tarihi olan 02/06/2013 tarihinden, davalı Sigorta Şirketi yönünden ise temerrüt tarihi olan 07/09/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, 2) Manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile; davacı … için 5.000,00 TL, davacı … için 5.000,00 TL manevi tazminatların davalı …’tan 02/06/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacılara verilmesine, fazlaya dair manevi tazminat taleplerinin reddine, 3) Harçlar Kanunu’na göre alınması gereken 1.060,92 TL harcın, ilk 377,82 TL’sinin her iki davalıdan müştereken ve müteselsilen, kalan 683,10 TL’sinin ise sadece davalı …’tan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına, 4) Maddi tazminat davacının tamamı kabul edildiğinden, davacı tarafça yatırılan 35,90 peşin harç, 12,07 TL ıslah harcı, 92,00 TL 11 davetiye gideri ile 1.100,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.239,97 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine 5) Maddi tazminat davacı nedeniyle, İlk Derece Mahkemesi kararının verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davacı … için 2.031,99 TL vekalet ücreti, davacı … için 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, 6) Manevi tazminat davası nedeniyle, İlk Derece Mahkemesi kararının verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davacı … için 2.180,00 TL vekalet ücreti, davacı … için 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalı …’tan tahsili ile davacılara verilmesine, 7) Davacı …’ın reddedilen manevi tazminat miktarı nedeniyle, İlk Derece Mahkemesi kararının verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 2.180,00 TL vekalet ücretinin bu davacıdan tahsili ile davalı …’a verilmesine, 8) Davacı …’ın reddedilen manevi tazminat miktarı nedeniyle, İlk Derece Mahkemesi kararının verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 2.180,00 TL vekalet ücretinin bu davacıdan tahsili ile davalı …’a verilmesine,
C-)İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN: 1)Davacılar tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından kendilerine iadesine, 2)Harçlar Kanunu’na göre alınması gereken 1.060,92 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 265,23 TL harç mahsup edilerek bakiye 795,96 TL karar ve ilam harcının davalı …’tan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına, 3)İstinaf aşamasında davacılar tarafından yapılan 59,50 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama gideri ile 98,10 TL istinaf başvuru harcı olmak üzere 157,60 TL’nin davalı …’tan tahsili ile davacılara verilmesine, 4)İstinaf aşamasında davalı … tarafından yapılan 98,10 TL istinaf başvuru harcının davalı …’ın üzerinde bırakılmasına, 5)İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 6)İstinaf için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.19/10/2021