Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/3351 E. 2021/1585 K. 02.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/3351
KARAR NO: 2021/1585
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/06/2018
NUMARASI: 2016/95 (E) 2018/729 (K)
DAVANIN KONUSU: Sigorta (Kaza Sigortası Kaynaklı)
KARAR TARİHİ: 02/11/2021
Taraflar arasında görülen davada verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmakla; re’sen dikkate alınabilecek hususlar ayrık olmak üzere istinaf talep ve gerekçeleri ile tarafların ilk derece mahkemesinde ileri sürdükleri iddia ve savunmalar esas alınmak sureti ile dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, müvekkili adına kayıtlı bulunan … plaka sayılı araç ile davalıların sürücüsü, işleteni ve ihtiyari mali mesuliyet sigortacısı oldukları … plaka sayılı aracın 17/11/2014 tarihinde çarpışması neticesi meydana gelen trafik kazasında müvekkiline ait olan aracın hasara ve değer kaybına uğradığını, karşı aracın trafik sigortacısı tarafından hasar ve kısmen de değer kaybı ödemesi yapılmak suretiyle limitin tüketildiğini, alınan ekspertiz raporuna göre araç değer kaybının 26.625,00 TL olduğu, bu bedelin 14.992,57 TL’lik kısmının dava dışı trafik sigortacısı tarafından karşılanmış olması nedeniyle kalan 11.623,43 TL’lik değer kaybı alacağının davalılar tarafından ödenmesi gerektiğini belirterek araçta meydana gelen değer kaybının davalılardan tahsiline karar verilmesi talebinde bulunmuştur. Davalılar davanın reddini talep etmişlerdir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda araçta meydana gelen değer kaybının 15.000,00 TL olduğu kabul edilerek taleple bağlı kalınmak suretiyle, davanın kabulü ile 11.632,43 TL bedelin 21/04/2015 tarihinden itibaren davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Karara karşı davalı …; tespit edilen zararın 15.000,00 TL olduğunu, dava dışı trafik sigortacısı tarafından bunun 14.992,97 TL’lik kısmının karşılandığını, buna rağmen tahsil kararı verilmiş olmasının doğru olmadığını; Davalı sigorta şirketi vekili; değer kaybı 15.000,00 TL olarak tespit edilen bedelin dava dışı trafik sigortacısının limiti dahilinde kaldığını; Davalı … Şirketi vekili ise; işleten sıfatının bulunmadığını, yapılan ödeme sonrasında zararın tamamen giderildiğini, tazmin edilecek bir zarar bulunmadığını belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davacının belirlenen değer kaybı tutarına ilişkin istinaf başvurusu bulunmamaktadır. Bu itibarla, Mahkemenin araçta meydana gelen değer kaybının 15.000,00 TL olduğuna ilişkin kabul şekline yönelik istinaf başvurusu bulunmadığına göre, bu husus davacı bakımından kesinleşmiştir. Bu doğrultuda yapılan değerlendirmede: Dava, … plaka sayılı araçta meydana gelen değer kaybı tazminatına ilişkindir. Eldeki davada, dava dışı trafik sigortacısı tarafından (hasar ödemesiyle birlikte limitin yeterli gelmemesi sebebiyle) kısmen karşılanan değer kaybı zararından kalan kısmı, aracın işleteninden, sürücüsünden ve ihtiyari mali mesuliyet sigortacısından talep edilmektedir. Davacı taraf, dava dilekçesinde; davalılara ait aracın dava dışı trafik sigortacısı tarafından hasar ödemesi yapıldığını, ancak limitin tüketilmesi nedeniyle değer kaybı zararının tamamının değil, 14.992,57 TL’lik kısmının karşılandığını beyan etmiştir. İlk derece mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise davaya konu araçta meydana gelen değer kaybı 15.000,00 TL olarak belirlenmiştir. Bu durumda trafik sigortacısı tarafından yapılan ödemenin mahsubundan sonra kalan (15.000,00 – 14.992,57) =7,43 TL hüküm altına alınması gerekirken, davalıların sorumluluğunu üstlenen trafik sigortacısı tarafından yapılan ödeme nazara alınmadan karar verilmiş olması doğru olmamıştır. Davalı sigorta şirketinin teminat vermiş olduğu ihtiyari mali mesuliyet sigortası kapsamında sorumlu olduğu, zira dava dışı sigorta şirketine kesilen 11.807,99 TL KDV dahil hasar ödemesi ile 14.992,57 TL değer kaybı ödemesi neticesi limitin tüketildiği, dolayısıyla hüküm altına alınması gereken kalan değer kaybı bedelinden de sorumlu olduğu, bu yöne ilişkin itirazında isabet bulunmadığı görülmektedir. HMK’nın 353/1-b/2. maddesinde yargılamada eksiklik bulunmamakla birlikte kanunun olaya uygulanmasında hata edilmiş olması durumunda düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verileceği düzenlenmiştir. O halde, davanın kısmen kabulü ile trafik sigortacısı tarafından yapılan ödemenin mahsubundan sonra kalan 7,43 TL hüküm altına alınmak ve dosyada mübrez uyuşmazlık hakem heyeti kararına göre davacı tarafın değer kayıp tutarını bildiği, dava dilekçesinde de uğranılan toplam zarar miktarı ve davalılar tarafından karşılanması gereken kısım ayrı ayrı açıklanmak suretiyle dava açıldığı, dolayısıyla davanın belirsiz alacak davası niteliğinde değil, tam dava niteliğinde olduğu, buna göre uyuşmazlık konusu olan 11.632,43 TL gözetilerek temyiz yasa yolu kapalı olmak üzere aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davalı …, … Şirketi ve … Sigorta Şirketi’nin istinaf başvurularının ayrı ayrı kabulüne, 2-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/2. maddesi hükmü uyarınca ilk derece mahkemesi kararı kaldırılmak ve düzeltilerek yeniden esas hakkında kararla; Davanın kısmen kabulü ile 7,43 TL araç değer kaybının 21/04/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine, 3-Alınması gereken 59,30 TL maktu harcın, peşin alınan 198,66 TL harçtan mahsubundan sonra kalan 139,36 TL fazladan alınan harcın davacı tarafa istek halinde iadesine, 4-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden daire karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2. maddesi uyarınca belirlenen 7,43 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, 5-Kendisini vekille temsil ettiren davalılar yönünden daire karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 13/3. maddesi uyarınca hesaplanan 7,43 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar … Şirketi ile … Sigorta Şirketine ödenmesine, 6-Davacı tarafça yapılan (198,66 TL peşin harç + ilk masraf 33,50 TL + bilirkişi ücreti 1.800,00 TL + 259,25 TL posta masrafı) toplam 2.291,41 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranına göre (7,43/11.632,43) 1,46 TL’lik kısmının davalılardan alınarak davacıya verilmesine, 7-Taraflarca yatırılan gider avansından geriye kalan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine, İstinaf yargılama giderleri bakımından: 8-İstinafa başvuran Davalı …, … Şirketi ve … Sigorta Şirketi tarafından ayrı ayrı yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendilerine iadesine, 9-Davalı … tarafından yatırılan 98,10 TL istinaf başvuru harcı ve 23,50 TL posta giderinden ibaret yargılama giderinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 10-Davalı … Şirketi tarafından yatırılan 98,10 TL istinaf başvuru harcı ve 14,00 TL posta giderinden ibaret yargılama giderinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 11-Davalı … Sigorta Şirketi tarafından yatırılan 98,10 TL istinaf başvuru harcı ve 28,00 TL posta giderinden ibaret yargılama giderinin, davacıdan alınarak davacıya verilmesine, 12-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 13-İstinaf talep eden tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın yatırana iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, dava değeri (11.632,43 TL) göz önünde bulundurulmak sureti ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1-a maddesi gereğince her iki taraf yönünden kesin olarak oy birliği ile karar verildi. 02/11/2021