Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/3336 E. 2021/1474 K. 19.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/3336
KARAR NO: 2021/1474
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/07/2018
NUMARASI: 2017/246 Esas – 2018/912 Karar
DAVANIN KONUSU: Maddi Tazminat (Trafik Kazasından Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 19/10/2021
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava ve uyuşmazlık; maddi hasarlı trafik kazasından kaynaklanan araç hasar tazminatı istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince; “Dosyaya sunulan belge ve kayıtlarla birlikte dosya bilirkişi …’ya tevdii edilmiş, bilirkişi düzenlemiş olduğu 01/06/2018 havale tarihli raporunda “… plakalı araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğunu, … ve … plakalı araçların olayda kusursuz olduklarını, meydana gelen hasarın giderebilmesi için malzeme ve işçilik ücretleri ile birlikte servis kanalıyla yapılan araştırma sonucunda, KDV dahil toplam 9.617,00TL olduğunu” teknik kanaati olarak belirtmiştir. Dava kaza nedeniyle araçda oluşan hasar bedelinin tazminine yönelik açılmıştır. Her ne kadar kazanç kaybı da talep edilmiş ise de bu talep takip edilmediğinden karar verilmesine yer olmamıştır. Yaptırılan bilirkişi raporu gibi kusurlu bulunan araç sürücüsünün verdiği gerçek hasar bedeli olan 9.617,00TL tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalılardan tahsiline,” karar verilmiştir. Bu karara karşı, davalı … ile davalı … Sigorta Şirketi vekili istinaf kanun yoluna başvurmuşlardır. Davalı … istinaf başvuru dilekçesinde özetle; 05/03/2016 tarihinde aracını tamir ettirmek amacıyla servis yetkilisi …’e teslim ettiğini ve aracını … isimli şahısa kaporta tamiri için teslim ettiğine dair belge düzenlendiğini, tamir amaçlı verdiği aracın teslimden 3 gün sonra yani 08/03/2016 tarihinde, servis yetkilisi … tarafından kendisinin rızası ve haberi olmadan trafiğe çıkarıldığını ve meydana gelen trafik kazasında aracının pert olduğunu, kendisinin herhangi bir kusurunun bulunmadığını, bu nedenle karşı araçta meydana gelen zarardan sorumlu tutulmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirtmiştir. Davalı … Sigorta Şirketi vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkili nezdinde sigortalı aracın, araç maliki … tarafından tamir için servise bırakıldığını ve bu tamir süresi zarfında 08/03/2016 tarihinde, araç malikinin rızası ve onayı alınmaksızın servis çalışanı … tarafından trafiğe çıkarıldığı esnada trafik kazasının meydana geldiğini, Karayolları Trafik Kanunu’nun 104. maddesi gereğince müvekkilinin zarardan sorumlu tutulamayacağını, ticari faize hükmedilmesinin hatalı olduğunu, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirtmiştir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dosya kapsamından, davalı … Sigorta Şirketi’nin ZMS sigortacısı ve davalı …’ın maliki olduğu aracın 05/03/2016 tarihinde tamir amacıyla servise bırakıldığı, serviste bulunduğu süre içerisinde 08/03/2016 tarihinde, aracın, servis çalışanı … tarafından trafiğe çıkarıldığı ve davacının maliki olduğu … plakalı araca çarpması nedeniyle meydana gelen kazasında, davacıya ait aracın hasarlandığı; işbu davada, davacı tarafça araç hasar tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmesinin talep edildiği ve Mahkemece yukarıda belirtildiği şekilde karar verildiği anlaşılmıştır. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun “Motorlu araçlarla ilgili mesleki faaliyette bulunanlar” başlıklı 104. maddesinde, “Motorlu araçlarla ilgili mesleki faaliyette bulunan teşebbüslerin sahibi, gözetim, onarım, bakım, alım – satım, araçta değişiklik yapılması amacı ile veya benzeri bir amaçla kendisine bırakılan bir motorlu aracın sebep olduğu zararlardan dolayı; işleten gibi sorumlu tutulur. Aracın işleteni ve araç için zorunlu mali sorumluluk sigortası yapan sigortacısı bu zararlardan sorumlu değildir.” şeklinde düzenlemeye yer verilmiştir. Somut uyuşmazlıkta yukarıda da belirtildiği üzere, davalı …’ın maliki ve davalı … Sigorta Şirketi’nin ZMS sigortacısı olduğu araç, tamir amacıyla davalı …’e bırakılmış ve aracın maliki davalı …’ın rızası ve bilgisi dışında kullanıldığı esnada trafik kazası meydana gelmiştir. Bu durumda, yukarıda belirtilen KTK’nın 104. maddesi gereğince aracın maliki davalı … ve ZMS sigortacısı davalı … Sigorta Şirketi, meydana gelen zarardan sorumlu değildir. Bir başka deyişle davalılar … ile … Sigorta Şirketi hakkındaki davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi doğru olmadığından, davalı … ile davalı … Sigorta Şirketi vekilinin istinaf iddia ve itirazları yerinde görülmüştür. Ayrıca, davacı taraf, davalılar … ve … Sigorta Şirketi aleyhine davanın açılmasına sebebiyet vermediğinden, bir başka deyişle aracın tamir amaçlı servise bırakıldığı hususunun davacının bilmesinin kendisinden beklenemeyeceğinden, bu davalılar lehine reddedilen dava nedeniyle vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına ve yargılama giderlerinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesi gerektiği kanısına varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: A-Davalı … ile davalı … Sigorta Şirketi vekilinin istinaf başvurularının kabulü ile; Yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere kaldırılmasına, Buna göre: 1-Davalılar … ve … Sigorta Şirketi hakkında açılan davanın reddine, 2-Davalı … hakkındaki davanın kabulüyle, 9.617,00 TL tazminatın 08/03/2016 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalı …’den tahsili ile davacıya verilmesine, 3-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 656,93 TL ilam harcından, peşin alınan 181,32 TL harcın mahsubu ile bakiye 475,61 TL’nin davalı …’den tahsili ile Hazine’ye irat kaydına, 4-Davacı tarafından sarf edilen 700,00TL bilirkişi ücreti, 265,70TL posta masrafı, 31,40TL başvuru harcı, 181,32TL peşin harcı olmak üzere toplam 1178,42TL’nin davalı …’den tahsili ile davacıya verilmesine, 5-İlk Derece Mahkemesi kararının verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalı …’den tahsili ile kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine, 6-Haklarındaki dava reddedilen davalılar … ve … Sigorta Şirketi lehine vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına, 7-Davalılar … ile … Sigorta Şirketi tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendileri üzerinde bırakılmasına, 8-Sarf edilmeyen gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, B-İstinaf İncelemesi Bakımından: 1-Davalı … ve davalı … Sigorta Şirketi tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından kendilerine iadesine, 2-İstinaf aşamasında davalı … tarafından yapılan 35,00 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama gideri ile 98,10 TL istinaf başvuru harcının davalı üzerinde bırakılmasına, 3-İstinaf aşamasında davalı … Sigorta Şirketi tarafından yapılan 70,00 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama gideri ile 98,10 TL istinaf başvuru harcının davalı üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.19/10/2021