Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/3327 E. 2022/483 K. 22.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/3327
KARAR NO: 2022/483
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 23/02/2018
NUMARASI: 2014/922 (E) 2018/241 (K)
DAVANIN KONUSU: Rücuen tazminat (Sağlık Sigorta Poliçesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 22/03/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile sigorta ettiren … AŞ arasında akdedilen grup sağlık sigorta sözleşmesi ile sigortalı …’in menfaatlerinin 01/07/2010 başlangıç 01/07/2011 bitiş tarihli … nolu ve 01/07/2011 başlangıç, 01/07/2012 bitiş tarihli … nolu poliçelerle teminat altına alındığını, davalılardan … Ltd Şti’nin maliki, mmm’ın sürücüsü, …Sigorta AŞ’nin ZMM sigortacısı bulunduğu … plaka sayılı çekici ve … plaka sayılı dorsenin 27/10/2010 tarihinde karıştığı çift taraflı trafik kazası neticesinde, sigortalı… yaralandığını ve tedavi giderleri tutarı olan 49.739,00 TL’nin teminat kapsamında müvekkili şirket tarafından karşılandığını, TTK’nın 1472. maddesi gereğince müvekkili şirketin sigortalısına halef olduğunu, diğer davalı SGK’nın da trafik kazasından kaynaklanan tedavi giderlerinden sorumlu olduğunu belirterek TTK 1472. madde ve alacağın temliki hükümleri gereğince 49.739,00 TL’nin … Ltd Şti ve … Sigorta AŞ’den talep tarihleri itibariyle işleyecek avans faizi ile birlikte, davalı SGK’dan dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir. Davalı Sosyal Güvenlik Kurumu vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın tedavi giderini alacağın temliki sözleşmesi ve 6111 sayılı Kanunun 59. mad. ile değişik KTK’nin 98. mad. gereği kurumdan tahsilini talep ettiğini, alacağın temlikine dayalı olarak davacının aktif husumet ehliyeti bulunmadığını, müvekkili kurum tarafından 25/02/2011 tarihinden önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle ilgili sigorta şirketlerinden ve güvence hesabından tahsil edilen tutarlar bakımından ilgili sigorta şirketlerine ve güvence hesabına herhangi bir iade yapılmasının hukuken mümkün olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir. Davalı … Sigorta A.Ş vekili cevap dilekçesinde davanın reddini talep etmiştir. Davalı … cevap dilekçesinde davanın reddini talep etmiştir. Davalı … Ltd Şti davaya cevap vermemiştir. İlk derece mahkemesince; davalılardan … Sigorta AŞ’ye yönelik açılan davanın reddine, davalılardan SGK’ya yönelik açılan davanın kısmen kabulüne, 2.434,03 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı SGK’dan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davalılardan … Ltd Şti’ne yönelik açılan davanın kısmen kabulüne, 47.304,97 TL nin 29/07/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan … ve … Ltd Şti’den alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekili, müvekkili şirketin dava konusu taleplerinin dayanağının Sağlık Sigortası Genel Şartlarının 11. maddesi ve TTK’nın 1472. maddesi hükmüne ve sigortalısına yaptığı ödeme nedeniyle aldığı temlik belgesine dayandığını, trafik sigorta şirketi ile SGK arasındaki ilişkinin, iç ilişki olup tedavi giderini ödeyen müvekkili şirket yönünden hiçbir bağlayıcılığı olmadığını, KTK 98. maddesinin SGK ile trafik sigortacısının iç ilişkide sorumluluk paylaşımını düzenlediğini, TBK m. 163/1 hükmü gereğince de SGK ve trafik sigortacısına karşı, zarar görenin halefi sıfatıyla açılan davada sorumluluklarının ayrılarak bir karar verilmesinin hatalı olduğunu, yerel mahkemece zarar gören ve halefine ileri sürülemeyecek (KTK m. 95) bir düzenlemeye göre sorumluluk tutarlarını sınırlandırıp karar verilmesi, tedavi teminatı olan … Sigorta aleyhindeki davanın tümden ret edilmesi ve ret vekalet ücreti takdir edilmesinin hatalı olduğunu, davalı SGK’nın da, kaza tarihi itibariyle tüm tedavi giderlerinden müteselsilen sorumlu olduğunu, 6111 sayılı Kanun değişikliğinin geçici 1. maddesi gereği, kaza tarihi itibariyle, 2918 sayılı KTK 98. maddesi uyarınca trafik kazaları sebebiyle, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın tüm tedavi giderlerinin SGK tarafından herhangi bir sınırlama olmaksızın karşılanacağını, her bir davalının tüm tedavi giderlerinden müteselsilen sorumlu olmasına ve talep tutarı aynen kabul edilmiş olmasına göre zararın tazmininde müteselsilen yükümlü bulunan davalıların sorumluluk tutarları yönünden ayrılması ve bu ayrım sonucunda oluşan red ve kabul miktarları üzerinden aleyhe vekalet ücreti takdirinin hatalı olduğunu belirterek belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. Karara karşı davalı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı vekili can sigortaları bakımından halefiyet düzenlemesi bulunmadığından davacının müvekkili kurumdan rücu hakkı bulunmadığını, karara esas alınan bilirkişi raporunda hatalı hesaplamalar yapıldığını, diğer davalı … Sigorta AŞ’nin akdettiği zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamında oluşan tedavi giderlerinden sorumlu olduğunu, müvekkili kurum lehine ve aleyhine hükmedilen avukatlık ücreti ve yargılama giderlerinin eksik ve hatalı hesaplandığını belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı … Ltd Şti vekili eksik incelemeye dayalı raporlarla hüküm kurulduğunu, aktüerya dahil edilmeden bilirkişi raporu alınmasının hatalı olduğunu, davacı tarafın dosyaya sunduğu faturaların incelenmediği kanaatinde olduklarını, davalı sigorta şirketi 6111 sayılı mevzuat kapsamından yararlandırılmış ise de sigorta ettiren ile sigorta şirketi arasında hukuki korumanın devam edeceğini, 6111 sayılı yasa ile her ne kadar sigorta şirketlerinin tedavi giderlerini ödeme yükümlülüğü SGK’ya devredilmişse de,kurumun bu yükümlülüğünün 3 yıl süre ile prim aktarımının tamamlanmasından sonra başlayacağını, belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava, trafik kazası sonucu yaralanan sigortalının tedavi giderlerini ödeyen davacı sağlık sigortacısının ödediği bedelin, zarardan sorumlu olduğu iddia edilen davalılardan rücuen tahsili istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, 22/10/2010 tarihinde, dava dışı sürücü … idaresindeki … plakalı otomobil ile davalı … Ltd. Şti’nin maliki, davalı … Sigorta AŞ’nin trafik sigortacısı olduğu, davalı sürücü … idaresindeki … plakalı çekiciye bağlı … plakalı yarı römorkun karıştığı trafik kazası sonucu dava dışı sürücü …in yaralandığı, aynı olaya ilişkin yapılan ceza yargılamasında Erzin Sulh Ceza Mahkemesinin 2011/140 E. 2013/281 K. sayılı kararı ile … hakkında taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olma suçundan cezalandırılmasına karar verildiği, kararın kesinleştiği, ceza yargılamasında ATK’dan kusura ilişkin alınan raporda sanık …’ın asli derecede, katılan … ‘in kusursuz olduğunun tespit edildiği, sigortalı …’in yaralanması sonucu … Hastanesinde tedavi olduğu, anılan hastane tarafindan düzenlenen toplam 49,738,84 TL’lik faturaların davacı sigorta şirketi tarafından karşılandığı anlaşılmıştır. 1-Davacı vekili ve davalı … Ltd Şti vekilinin istinaf başvurusunun incelenmesinde;25/02/2011 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 13/02/2011 tarihli 6111 Sayılı Yasa’nın 59.maddesi ile 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 98. maddesi değiştirilmiş, buna göre “trafik kazaları nedeniyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı” Yasanın geçici 1. maddesi ile de “Bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı, sözkonusu sağlık hizmet bedelleri için bu Kanun’un 59. maddesine göre belirlenen tutarın %20’sinden fazla olmamak üzere belirlenecek tutarın üç yıl süreyle ayrıca aktarılmasıyla anılan dönem için ilgili sigorta şirketleri ve …nın yükümlülüklerinin sona ereceği”öngörülmüştür.Sigorta şirketi, motorlu aracın işletilmesinden kaynaklanan kaza nedeniyle zarar görenlerin tedavisi için ödenen giderleri zorunlu olarak teminat altına alır. Sigorta şirketinin, işleten ve sürücünün yasadan ve sözleşmeden doğan bu yükümlülüğü, 6111 sayılı Yasa ile getirilen düzenleme ile sona erdirilmiş bulunmaktadır. 2918 sayılı Yasa’nın 98. maddesinde belirtilen tedavi giderleri yönünden sorumluluk davalı Sosyal Güvenlik Kurumu’na geçmiştir.Somut olayda, kazanın 22/10/2010 tarihinde meydana geldiği, davanın 6111 sayılı yasanın yürürlüğe girmesinden sonra, 30/12/2012 tarihinde açıldığının anlaşılmasına göre, davalı SGK tedavi giderinin tamamından sorumlu olup belgeli tedavi giderlerinden sorumlu olmayan davalılar … Ltd Şti’nin ve …ın aleyhine tedavi giderine hükmolunması yerinde olmamıştır. Davacı vekili ve davalı … Ltd Şti vekilinin bu yöne ilişkin istinaf itirazı yerinde görülmüştür. 2-Davalı SGK vekilinin istinaf başvurusunun incelenmesinde; HMK’nın 341/2.fıkrasına göre miktar veya değeri üç bin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. HMK’nın 341/4.fıkrasına göre ise alacağın tamamının dava edilmiş olması durumunda, kararda asıl talebinin kabul edilmeyen bölümü  üç bin Türk Lirasını geçmeyen taraf, istinaf yoluna başvuramaz. Ayrıca HMK’nın ek 1. maddesinin 1. Fıkrasında; “HMK’nın 341. maddesindeki parasal sınırın her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, önceki yılda uygulanan parasal sınırların; o yıl için 04/01/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 298. maddesi hükümleri uyarınca Maliye Bakanlığınca her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle uygulanır. Bu şekilde belirlenen sınırların on Türk lirasını aşmayan kısımları dikkate alınmaz.” hükmünün yanı sıra, aynı maddenin 2. fıkrasında; “HMK’nın 341. maddesindeki parasal sınırların uygulanmasında hükmün verildiği tarihteki miktarın esas alınacağı” düzenlenmiş bulunmaktadır.Yeniden değerleme oranındaki artış sonucu Yerel Mahkeme hükmünün verildiği 2018 yılı için HMK’nın 341/2. maddesindeki kesinlik sınırı 3.560,00 TL’dir. Somut uyuşmazlıkta, mahkemece davalı SGK aleyhine 2.434,03 TL’ye hükmedilmiştir. Bu durumda, Mahkemece davalı SGK aleyhine hükmedilen 2.434,03 TL, kararın verildiği tarih olan 2018 yılı için öngörülen kesinlik sınırının altında kaldığından, davalı SGK vekilinin İlk Derece Mahkemesince verilen karar için HMK’nın 341/4. maddesi gereğince istinaf hakkı bulunmamaktadır. Yerel Mahkemece, karara karşı kanun yolunun açık olduğunun belirtilmesi de sonuca etkili değildir.Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı SGK vekilinin istinaf dilekçesinin HMK’nın 352/1-b maddesi gereğince reddine, davacı vekili ve davalı … Ltd Şti vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: A-Davalı SGK vekilinin istinaf dilekçesinin HMK’nın 352/1-b maddesi gereğince reddine, B-Davacı vekili ve davalı … Ltd Şti vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere kaldırılmasına, Buna göre: 1-Davalılar … Sigorta AŞ, … ve … Ltd. Şti’ ye yönelik açılan davanın reddine, 2-Davalı Sosyal Güvenlik Kurumuna karşı açılan davanın kabulü ile, 49.739,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı SGK’dan alınarak davacıya verilmesine, 3-Davalı SGK harçtan muaf olduğundan harç ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına, 4-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 738,65 TL karar ve ilam harcının mahsubu ile 657,95 TL karar ve ilam harcının davacıya iadesine, 5-Dairemiz karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 7.266,07 TL vekâlet ücretinin davalı SGK’dan tahsili ile kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine, 6-Dairemiz karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 5.100,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan tahsili ile kendisini vekille temsil ettiren davalı … Sigorta AŞ’ye verilmesine, 7-Dairemiz karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 5.100,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan tahsili ile kendisini vekille temsil ettiren davalı … Ltd.Şti’ye verilmesine, 8-Davacı tarafından sarfedilen 4.036,85 TL yargılama giderinin davalı SGK’dan tahsili ile davacıya verilmesine, 9-Davacı tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN; 1-Davacı vekili ve davalı … Ltd Şti tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar ve ilam harcının, istem halinde ilk derece mahkemesi tarafından yatıran tarafa iadesine, 2-İstinaf kanun yolu aşamasında davacı tarafından sarf edilen 98,10 TL istinaf kanun yolu başvuru harcı ile 141,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 239,10 TL yargılama giderinin, davalı SGK’dan tahsil edilerek davacıya verilmesine, 3-İstinaf kanun yolu aşamasında davalı …Turizm Petrol… Ltd Şti tarafından sarf edilen 98,10 TL istinaf kanun yolu başvuru harcından ibaret yargılama giderinin, davacıdan tahsil edilerek davalı … Ltd Şti’ye verilmesine, 4-Davalı SGK harçtan muaf olduğundan harç ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına, 5-Davalı SGK tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, 6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekâlet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 7-İstinaf için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nin 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.22/03/2022