Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/332 E. 2020/13 K. 14.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO : 2019/332
KARAR NO : 2020/13
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 29/03/2017
NUMARASI : 2015/261 Esas – 2017/306 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 14/01/2020
Taraflar arasında görülen davada verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmakla; re’sen dikkate alınabilecek hususlar ayrık olmak üzere istinaf talep ve gerekçeleri ile tarafların ilk derece mahkemesinde ileri sürdükleri iddia ve savunmalar esas alınmak sureti ile dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı … vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından trafik sigortasıyla teminat altına alınan … plakalı aracın, 20.12.2013 tarihinde müvekkili adına kayıtlı … plakalı araca asli ve tam kusurlu olarak çarpması neticesinde trafik kazası meydana geldiğini, müvekkile ait araçta 4.400,00 TL tutarında değer kaybı olduğunu belirterek davalı hakkında yapılan icra takibine vaki itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde; değer kaybı taleplerininin Zorunlu Mali Mesuliyet sigortası teminatı dışında kaldığını, sigortalı araç sürücüsünün asli ve tam kusurlu olduğu yönündeki iddialarını kabul etmediklerini, gerçek zararın belilenmesi gerektiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, davanın kısmen kabulü ile davalı tarafın İstanbul …. İcra Dairesinin … sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, 4.320 TL asıl alacak ve ferileri üzerinden devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.Karara karşı, davalı vekili tarafından; dava konusu aracın rayiç değerinin 36.000,00 TL olduğu ve %12 oranında değer kaybına uğrayacağı kabul edilerek karar verilmiş ise de hesaplama yönteminin hukuki dayanağının bulunmadığı, aracın km’si, önceki kazalarının bulunup bulunmadığı göz önüne alınmadan değer kaybı hesabının yapılmasının hatalı olduğu, dava konusu aracın 192.000 km’de olduğu, bu km’de bir aracın bu kadar değer kaybetmesinin mümkün olmadığı, rapora yönelik itirazlarının gerekçe gösterilmeksizin reddedildiği,müvekkilinin kaza tarihinden itibaren faizle sorumlu tutulmasının da doğru olmadığı, alacak likit olmamasına rağmen icra inkar tazminatına hükmedilmesinin de yanlış olduğu belirtilerek istinaf başvurusunda bulunulmuştur.Dava, maddi hasarlı trafik kazası neticesinde araçta oluşan değer kaybı istemine ilişkindir.Kazanın oluşumunda davalı sigorta şirketine sigortalı … plaka sayılı araç sürücüsünün tam ve asli kusurlu olduğu uyuşmazlık konusu değildir.Taraflar arasındaki uyuşmazlık, değer kaybı hesabı ve icra inkar tazminatı ile faiz başlangıç tarihine ilişkindir.Davalı sigorta şirketine 20/12/2013 tarihinde ihbarda bulunulduğuna göre 30/12/2013 tarihinden itibaren temerrüt faizine hükmedilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır.Hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacıya ait 2008 model 192.705 km’de bulunan … marka … Maksi tip minibüste meydana gelen hasar tutarının 5.004,42 TL olduğu, çamurluk, sol arka davlumbaz saçı sol ve sol yan takviye sol travers sol arka paçalık, sol arka tampon, sol alt çamurluk, sol arka direk, sol yan kaplama, havalandırma kanalı, arka porya sol arka direk jant ve bağlı aksesuarlar değiştirilerek sol arka çamurluk iç saçı sol arka kapı ve tavan sacı kısımları tamir edilerek onarıldığı belirtilerek 4.320,00 TL değer kaybı bedeli hesaplanmıştır. Rapor bu haliyle dosya içeriğine, usul ve yasaya uygun olup hükme esas alınmasında herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır.Ne var ki, değer kaybı alacağının miktarı yargılamayı gerektirdiğinden, giderek icra inkar tazminatı koşulları bulunmamasına rağmen icra inkar tazminatına karar verilmiş olması doğru olmamıştır. Tespit edilen bu hukuka aykırılık yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b/2 maddesi hükmü uyarınca karar kaldırılmak suretiyle düzeltilerek yeniden esas hakkında kararla aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan gerekçe ile;A)1-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b/2 maddesi hükmü uyarınca davalı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurusunun KABULÜNE,2-İlk Derece Mahkemesi kararının KALDIRILMASINA,3-İstinaf karar harcının istinafa başvuran tarafa iadesine,B)1-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/2 maddesi hükmü uyarınca düzelterek yeniden esas hakkında kararla; Davacı tarafın davasının KISMEN KABULÜ ile, davalı tarafın İstanbul …. İcra Dairesinin … sayılı icra dosyasına 4.320.TL. asıl alacak, 84,60 TL takip tarihine kadar işlemiş faiz ve takip tarihinden sonra asıl alacağa (yıllık %11,75.TL’yi aşmamak üzere) avans faizi yürütülmesine yönelik İTİRAZIN İPTALİNE, fazlaya ilişkin talebin reddine,2-İcra inkar tazminatı talebinin reddine, 3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 295 TL nispi karar harcından peşin yatırılan 75,15 TL harcın mahsubu ile bakiye 220 TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,4-Davacı tarafça yatırılan 75,15 TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,5-Davacı vekili lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 1.980,00 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,6-Davalı vekili lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince redolunan kısım üzerinden hesaplanan 80,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,7-Davacı tarafından yatırılan 1.091,80 TL’nin kabul ve ret oranları dikkate alınarak 1.071,94 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, 8-Taraflarca yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.14/01/2020