Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/328 E. 2020/385 K. 25.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/328
KARAR NO: 2020/385
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/09/2017
NUMARASI: 2015/1146 Esas-2017/958 Karar
DAVANIN KONUSU: Destekten Yoksun Kalma Tazminatı
KARAR TARİHİ: 25/02/2020
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 22/04/2011 günü … sevk ve idaresindeki … plakalı motosikletle seyir halindeyken meydana gelen tek taraflı ölümlü trafik kazası neticesinde, müvekkillerinin eşi/babası …’in vefat ettiğini, sürücü … idaresindeki … plakalı araca ait herhangi bir poliçe tespit edilemediğinden davanın Güvence Hesabına yöneltildiğini, müvekkillerinin müteveffa …’in desteğinden yoksun kaldıklarını belirterek, … ve … için şimdilik 100’er TL’nin davalıdan alınarak müvekkillerine ödenmesini, hükmedilecek tazminata kaza tarihinden itibaren avans faiz işletilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; zamanaşımı itirazında bulunarak, dava öncesi vekil eden kuruma başvuruda bulunulduğunu, ödeme talebinin haklı olarak reddedildiğini, alacaklı ve borçlu sıfatı birleştiğinden vekil edenin sorumluluğu bulunmadığını, olayın tek taraflı kusur sonucu meydana geldiği ifade ederek davanın reddini istemiştir. İlk Derece Mahkemesi davanın kabulü ile davacı … için 40.038 TL; davacı … için 159.961,12 TL tazminatın tahsiline karar vermiş, karara karşı davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı vekili istinaf başvurusunda; KTK ve ZMSS Genel Şartları gereğince müteveffa sürücünün çalıntı araç kullandığını ve sürücünün %100 kusuruyla kazanın meydana gelmiş olması değerlendirildiğinde, davanın reddi gerektiğini, olayda iki yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu, destek paylarının hatalı hesaplandığını beyan ederek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Davacılar murisi 22/04/2011 tarihinde, %100 kusuru ile geçirmiş olduğu tek taraflı trafik kazası sonucu vefat etmiş, davacılar destekten yoksun kalmış olmaları sebebiyle Güvence Hesabından talepte bulunmuşlardır. Dosyada mevcut 22/04/2011 tarihli …’in ve …’in ifadelerine göre, motosiklet sahibi/işleteni … ile destek … tanıdık olmaları sebebiyle gece aynı evde kalmışlar, muris/destek, dava dışı …’e ait motosikleti ve cep telefonunu sahibinin rızası dışında ve habersizce cebinden alarak motosikleti kullandığı sırada kaza meydana gelmiştir. Şu halde, motosikletin çalınmasında motosiklet sahibine/işletene kusur izafe edilemeyeceği dosya kapsamında anlaşılmaktadır. KTK m. 107 gereğince, bir motorlu aracın çalınması veya gasp edilmesi halinde çalan veya gasp eden kimse işleten gibi sorumlu tutulur. Olay tarihinde yürürlükteki Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A.3.j maddesi uyarınca; “Çalınan veya gasp edilen araçların sebep oldukları ve KTK’ya göre işletenin sorumlu olmadığı zararlar ile aracın çalındığını veya gasp edildiğini bilerek binen kişilerin zarara uğramaları nedeniyle ileri sürülecek talepler ile çalan ve gasp eden kişilerin talepleri” teminat dışında kalmaktadır. Açıklanan hükümler çerçevesinde muris/destek aracı çalan kişi sıfatı ile işletene ait sorumluluğu yüklenmiş ve kendi %100 kusuru ile sebebiyet verdiği kazada vefat etmiş olmakla mirasçısı olan davalıların tazminat hakkı bulunmamaktadır. Bu itibarla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince, İlk Derece Mahkemesi kararı düzeltilerek aşağıdaki aşağıda yazılı olduğu şekilde esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: A- Davalı vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN KABULÜ ile Yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA, Buna göre: 1-Davanın REDDİNE, 2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulanan harçlar tarifesine göre tahsil edilmesi gereken 54,40 TL’nin, davacılar tarafından yatırılan 27,70 TL peşin harç ve 685 TL ıslah harcından mahsubu ile 658,30 TL’nin davacılara iadesine, 3-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinden yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre hesap ve takdir edilen 22.450,00 TL vekalet ücretinin davacılardan tahsili ile davalıya verilmesine, 5-Gider avansının kalan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran taraflara iadesine,
B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN ; 1-Davalı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından iadesine, 2-İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan 74 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama gideri ile 85,70 TL istinaf başvuru harcının davacılardan tahsili ile davalıya verilmesine, 3-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesine hitaben verilecek temyiz dilekçesi ile temyiz yolu açık olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.25/02/2020