Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/327 E. 2020/109 K. 21.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/327
KARAR NO: 2020/109
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 28/03/2017
NUMARASI: 2014/584Esas-2017/344 Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan……….. Tazminat)
KARAR TARİHİ: 21/01/2020
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … tarafından sigortalı … plakalı aracın karıştığı 13/06/2013 tarihinde meydana gelen kaza sonucu, araçta yolcu olarak müvekkilinin de desteği …’un vefat ettiğini, kazanın meydana gelmesinde araç sürücüsünün 8/8 kusurlu bulunduğunu, sigorta şirketi tarafından tazminat ödendiğini fakat ödenen miktarın yeterli olmadığını, fazlaya ilişkin hakların saklı tutularak şimdilik 1.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı ve davalı …’dan 50.000,00 TL manevi tazminat ile kaza tarihinden itibaren avans faizine hükmedilmesini talep etmiş, bilirkişi raporundan sonra talebini 99.759,11 TL olarak ıslah etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kaza nedeniyle davacıya 03/10/2013 tarihinde 22.769,60 TL ödeme yapıldığını, kazanın meydana gelmesinde araç sürücüsünün kusuru bulunduğunun ispat edilmesi gerektiğini, müteveffanın sigortalı araç sürücüsü tarafından”hatır taşıması” kapsamında taşındığının tespiti halinde tazminattan belirli bir ölçüde “hatır indirimi” yapılması gerektiğini, kazaya karışan araç sürücülerinin kusur durumlarının belirlenmesi için ATK’dan bilirkişi raporu alınmasını talep ettiklerini, davacıya SGK’dan gelir alıp almadığının araştırılması gerektiğini, müvekkil şirketin sorumluluğunun poliçede belirtilen limit ile sınırlı olduğunu, kaza nedeniyle birden fazla kişinin zarar görmüş olması halinde teminatın paylaştırılması gerektiğini, işleyecek faizin kaza tarihinden değil, dava tarihinden itibaren hesaplanması gerektiğini beyan ederek davanın reddini talep etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle: kazanın hatır taşıması esnasında gerçekleştiğini, bu durumda tazminattan belirli oranda indirim yapılması gerektiğini, araçta ön koltukta oturanların emniyet kemeri taktığı için kazadan zarar görmediğini, arka koltukta oturan …’un ise emniyet kemeri bulunmasına rağmen kemer takmadığı için ölümüne büyük ölçüde kendi kusuruna sebebiyet vermiş olduğunu, kaza tespit tutanaklarını kabul etmedikleri, müvekkilinin …’un arkadaşı olduğunu ve olaydan kendisinin de büyük üzüntü duyduğunu, murisin davacıya destek durumunun olmadığını, beyan ederek davanın reddini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi; kaza yapan sürücü ile müteveffa …’ın tanıdık ve arkadaş olması sebebiyle birlikte …’dan Ankara iline seyir halinde olduklarını, olay tarihinde birlikte seyahati zorunlu olmayan farklı yerlerde ikamet eden kişilerin üniversite öğrencisi olan müteveffanın yolcu olarak kabul edilmesi ve taşınması konusunda hatır taşıması söz konusu olduğunu ve takdiren %10 indirim yapılması gerektiğini belirterek davacının maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 89.783,20 TL destekten yoksun kalma zararının davalı … yönünden kaza tarihi olan 13/06/2013 tarihinden davalı … yönünden kısmi ödeme tarihi olan 03/10/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline karar vermiştir. Karara karşı davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; taraflar arasında hatır taşıması ilişkisi olmadığı için hatır taşıması indirimi uygulamasının yerinde olmadığını, yapılan seyahatin sadece ölenin menfaatine yapılan bir seyahat olmadığını, ortak iş yapmak ve ortak gelir elde etmek üzere yapılan bir seyahat olduğunu, mahkeme aksi kanaatte ise hatır taşıması yapılan kısım için karşı vekalet ücretine hükmedilmesinin yerinde olmadığını, takdir edilen manevi tazminatın düşük olduğunu beyan ederek kararın kaldırılmasını istemiştir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava, destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. Dosya kapsamındaki soruşturma aşamasındaki beyanlardan ve sanık …’un ceza mahkemesindeki ifadelerinden kendisinin genel sekreteri olduğu dernek faaliyeti nedeniyle Ankara’ya gitmek için yola çıktığı, öleni bu vesileyle yapmış olduğu film çalışmalarıyla ilgili Ankada’da bazı kurumlarla görüşmek üzere Ankara’ya götürdüğü, dava konusu kazaya sebep olan taşımanın münhasıran ölenin yararına yapılan bir taşıma olmadığı anlaşıldığından, davacı vekilinin hatır taşımasına ilişkin istinaf itirazlarının yerinde olduğu sonucuna varılmıştır. Kabule göre de, tazminattan takdiri indirim yapılması halinde reddedilen kısım için davalı lehine vekalet ücretine hükmedilemeyeceği gözden kaçırılarak davalılar lehine vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmamıştır. Belirtilen nedenlerle, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere kararın kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: A- Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile Yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA, Buna göre: 1-Davacının maddi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ ile; 99.759,11 TL destekten yoksun kalma zararının davalı … yönünden kaza tarihi olan 13/06/2013 tarihinden davalı … AŞ yönünden kısmı ödeme tarihi olan 03/10/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, 2-Davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 30.000 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 13/06/2013 tarihinden itibaren itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya dair istemin reddine, 3-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan hükmedilen maddi tazminat yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 13.427,12 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müteselsilen alınıp davacıya verilmesine, 4-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan hükmedilen manevi tazminat yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 4.500 TL nispi vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine, 5-Davalı … vekille temsil olunduğundan reddedilen manevi tazminat yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 3.400 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalı …’a verilmesine, 6- Maddi tazminat davası için davacı tarafça yapılan 319,80 TL tebligat ve posta, 600,00-TL bilirkişi, 211,00-TL Adli Tıp faturası, 28,05-TL başlangıçta yatırılan harç masrafı olmak üzere toplam 1.158,85TL yargılama giderinin davalılardan müteselsilen alınıp davacıya verilmesine, manevi tazminat davası için ayrıca yapılmış yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, 7-Davalı … tarafından yapılan 42,70 tebligat ve posta, 3,75TL vekalet harcı olmak üzere toplam 46,45TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 27,87 TL yargılama giderinin davacıdan alınıp adı geçen davalıya verilmesine, kalan kısmen davalı üzerinde bırakılmasına, 8-Davalı … tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına, 9-Maddi tazminat davası için alınması gerekli 6.814,54 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 377,50 TL’nin mahsubu ile bakiye 6.437,04 TL’nin davalılardan müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına, 10- Manevi tazminat davası için alınması gerekli 2.049,30 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 170,77 TL’nin mahsubu ile 1.878,53 TL’nin davalı …’dan alınarak hazineye gelir kaydına, 11-Davacı tarafından yatırılan 377,50 TL (maddi tazminat için) harcın davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, 12-Davacı tarafından yatırılan 170,77 TL (manevi tazminat için) harcın yargılama gideri olarak davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine, 13-Taraflarca yatırılan avansların kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde, istek halinde ilgilisine iadesine,
B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN; 1-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından iadesine, 2-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan 49,00 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama gideri ile 85,70 TL istinaf başvuru harcının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 3-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, maddi tazminata ilişkin dava yönünden HMK’nın 361/1 maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Yargıtaya temyiz yolu açık; manevi tazminata ilişkin dava yönünden ise HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.21/01/2020