Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/3269 E. 2021/92 K. 28.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/3269
KARAR NO: 2021/92
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 07/12/2017
NUMARASI: 2017/549 Esas – 2017/931 Karar
DAVANIN KONUSU: Maddi Tazminat (Trafik Kazasından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 02/12/2013
BİRLEŞEN DAVADA:(Beyşehir Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/15 Esas)
DAVA TARİHİ: 08/01/2015
DAVANIN KONUSU: Maddi ve Manevi Tazminat (Trafik Kazasından Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 28/01/2021
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Asıl dava ve uyuşmazlık, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14. ve TBK’nın 54. maddeleri kapsamında yaralamalı trafik kazasından kaynaklanan güç kaybı ve bakıcı tazminatı; birleşen dava ve uyuşmazlık ise TBK’nın 54. ve 56. maddeleri kapsamında güç kaybı, bakıcı ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince; “Asıl ve birleşen davada, 193.900,27 TL maluliyet zararının davalı …nın sorumluluğu 40.000,00 TL poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydıyla, davalı …ndan temerrüt tarihi 13/08/2012 tarihinden, birleşen dava davalıları … ve …’dan ise olay tarihi 12/07/2004 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, 258.304,68 TL bakıcı gideri maddi zararının davalı …nın sorumluluğu 40.000-TL poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydıyla, davalı …ndan temerrüt tarihi 13/08/2012 tarihinden, birleşen dava davalıları … ve …’dan ise olay tarihi 12/07/2004 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, birleşen davada talep edilen manevi tazminatın kısmen kabulüne, tarafların maddi durumu da nazara alınarak taktiren 50.000,00 TL manevi tazminatın birleşen davada davalılar … ve …’dan olay tarihi 12/07/2004 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazla talebin reddine,” karar verilmiştir. Bu karara karşı, asıl davanın davalısı … vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Asıl davanın davalısı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; ceza mahkemesi kararında sanığın eyleminin 765 sayılı TCK’nın 455/1. maddesi nedeniyle 5 yıllık zamanaşımı söz konusu olduğunu, kaza tarihinden itibaren 5 yıllık zamanaşımı süresi dolduktan sonra davanın açıldığını, cevap dilekçesinde de yasal süresi içerisinde zamanaşımı itirazında bulunduklarını, ZMSS Genel Şartları A.5/c maddesi gereğince bakıcı giderlerinin maluliyet teminatı kapsamına girdiğini, Yerel Mahkeme’nin 23/10/2014 tarihli geçici ödeme ara kararı gereğince, davacı tarafa İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası üzerinden ferileri hariç ödenen 6.000 TL geçici tazminat miktarının müvekkili aleyhine hükmedilen limitten düşülmesi gerektiğini belirtmiştir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dosya kapsamından, birleşen davanın davalısı …’nun maliki davalı …’ın sürücüsü olduğu ve ZMSS poliçesi bulunmayan … plakalı araç ile davacının sürücüsü olduğu … plakalı aracın 13/07/2004 tarihinde kaza yapması neticesinde davacının yaralandığı, davacının kaza nedeniyle %100 oranında maluliyete uğradığı, davacının bu yaralanma nedeniyle asıl ve birleşen davada maddi ve manevi tazminat talebinde bulunduğu, Mahkemece yapılan yargılama sonucunda yukarıda belirtildiği şekilde karar verildiği anlaşılmıştır. KTK’nın 109/1. maddesine göre, motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve her halde kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrar. Dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve ceza kanunu bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş bulunursa, bu süre, maddi tazminat talepleri için de geçerlidir. 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 102/3. maddesine göre, davaya konu trafik kazası sonucu gerçekleşen 455/1. maddesi kapsamındaki fiil için öngörülen ceza dava zamanaşımı süresi ise 5 yıldır. Ancak, Yargıtay 17. Hukuk dairesinin 06/02/2020 tarih ve 2018/4385 Esas-2020/284 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere; “Bazı hallerde, zararın öğrenilmesi, onun kapsamının değil, varlığının öğrenilmesi anlamındadır, zararın varlığı, niteliği ve esaslı unsurları hakkında bir dava açmaya, o davayı ciddi ve objektif bir şekilde desteklemeye, gerekçelerini göstermeye elverişli yeterli hal ve şartların öğrenilmesi, zararın öğrenilmiş sayılması için yeterlidir. Buna karşılık ortaya çıkan zarar, kendi özel yapısı içerisinde, sonradan değişme eğilimi gösteriyor, kısaca, zararı doğuran eylem veya işlemin doğurduğu sonuçlarda (zararın nitelik veya kapsamında) bir değişiklik ortaya çıkıyor ise, artık “gelişen durum” ve dolayısıyla, gelişen bu durumun zararın nitelik ve kapsamı üzerinde ortaya çıkardığı değişiklikler söz konusu olacaktır. Böyle hallerde, zararın kapsamını belirleyecek husus, gelişmekte olan bu durumdur ve bu gelişme sona ermedikçe zarar henüz tamamen gerçekleşmiş olamayacağı için zamanaşımı süresi bu gelişen durumun durduğunun veya ortadan kalktığının öğrenilmesiyle birlikte işlemeye başlayacaktır. (HGK, 15.11.2000 gün ve: 2000/21-1609 K: 2000/1699, 4.HD 13.05.1980 gün ve 1980/3493-6206 sayılı; 26.01.1987 gün, 1986/7532 esas, 1987/485 karar sayılı kararı). Gelişen durumun varlığı halinde gelişen durumun sona ermesinden itibaren zamanaşımı süresi içinde dava açılması gerekir.” Somut uyuşmazlıkta, davaya konu trafik kazası 13/07/2004 tarihinde gerçekleşmiş, davacının trafik kazası nedeniyle yaralanmasına ilişkin tedavileri devam etmiş ve kesin maluliyeti ancak dava açıldıktan sonra yargılama aşamasında Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığının 28/01/2015 tarihli raporuyla belirlenebilmiştir. Bu durumda, olayda gelişen durum söz konusu olduğundan, davalı … vekilinin bu yöne ilişkin istinaf itirazı yerinde değildir. Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 08/02/2021 tarih ve 2020/2566 Esas-2021/902 Karar sayılı ilamı ile Dairemizin yerleşik kararlarında da belirtildiği üzere, bakıcı gideri (tazminatı), “tedavi giderleri” teminatı kapsamında yer aldığından, davalı vekilinin bu yöne ilişkin itirazı da kabul edilmemiştir. Davalı vekilinin 6.000 TL’lik geçici ödemenin, müvekkilinin sorumlu olduğu sakatlık teminatı limitinden düşülmesi gerektiğine ilişkin itirazına gelince; İlk Derece Mahkemesinin 23/10/2014 tarihli 3. Celsesinin 3 numaralı ara kararı ile, “Davacının geçici ödeme talebinin (…) kısmen kabulü ile toplam 6.000 TL geçici ödeme miktarının davalıdan alınarak davacıya verilmesine” karar verilmiş ve bu ara kararı gereğince 6.000 TL tazminat davacıya ödenmiştir. 6.000 TL’lik tazminatın davacıya ödendiği hususu her iki tarafın kabulündedir. Bu durumda, asıl davada davalı …’nın kaza tarihi itibariyle sakatlık teminatı kapsamında sorumlu olduğu sakatlık teminatı azami limiti olan 40.000 TL’den, geçici ödenen 6.000 TL’nin düşülmesi gerekmektedir. Başka bir deyişle asıl davada davalı …’nın sorumlu olduğu güç kaybı tazminatı miktarı 34.000 TL (40.000-6.000=34.000) olması gerekirken 40.000 TL ile sorumlu tutulması doğru olmadığından, davalı … vekilinin bu yöne ilişkin itirazı yerindedir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: A-)Davalı … vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile Yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere kaldırılmasına, Buna göre: Asıl Davada: 1-)193.900,27 TL maluliyet tazminatının davalı …nın sorumluluğu 34.000 TL poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydıyla, davalı …ndan temerrüt tarihi 13/08/2012 tarihinden, birleşen dava davalıları … ve …’dan ise olay tarihi 12/07/2004 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, ayrıca davalı … tarafından geçici olarak davacıya ödenen 6.000 TL’nin 13/08/2012 tarihinden geçici ödemenin yapıldığı 06/11/2014 tarihine kadar işleyen yasal faizinin davalı …’ndan alınarak davacıya verilmesine, 2-)258.304,68 TL maddi (bakıcı gideri) tazminatın davalı …’nın sorumluluğu 40.000 TL poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydıyla, davalı …’ndan temerrüt tarihi 13/08/2012 tarihinden, birleşen dava davalıları … ve …’dan ise olay tarihi 12/07/2004 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, 3-)Birleşen davada talep edilen manevi tazminatın kısmen kabulüne, tarafların maddi durumu da nazara alınarak takdiren 50.000 TL manevi tazminatın birleşen davada davalılar … ve …’dan olay tarihi 12/07/2004 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazla talebin reddine, Asıl ve birleşen davada maddi tazminat talepleri yönünden: 4-)Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 30.890,12 TL harçtan başlangıçta peşin alınan 51,24 TL ve 1.360 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 29.478,88 TL harcın davalı …nın 5.054,94 TL’den sınırlı sorumlu olması kaydıyla davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye irat kaydına, 5-)Davacı tarafından yatırılan 24,30 TL başvuru harcı, 51,24 TL peşin harç, 1.360,00 TL ıslah harcı 3,75 TL vekalet harcı, 500,00 TL bilirkişi ücreti, 178,00 fotokopi gideri, 265,00 TL tebligat gideri olmak üzere toplam 2.382,29 TL yargılama giderinin davalı …’nın 421,00 TL den sınırlı sorumlu olması kaydı ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, 6-)Davacı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre maddi tazminat üzerinden hesaplanan 32.038,20 TL nispi vekalet ücretinin davalı …’nın 5.668-TL’den sınırlı sorumlu olması kaydı ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, Birleşen davada manevi tazminat talebi yönünden: 7-)Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 3.415,50 TL karar ve ilam harcından başlangıçta peşin alınan 382,53 TL harcın mahsubu ile, bakiye 3.032,97-TL ilam harcının davalılar … ve …’ndan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına, 8-)Davacı tarafından yatırılan 414,33 TL harcın (başvurma harcı+peşin harç) davalılar … ve …’ndan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, 9-)Davacı tarafından yapılan 48,00 TL yargılama giderinin davanın ret ve kabul oranına göre 24,00 TL’nin davalılar … ve …’ndan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, 10-)Davacı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre manevi tazminat miktarı üzerinden 5.850,00 TL nispi vekalet ücretinin davalılar … ve …’ndan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, 11-)Asıl ve birleşen davada, davacı ve davalı yan tarafından yapılan gider/delil avansından artan bakiyenin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı ve davalılar /vekillerine iadesine,
B-)İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN: 1-)Davalı … tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından iadesine, 2-)İstinaf aşamasında davalı … tarafından yapılan 186,4 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama gideri ile 98,10 TL istinaf başvuru harcının davacıdan tahsili ile davalı …’na verilmesine, 3-)İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-)İstinaf için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.28/01/2021