Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/3258 E. 2022/228 K. 08.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/3258
KARAR NO: 2022/228
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/03/2018
NUMARASI: 2016/928 (E) 2018/236 (K)
DAVANIN KONUSU: Maddi ve Manevi Tazminat
KARAR TARİHİ: 08/02/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin eşi/babası olan …’ın, davalıların maliki, ZMM sigortacısı ve sürücüsü olduğu … plaka sayılı aracın çarpması sonucu hayatını kaybettiğini, müvekkili …’ın destekten yoksun kalması nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 100,00 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tüm davalılardan müteselsilen tahsiline, müvekkillerinden her biri için 40.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte sigorta şirketi haricindeki davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı … vekili cevap dilekçesinde davanın reddini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; “Maddi tazminat yönünden feragat nedeniyle davanın reddine, manevi tazminat yönünden davanın kısmen kabulü ile olayın oluş şekli, taraf kusurları, olay nedeniyle elem ve keder, sosyo ekonomik haller, hak ve nesafet gözetilmek kaydı ile davacı … için takdiren 10.000,00 TL, davacılar … ve … için 5.000,00 ‘er TL manevi tazminat toplamı olan 20.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı … ve …’den müşterek ve müteselsil alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine” karar verilmiştir. Karara karşı davacılar vekili ve davalılar … ve … vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur değerlendirmesini içerir bilirkişi raporuna yönelik itirazlarının değerlendirilmediğini, müteveffanın kusurunun bulunmadığına yönelik değerlendirmenin yerinde olduğunu ancak ceza dosyasında alınan rapor ile iş bu davada alınan rapor arasında kazanın oluş şekli açısından çelişki olduğunu, çelişki giderilmeden karar verilmesinin doğru olmadığını, dosyaya sunulan raporda dava dışı …’a kusur atfı yapıldığını, ceza dosyasının sonucunun beklenilmesi gerektiğini belirterek manevi tazminat yönünden fazlaya ilişkin talebin reddine dair kararın kaldırılarak kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar … ve … vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilleri aleyhine manevi tazminat isteminin reddine karar verilmesini, ceza davasına sonradan dahil edilen … isminde ikinci sanık olduğunu ve ceza dosyasında alınan bilirkişi raporunda asli kusurlu olduğunun tespit edildiğini, bu kişinin huzurdaki davada taraf olmadığını, yeni durum değerlendirildiğinde tarafların kusur oranlarının değişeceğini, mahkemenin tüm tazminatı müvekkilleri aleyhine tesis etmesinin hakkaniyete aykırı olduğunu, ceza davasının sonucunun beklenilmesi gerektiğini, bilirkişi raporuna karşı müvekkillerinin beyanda bulunmalarına imkan verilmediğini, raporlar arasında çelişkinin giderilmediğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Dosya kapsamından 11/07/2016 tarihinde, davalılardan …’in maliki, … Sigorta AŞ’nin ZMM sigortacısı olduğu ve …’ın yönetimindeki … plakalı ambulansın dava dışı …’ın yönetimindeki … plakalı araca çarptığı ve çarpmanın etkisiyle davalı …’un direksiyon hakimiyetini kaybederek yaya yolu üzerinde bulunan davacıların desteği …’a çarparak ölümüne neden olduğu anlaşılmıştır. Aynı olay nedeniyle ceza yargılamasının yapıldığı Küçükçekmece 14. Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/1012 Esas 2020/81 K. sayılı dosyasında alınan Adli Tıp Kurumu raporuna göre sürücü …’ın alt düzeyde tali kusurlu olduğunun, dava dışı sürücü …’ın asli kusurlu olduğunun, destek …’ın kusursuz olduğunun tespit edildiği, yapılan yargılama sonucunda dava dışı … ve davalı … hakkında taksirle ölüme neden olma suçundan mahkumiyetlerine karar verildiği ve UYAP kayıtlarının incelenmesinde davalı … yönünden verilen kararın istinaf edilmeden 01/07/2020 tarihinde kesinleştiği, dava dışı … hakkında verilen hükmün istinaf denetiminden geçmek suretiyle 20/04/2021 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince benimsenen kusur durumu ceza mahkemesinde kabul edilen ve kesinleşen maddi vakıa ile uyumlu olup kusura ilişkin kabul şeklinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır. TBK’nın 56/1.maddesinde “Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir.” düzenlemesi yer almaktadır.Hâkimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı olan manevi tazminatın miktarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, malvarlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir.O halde, tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hâkim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370) Somut olay değerlendirildiğinde; tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına, kazanın oluş şekline, davacılar desteği …’ın kusurunun bulunmamasına ve olayın meydana geldiği tarihe göre davacılar lehine hükmolunan manevi tazminat miktarının bir miktar az olduğu, davacı eş … için 25.000 TL, davacı çocuklardan her biri için 20.000 TL manevi tazminatın dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olacağı sonucuna varılmakla, davalılar … ve … vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile yerel mahkeme kararının HMK’nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere kaldırılmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: A-Davalılar … ve … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine, B-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, yukarıda esas ve karar numarası belirtilen ilk derece mahkemesi kararının, HMK’nin 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere kaldırılmasına, Buna göre: 1-Maddi tazminat yönünden davanın feragat nedeniyle reddine, 2-Manevi tazminat yönünden davanın kısmen kabulü ile davacı … için 25.000,00 TL, davacı … için 20.000 TL ve … için 20.000 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren (faiz başlangıç tarihi yönünden istinaf sebebi bulunmadığından ilk derece mahkemesince hükmolunan dava tarihi faiz başlangıç tarihi olarak alınmıştır) işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … ve …’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, 4-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 4.440,15 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 410,21 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.029,94 TL karar ve ilam harcının davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye gelir kaydına, 5-Davacı tarafından yatırılan 29,20 TL başvuru harcı, 410,21 TL peşin harcın davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, 6-Davacı tarafından sarf edilen 500,00 TL bilirkişi ücreti, 202,90 TL posta masrafı toplamı olan 702,90 TL den kabul red oranına göre hesaplanan 380,42 TL’nin davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, bakiye masrafın davacılar üzerinde bırakılmasına, 7-Maddi tazminat yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 100,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalı … AŞ’ye verilmesine, 8-İlk derce mahkemesinin bütün davacılar için hükmedilen manevi tazminat miktarları toplamı üzerinden vekalet ücretine karar vermesi şeklindeki uygulaması davacılar tarafından istinaf sebebi olarak ileri sürülmediğinden aynı yöndeki uyggulamayla; Davacılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden Dairemiz karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince kabul edilen manevi tazminat yönünden hesaplanan 9.250,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, 9- Manevi tazminat davasının reddedilen kısmı bakımından ilk derece mahkemesi kararında davalılar için vekalet ücretine hükmedilmemesine ilişkin uygulamaya karşı davalılar tarafından ileri sürülmüş istinaf itirazı bulunmadığından, HMK’nın 355. maddesinin (1). fıkrasının (1). cümlesi göz önüne alınarak, davalı taraf için vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 10-Davacılar tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine, C-İstinaf İncelemesi Bakımından: 1-Davacılar tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından iadesine, 2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 4.440,15 TL istinaf karar harcından peşin alınan 341,50 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.098,65 TL istinaf karar harcının davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye gelir kaydına, 3-İstinaf aşamasında davacılar tarafından yapılan 188,70 TL posta ve tebligat gideri ile üç davacı için yatırılan toplam 294,30 TL istinaf başvuru harcının davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.08/02/2022