Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/3249
KARAR NO: 2021/2001
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 05/06/2017
NUMARASI: 2015/1141(E) 2017/536 (K)
DAVANIN KONUSU:Rücuen tazminat
KARAR TARİHİ: 24/12/2021
Yukarıda yazılı İlk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … Sigorta AŞ’ye sigortalı dava dışı …’ın yönetimindeki … plakalı aracın çarpıştığı dava dışı …’un yönetimindeki .. plakalı araçta bulunan müvekkiline sigortalı dava dışı …’un yaralanmasından ötürü harcanan 15.667,21 Euro’nun davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; toplanmasını istediği kanıtları bildirerek davanın reddini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince, davanın kabulüne, 15.667,21 Euro’nun davalıdan alınarak davacıya verilmesine hükmolunmuştur. Bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvuran davalı vekili dilekçesinde özetle; 6111 sayılı Kanunla yapılan değişiklik uyarınca sağlık hizmet bedellerinden Sosyal Güvenlik Kurumunun (SGK) sorumlu olduğunu, müvekkili şirketin yasal faiz ile sorumlu olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi hükmünün kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 355’inci maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin konularla ve ileri sürülen istinaf nedenleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava, sağlık sigorta poliçesi gereği sigortalısına ödeme yapan davacının ödediği bedelin, zarardan sorumlu oldukları iddia olunan davalılardan rücuen tahsili istemine ilişkindir. 25/2/2011 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 13/2/2011 tarihli 6111 sayılı Kanunun 59’uncu maddesi ile 2918 sayılı KTK’nin 98’inci maddesi değiştirilmiş, buna göre “trafik kazaları nedeniyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı” öngörülmüştür. Motorlu aracın işletilmesinden kaynaklanan kaza nedeniyle zarar görenlerin tedavisi için ödenen giderleri zorunlu olarak teminat altına alan Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (ZMSS) poliçesini düzenleyen sigorta şirketleri ile işleten ve sürücünün yasadan ve sözleşmeden doğan bu yükümlülükleri 6111 sayılı Kanun ile getirilen düzenleme ile sona erdirilmiş bulunmaktadır. Diğer bir anlatımla 2918 sayılı KTK’nin 98’inci maddesinde belirtilen tedavi giderleri yönünden sorumluluk davalı SGK’ye geçmiştir. Bununla birlikte hemen belirtmek gerekir ki 6111 sayılı Kanun ile değiştirilen 2918 sayılı Kanun’un 98’inci maddesi uyarınca, SGK tüm tedavi giderlerinden değil, ancak söz konusu madde kapsamında kalan tedavi giderlerinden sorumludur. 6111 sayılı Kanun kapsamında olmayan belgeye dayanmayan tedavi giderlerinden SGK sorumlu olmayıp, zorunlu mali sorumluluk sigortası poliçesini düzenleyen sigorta şirketi ile araç işleteni ve sürücüsünün sorumluluğu devam etmektedir. Somut uyuşmazlık yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler ışığında değerlendirildiğinde; davacı vekili dilekçesinde davacıya sigortalı …’un tedavisi için ödenen ücretlerin toplamı 15.667,21 Euro’nun davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmesine karşın ilk derece mahkemesince aktüerya hesap uzmanı ve trafik kusur uzmanından oluşturulan bilirkişiler kurulundan rapor alınmıştır. Bu itibarla davacının tedavi gideri talebi yönünden konusunda uzmanlığı bulunan tıp doktoru bilirkişiye düzenletilecek raporla, davacının trafik kazasından kaynaklanan belgeli ve belgeli olmayan tedavi giderleri saptanarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yerinde olmayan gerekçe ile yazılı biçimde hüküm kurulması doğru olmamıştır. Diğer yandan, kabul ve uygulamaya göre de; davalıya ZMSS poliçesiyle sigortalı … plakalı otomobilin kullanım amacının “hususi” olduğunun anlaşılması karşısında, davacı lehine tahsiline karar verilen maddi tazminata kanuni faiz uygulanmasına karar verilmesi gerekirken, ticari faiz işletilmesine hükmolunması isabetli değildir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nin 353/1-a/6’ncı maddesi uyarınca kaldırılmasına, 2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 3-İstinaf başvurusu için yatırılan karar ve ilam harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana geri verilmesine, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekâlet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 5-Davacı vekili tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf talep eden tarafından istinaf kanun yolu incelemesi için yatırılan gider avansının yatıran tarafa geri verilmesine, 7-İstinaf kanun yolu incelemesinin sonucuna göre, icranın geri bırakılması kararı kapsamında, davalı … Sigorta Anonim Şirketi tarafından verilen teminat mektubunun, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 36’ncı maddesi uyarınca davalı … Sigorta Anonim Şirketine geri verilmesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nin 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.24/12/2021