Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/3246 E. 2021/83 K. 26.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/3246
KARAR NO : 2021/83
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 30/11/2017
NUMARASI : 2017/754 Esas – 2017/1056 Karar
DAVANIN KONUSU: Trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat
KARAR TARİHİ: 26/01/2021
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ Davacılar vekili, destek … 12/11/2013 günü eski Haydarpaşa- Gebze tren yolu üzerinde iş makinesi ezmesi sonucu hayatını kaybettiğini belirterek, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla davacı müvekkili … için 3.000,00 TL maddi 20.000,00 TL manevi, … için 3.000,00 TL maddi 20.000,00 TL manevi, eş … için 5.000,00 TL maddi 20.000,00 TL manevi ve cenaze defin giderleri için 2.000,00 TL maddi tazminarın kaza tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahslini talep ve dava etmiştir.Davalılar davanın reddine karar verilmesini savunmuşlardır.Mahkemece; kazanın trafik kazası niteliğinde olmadığı, karayolu dışında meydana gelen zararların ZMMS kapsamında kalmadığı gerekçesiyle, davalı (eldeki davada taraf olmayan) ZMM Sigortacısı … A.Ş. yönünden davanın reddine, diğer davalılar yönünden tefrikine karar verilmiş, davalılar …, …San. ve Tic. AŞ le … yönünden davanın HMK’nın 114/1-c ve HMK.nun 20. maddeleri uyarınca görev dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiş, karara karşı davacılar vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece sigorta şirketi yönünden verilen kararın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. HD’nin 2017/132 E. Numaralı dosyasında istinafa konu edildiğini, daireler arası karar birliğinin sağlanması açısından işbu dairenin kararının bekletici mesele yapılmasını talep ettiğini, dava konusu olayın Haydarpaşa-Gebze tren yolu üzerinde gerçekleştiğini, bu yerin karayolu niteliğinde olduğunu belirterek görevsizlik kararının kaldırılmasını istemiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 355’inci maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin konularla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava, haksız fiilden kaynaklanan ölüm nedeniyle destekten yoksun kalma ve manevi tazminat isteklerine ilişkindir. Davacılar vekilince, meydana gelen kazadan dolayı tazminat istemiyle davalı iş makinesi operatörü, operatörü hizmet akdiyle çalıştıran şirketler ve kazaya karışan iş makinesinin ZMS sigortacısı aleyhine açtığı davada mahkemece, olayın karayolunda gerçekleşmediği ve sigorta şirketinin sorumluluğu bulunmadığı gerekçesiyle sigorta şirketi hakkındaki davanın reddine; diğer davalılar hakkındaki davanın ise ticari dava olmadığı gerekçesiyle dosyanın tefrikine ve davalılar …, …San. ve Tic. AŞ ile …’ne açılan davaların görev dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir. Davacılar vekilince, olayın 2918 sayılı Kanun’da karayolu sayılan yerde gerçekleştiği, dolayısıyla sigorta şirketinin müteselsil sorumluluğunun bulunduğu ve görevsizlik kararının isabetli olmadığı ileri sürülmekte ise de, eldeki dosyada davalı sıfatında sigorta şirketi yer almamaktadır. Sigorta şirketinin taraf olmadığı davada diğer haksız fiil sorumluları bakımından uyuşmazlığın mutlak veya nispi ticari dava olmasını gerektiren yasal bir düzenleme bulunmamaktadır. Dolayısıyla somut olayda, araç sürücüsü davalı ile istihdam edenler hakkındaki davada görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesi olup görev dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık yoktur. Kaldı ki, dava dışı sigorta şirketi aleyhine açılan ve reddine karar verilen davada, davacıların istinaf başvurularının kabulü ve davanın esastan görülmeye devam etmesi olasılığında, her bir davada verilecek kararın diğerini etkileyecek nitelikte olması ve aralarında bağlantı bulunması hususları nazara alınarak, davanın her aşamasında birleştirme kararı verilmesinde de yasal bir engel bulunmamaktadır.Açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b/1. maddesi hükmü uyarınca davacılar vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,2-İstinaf başvurusunda peşin olarak yatırılan 35,90 TL karar/ilam harcının, alınması gereken 59,30 TL’den mahsubu ile bakiye 23,40 TL harcın davacılardan alınmasına, 3-İstinafa başvuran tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 4-Artan gider ve delil avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,Dair, 6100 sayılı HMK’nın 362/1-c maddesi gereğince KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliğiyle karar verildi. 26/01/2021