Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/3221 E. 2021/1589 K. 02.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/3221
KARAR NO: 2021/1589
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/05/2018
NUMARASI: 2017/984 (E) 2018/527 (K)
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 02/11/2021
Taraflar arasında görülen davada verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmakla; re’sen dikkate alınabilecek hususlar ayrık olmak üzere istinaf talep ve gerekçeleri ile tarafların ilk derece mahkemesinde ileri sürdükleri iddia ve savunmalar esas alınmak sureti ile dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili, 31/12/2011 tarihinde gerçekleşen trafik kazasında davalıya sigortalı bulunan … plakalı araçta yolcu olarak bulunan davacıların eş ve babaları olan …’ın ölümü nedeniyle oluşan manevi zararın, kasko poliçesinde artan mali sorumluluk klozu kapsamında teminat altına alındığını belirterek murisin eşine ve her bir çocuğuna ve annesine 30.000,00’ar TL, kardeşleri … için 12.000,00 TL, … için 13.000,00 TL, diğer kardeşleri için ise 11.000,00’er TL manevi tazminatın olay tarihinden işletilecek faiziyle birlikte davalı … şirketinden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davacılar vekili tarafından aracın işleteni olan … ve davalı … şirketine karşı 2015/164 Esas sayılı dosya üzerinden manevi tazminat davası açıldığı, yargılama sırasında sigorta şirketine karşı açılmış olan manevi tazminat davasının takipsiz bırakıldığı, mahkemece, sözü geçen dosya üzerinden davalı gerçek kişi bakımından maddi ve manevi tazminata hükmedildiği, sigorta şirketi bakımından açılan manevi tazminatın ise yenileninceye kadar işlemden kaldırıldığı, davacılar vekili tarafından davanın yenilenmesi sonrasında ise tefriken yukarıda yazılı esas üzerinden sigorta şirketine karşı açılan manevi tazminat davasına devam edildiği görülmektedir. İlk derece mahkemesince az yukarıda açıklanan yargılama safahatı sonucunda davacılar için toplam 74.000,00 TL manevi tazminat takdir edilerek bu rakamın, mahkemesinin 2015/164 Esas sayılı dosyası ile tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davalı … şirketinden tahsiline karar verilmiştir. Karara karşı davalı … şirketi vekili tarafından davaya konu kazaya karışan araca ilişkin kasko sigorta poliçesinin bulunmadığını, düzenlenen poliçenin kazaya karışan araca ilişkin değil, plaka bilgisi yanlış yazılan dava dışı bir araca ilişkin olduğu belirtilerek istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dosya arasında bulunan ceza dosyası içerisindeki bilgi ve belgeler ile özellikle kaza tespit tutanağına göre, kazaya karışan aracın beyaz renkli … model … motor no ve … şase numaralı araç olduğu, davalı … şirketi tarafından ibraz edilen poliçedeki aracın ise … marka … motor no ve … şase numaralı araç olduğu, aracın tescil tarihleri ve maliklerinin birbirinden farklı oldukları, kazaya karışan aracın poliçedeki araç ile aynı araç olmadığının tespiti sonrasında, davalı … şirketine yazılan müzekkereye verilen cevapta, maliki … olan … marka araca ilişkin düzenlenen poliçede, aracın plakası, … olarak yazılacakken sehven (davaya konu kazaya karışan aracın plakası olan )… olarak yazıldığı ve bu nedenle düzeltme poliçesinin düzenlendiğinin bildirildiği karşısında, kazaya karışan araca ilişkin olduğu zannedilen sigorta poliçesinin kaza dışı bir başka araca ait olduğu, bu hususun, ceza dosyasında kazaya karışan araç olarak tespit edilen aracın model, şase ve motor numarası ile maliklik bilgileri ile davacının dayandığı poliçedeki aracın model, şase ve motor numarasıyla maliklik bilgilerinin karşılaştırılması sonucunda kolaylıkla anlaşılabilir olduğu görülmektedir. Bu durumda, davanın reddine karar verilecek yerde kabulüne karar verilmiş olması doğru olmamıştır. O halde, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile düzeltilerek yeniden esas hakkında kararla davanın reddine, her ne kadar davacı taraf, davasında haksız çıkmış ise de, sigorta şirketine husumet yönelterek dava açmasında kusuru bulunmadığından ötürü vekalet ücreti dahil yargılama giderlerinin taraflar üzerinde bırakıldığına işaret edilerek aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davalı …vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, 2-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/2. maddesi hükmü uyarınca ilk derece mahkemesi kararı bütünüyle kaldırılmak suretiyle düzeltilerek yeniden esas hakkında kararla, davacılar tarafından açılan manevi tazminat davasının ayrı ayrı reddine, 3-Taraflarca sarf edilen vekalet ücreti dahil yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 4-Alınması gereken maktu harcın, peşin harçtan mahsubu ile fazladan alındığı anlaşılan 282,25 TL harcın istek halinde davacılara iadesine, 5-Artan gider avansının bulunması halinde ilgilisine iadesine, İstinaf yargılama giderleri bakımından: 6-İstinafa başvuran davalı … şirketi tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde iadesine, 7-Poliçe bilgilerindeki karışıklığın davalı taraftan kaynaklanıyor olması nedeniyle, istinaf yargılama giderlerinin takdiren davalı üzerinde bırakılmasına, 8-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 9-İstinaf talep eden tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair, ihtiyari dava arkadaşı konumundaki her bir davacı yönünden objektif dava birleşmesi teşkil eden davalarda talep edilen manevi tazminat miktarları gözetilerek 6100 sayılı HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince her iki taraf yönünden KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliğiyle karar verildi. 02/11/2021