Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/3220 E. 2021/1590 K. 02.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/3220
KARAR NO: 2021/1590
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/09/2018
NUMARASI: 2018/45 (E) 2018/934 (K)
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 02/11/2021
Taraflar arasında görülen davada verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmakla; re’sen dikkate alınabilecek hususlar ayrık olmak üzere istinaf talep ve gerekçeleri ile tarafların ilk derece mahkemesinde ileri sürdükleri iddia ve savunmalar esas alınmak sureti ile dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, davalı tarafa kasko sigortasıyla sigortalı bulunan müvekkilinin maliki bulunduğu … plakalı beton mikserinin kaza yaparak hasara uğramış olması nedeniyle, İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2016/1221 E. Sayılı dosyası üzerinden açılan davada belirlenen hasar bedelinin, geç ödenmiş olmasından kaynaklı hesaplanacak munzam zararın davalıdan tahsiline karar verilmesi talebinde bulunmuştur. Davalı vekili cevabında, İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi nezdinde yapılan yargılama sırasında davacı tarafından müvekkili şirketin ibra edildiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde “… davalı hakkında İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/1221 E. Sayılı dosyasında dava açıldığı ve 16.10.2017 tarihinde 71.540,70 TL tahsil edilerek ibraname, feragatname imzalandığı, zarar sorumlularının gayrikabili rücü olarak ve fazlaya ilişkin hakları da içerecek şekilde mutlak ve kesin olarak ibra edildiği, TBK 131 maddesi gereğince asıl borç ifa yada diğer bir sebeple sona erdiği takdirde buna bağlı hak ve borçlarında sona ereceği düzenlemesinin bulunduğu, davacının, geç ödemeden kaynaklanan zararı için hakkının saklı tutulduğuna ilişkin bir bildirim bulunmadığı gibi açıkça ibra edildiğinin imza altına alındığı” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekili, açılan davanın, TBK’nın 122. maddesinde düzenlenen munzam zarar istemine ilişkin olduğunu, uyuşmazlığın TBK’nın 131. maddesi uyarınca çözümlenmesinin doğru olmadığını, ibranameye konu dava ile eldeki dava konusunun farklı olduğunu, sözü geçen dosyayla ilgili düzenlenen ibranamenin eldeki davayı bağlayacak niteliğinin bulunmadığını belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/1221 Esas sayılı dosyası üzerinden davalı tarafa kasko sigortasıyla sigortalı bulunan … plaka sayılı aracın, 11/08/2016 tarihinde yapmış olduğu kaza nedeniyle, uğranılan zararın tazmininin talep edildiği, bilirkişi raporu ile zararın belirlenmesinden sonraki aşamada taraflar arasında ibraname düzenlendiği, davanın feragat nedeniyle reddedilerek sonuçlandığı, uyuşmazlık konusu olmayan 16/10/2017 tarihli “ibraname feragatname ve makbuz” başlıklı belgeye göre davalı sigorta şirketinin gayri kabili rücu olarak ve fazlaya ilişkin hakları da içerecek şekilde mutlak ve kesin bir surette ibra edildiği görülmektedir. TBK’nın 132. maddesinde borcun ibra sözleşmesiyle tamamen ortadan kaldırılabileceği düzenlenmiştir. Taraflarca düzenlenen ibra anlaşması, davalı sigorta şirketinin kazadan kaynaklı borç ve sorumluluğunu munzam zararı da kapsayacak şekilde sona erdirir niteliktedir. Bu durumda yapılan yargılamaya, toplanan delillere, dosya içeriğine, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru olduğuna göre; yerinde olmayan istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan gerekçe ile; 1-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/1 maddesi hükmü uyarınca davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcından peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubundan sonra bakiye 23,40 TL istinaf karar harcının istinafa başvuran taraftan tahsil edilerek hazineye irad kaydına, 3-İstinafa başvuran tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-Artan gider ve delil avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine, 5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesine hitaben verilecek temyiz dilekçesi ile temyiz yolu açık olmak üzere, oy birliği ile karar verildi. 02/11/2021