Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/3219 E. 2021/2043 K. 28.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/3219
KARAR NO: 2021/2043
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/05/2018
NUMARASI: 2014/2191 (E) 2018/485 (K)
DAVANIN KONUSU: Alacak (Sigorta bedeli)
KARAR TARİHİ: 28/12/2021
Taraflar arasında görülen davada verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmakla; re’sen dikkate alınabilecek hususlar ayrık olmak üzere istinaf talep ve gerekçeleri ile tarafların ilk derece mahkemesinde ileri sürdükleri iddia ve savunmalar esas alınmak sureti ile dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, davalı … şirketi tarafından kasko sigortasıyla teminat altına alınan … plaka sayılı aracın hasara uğramış olmasına rağmen hasarın karşılanmadığını belirterek 11.048,27 TL maddi tazminat ile 10.000,00 TL manevi tazminatın davalı taraftan tahsiline karar verilmesi talebinde bulunmuştur. Davalı vekili, davacının kasko sigortası genel şartlarında kendisine yüklenen sorumluluklarını yerine getirmemiş olması nedeniyle hasar tazminatının ödenmediğini belirterek davanın reddini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, manevi tazminat davası bakımından davanın açılmamış sayılmasına, maddi tazminat davasının ise kabulü ile 11.048,27 TL bedelin davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Karara karşı davalı vekili, dosya kapsamında birbiriyle uyumlu bir şekilde düzenlenen 2 adet bilirkişi raporunun varlığına rağmen bunlarla arasında fahiş fark bulunan 05/03/2018 tarihli son bilirkişi raporuna dayalı olarak karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava, kasko sigortasından kaynaklanan hasar bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Kasko sigortasına konu olan araca ilişkin üç kez ekspertiz işlemi yapılmış, mahkemece de üç kez bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Davalı … şirketinin atadığı 2 eksperin çıkardığı parçalar ile işçilik kalemleri aynıdır. Davacının atadığı eksper tarafından ise sözü geçen raporlarda belirtilen parçalara ilaveten değiştirilmesi gereken parça olarak ön tampon, motor kaputu ve sol ön far ile 3 adet ön park sensörü eklenmiştir. Dosyaya kazandırılan ilk 2 bilirkişi raporunda, sigorta şirketi tarafından atana eksperler tarafından çıkarılan parça ve işçilik hesabı esas alınırken; son bilirkişi raporunda, davacının atadığı eksper tarafından çıkarılan hesap benimsenmiştir. Dosyada mübrez ilk iki bilirkişi raporu olan 09/04/2015 tarihli rapor ve 22/04/2015 tarihli rapor ile heyetten alınan 05/03/2018 tarihli raporlar arasındaki değer farkı ağırlıklı olarak motor kaputu ve sol ön far ve (biri hariç üç adet) ön park sensörlerinin değişiminin gerekip gerekmediği hususundan kaynaklanmaktadır. İlk derece mahkemesince hükme esas alınan 05/03/2018 tarihli raporda, ilk ekspertiz işlemi haricinde kalan ekspertiz raporları ve bilirkişi incelemelerinin resimler üzerinden yapıldığı, oysa ki resimler üzerinden yapılan inceleme neticesinde, sol ön far ve motor kaputunun değişiminin gerekip gerekmediği hususunun tespit edilmeyeceği, bu durumda … yetkili servisi olan dava dışı … Şirketi tarafından düzenlenmiş hasar listesi dökümünün esas alınması gerektiği, bu durumda ise davacı tarafından yapılan ekspertiz işleminin, hasar döküm listesiyle uyumlu olduğu kanaatinde bulunularak 11.048,27 TL hasar bedeli hesaplanmıştır. Bu durumda yapılan yargılamaya, toplanan delillere, dosya içeriğine, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, … tarafından düzenlenen ekspertiz raporunda vazgeçme durumu olmamasına rağmen sigortalının hasarından vazgeçtiğinin belirtilmiş olmasının ekspertiz işlemini şüpheli hale getirdiği, davalı tarafından yaptırılan diğer bir ekspertiz işleminin de resimler üzerinden yapıldığı, yine mutabakat yapılarak dosya kapatma durumu olmamasına rağmen raporda bu sonuca varılmış olmasından kaynaklı bu raporun da şüpheli olduğu, giderek davacı tarafından yaptırılan ve hasar döküm listesiyle uyumlu ekspertiz işleminin esas alınması gerektiği yönündeki son alınan bilirkişi raporu doğrultusunda karar verilmiş olması doğru olduğuna göre yerinde olmayan istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan gerekçe ile; 1-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/1 maddesi hükmü uyarınca davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Alınması gereken 754,70 TL istinaf karar harcından peşin alınan 189,00 TL harcın mahsubundan sonra bakiye 565,70 TL istinaf karar harcının istinafa başvuran davalı taraftan tahsil edilerek Hazineye irat kaydına, 3-İstinafa başvuran tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-Artan gider ve delil avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine, 5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda dava değeri (11.048,27 TL) göz önünde bulundurulmak sureti ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1-a maddesi gereğince her iki taraf yönünden kesin olarak oybirliği ile karar verildi. 28/12/2021