Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/3206 E. 2021/1471 K. 19.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/3206
KARAR NO: 2021/1471
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/09/2018
NUMARASI: 2015/580 Esas – 2018/870 Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat
KARAR TARİHİ: 19/10/2021
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava ve uyuşmazlık; TBK’nın 54. maddesi kapsamında yaralamalı trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince “Maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 375.956,00 TL maddi tazminatın 250.000,00 TL’sinin davalı … ve davalı … şirketinden müteselsilen, bakiyesinden 90.000,00 TL’sinin davalılar … ve … şirketinden müteselsilen, bakiyesinin ise davalı …’dan tahsiline, iş bu miktar tazminatlara davalı … yönünden olay tarihi 21/05/2013 tarihinden, davalı … şirketi yönünden 26/08/2014 ve davalı … yönünden ise 30/05/2014 temerrüt tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, fazlaya dair talebin reddine, davacının manevi tazminat talebinin davalı … şirketleri yönünden husumet nedeniyle reddine, diğer davalı hakkındaki manevi tazminat talebinin ise kısmen kabulü ile 15.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle bu davalı …’dan tahsiline, fazlaya dair talebin reddine,” karar verilmiştir. Bu karara karşı, davalı … AŞ vekili ile davalı … AŞ. vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı … AŞ vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacının dava dilekçesinde fizik tedavi bedeli, eczane ilaç bedeli, 3 aylık maaş kaybı, 3 aylık prim alacağı, uçak ve gemi masrafı olmak üzere toplam 96.149,00 TL tazminatın İMSS poliçesine istinaden tahsilini talep ve dava ettiğini; ıslah dilekçesi ile, 330.268,91 TL sürekli iş göremezlik 38.128,55 TL geçici iş göremezlik ve 7.558,98 TL tedavi giderinin tahsilini talep ettiğini ve Mahkemece de, toplam 375.956,00 TL üzerinden karar verildiğini, ancak sürekli iş göremezlik zararın dava konusu olmadığından ıslah yoluyla da talep edilemeyeceğini bu nedenle bu yönde hüküm kurulmasının hatalı olduğunu, dava dilekçesinde olmayan bir talebin ıslah edilmesinin mümkün olmadığını, kararın bu yönüyle HMK’nın 26. maddesinde düzenlenen taleple bağlılık ilkesine aykırı olduğunu, talep edilen maddi tazminat tutarlarının, (sürekli iş göremezlik zararı davanın konusu olmadığından) ZMSS poliçesi limitini aşmadığını bu nedenle müvekkili aleyhine davanın reddine karar verilmesini, ayrıca İMSS poliçesinin azami limiti 55.000,00 TL olmasına rağmen müvekkilinin 90.000,00 TL den sorumlu tutulmasının da hatalı olduğunu, tedavi giderlerinden SGK’nın sorumlu olduğunu, davacının geçici ve sürekli sakatlık tazminat hesaplamasında esas alınan gelir tutarının fahiş olduğunu belirtmiştir.Davalı … AŞ vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde sürekli iş göremezlik tazminat talebinin bulunmadığını, Mahkemece, ıslah dilekçesi dikkate alınarak sürekli iş göremezlik tazminatına hükmedilmesinin, HMK’nın 26. maddesinde düzenlenen taleple bağlılık ilkesine aykırı olduğunu, sigortalı araç sürücüsünün kusuru yönünden yeterli araştırma yapılmaksızın %100 kusurlu olduğu kabul edilerek karar verilmesinin hatalı olduğunu, maluliyet raporu açısından özürlük ölçütü üzerinden değerlendirme yapılması gerektiğini, tazminat hesaplamasının yabancı ülkedeki işyerinden verilen belgeler üzerinden farazi bir şekilde yapıldığını, müvekkili şirketin geçici iş göremezlik tazminatı ve bakıcı gideri yönünden sorumluluğunun bulunmadığını, hüküm fıkrasının C bedinde manevi tazminat tutarı yönünden alınması gereken harcın müvekkili şirkete yükletilmesinin hatalı olduğunu, harç, masraf ve vekalet ücretinin de poliçe limiti kapsamında kabul edilmesi gerektiğini, dava öncesinde müvekkili şirkete başvuru olmadığından gerekçeli karar içeriğinde müvekkilinin dava tarihinde temerrüte düştüğü belirtilmesine rağmen hüküm kısmında müvekkili şirket yönünden 26/08/2014 tarihinden itibaren yasal faize hükmedildiğini, gerekçeli karar ile hüküm fıkrasının bu hususta çeliştiğini, kararın bu yönlerden usul ve yasaya aykırı olduğunu belirtmiştir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dosya kapsamından; 21/05/2013 tarihinde, davalı … AŞ’nin … sigortacısı, davalı … AŞ’nin ZMS sigortacısı ve davalı …’ın sürücüsü olduğu … plakalı araç ile davacının içerisinde yolcu olarak bulunduğu … plakalı aracın kaza yapması neticesinde davacının yaralandığı; işbu davada davacı tarafça fazlaya ilişkin haklar saklı tutulmak kaydıyla, dava dilekçesinde fizik tedavi gideri, ilaç gideri, maaş kaybı, 3 aylık prim alacağı kaybı, uçak ve gemi ulaşım gideri adı altında toplamda 96.149,00 TL maddi ve 20.000,00 TL manevi tazminat talep edildiği anlaşılmıştır. Dava dilekçesinde sürekli iş göremezlik tazminatı talep edilmemiştir. Bu durumda Mahkemece, kalıcı iş göremezlik tazminatı konusunda usulüne uygun açılmış bir dava bulunmadığından bu taleple ilgili karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken ıslah dilekçesi dikkate alınarak kabulüne karar verilmesi doğru olmadığından davalı … Şirketi vekillerinin bu yöne ilişkin istinaf itirazları yerindedir. Diğer yandan, 25/02/2011 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 13/02/2011 tarihli 6111 Sayılı Kanun’un 59. maddesi ile 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 98. maddesi değiştirilmiş, buna göre 6111 sayılı Kanun’un 59. maddesinde “trafik kazaları nedeniyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı” düzenlemesine; Kanun’un geçici 1. maddesinde de “Bu Kanun’un yayımlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı, sözkonusu sağlık hizmet bedelleri için bu Kanun’un 59. maddesine göre belirlenen tutarın %20’sinden fazla olmamak üzere belirlenecek tutarın üç yıl süreyle ayrıca aktarılmasıyla anılan dönem için ilgili sigorta şirketleri ve …’nın yükümlülüklerinin sona ereceği” düzenlemesine yer verilmiştir. Bu düzenlemeler ile trafik kazasından kaynaklanan ve KTK’nın 98. maddesi kapsamında kalan tedavi giderleri bakımından, trafik sigortacısı ile sorumluluğunu üstlendiği araç işleteni ve sürücüsünün sorumluluğu son bulmuştur. Buna göre Mahkemece, 7.558,98 TL’lik belgeli tedavi gideri kaleminin reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan, davalı … Şirketi vekillerinin itirazları da yerindedir. Ayrıca, davalı … Şirketleri hakkındaki manevi tazminat davası husumet nedeniyle reddedildiğine göre, manevi tazminat yönünden hesaplanan harçtan Sigorta Şirketlerinin sorumlu olacak şekilde hüküm kurulması da doğru olmamıştır. Yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler, ilkeler ve açıklamalar doğrultusunda özetle; Dairemizce, HMK’nın 279. maddesine göre aranılan koşullara uygun olarak düzenlendiği, dosyadaki bilgi ve belgelere uygun, denetim ve hüküm kurmaya elverişli olduğu kanısına varılan 29/03/2018 tarihli kusur – zarar bilirkişi kurul raporu dikkate alınarak, 38.128,55 TL geçici iş göremezlik tazminatının davalı … yönünden olay tarihinden itibaren, davalı … AŞ yönünden ihtar tebliğ tarihinin 8 iş günü sonrası olan 26/08/2014 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte bu davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline; kalıcı iş göremezlik tazminatı yönünden karar verilmesine yer olmadığına; diğer maddi tazminat taleplerinin, davacı tarafça istinaf edilmeyen İlk Derece Mahkemesi kararı dikkate alınarak reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: A-Davalı … AŞ vekili ile davalı … AŞ vekilinin istinaf başvurularının kabulü ile; Yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere kaldırılmasına, Buna göre: 1-Maddi tazminat davasının kısmen kabulü ile; 38.128,55 TL geçici iş göremezlik tazminatının, davalı … yönünden olay tarihi olan 21/05/2013 tarihinden, davalı … AŞ yönünden temerrüt tarihi olan 26/08/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte bu davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, 2-Kalıcı iş göremezlik tazminatı yönünden, usulüne uygun açılmış bir dava bulunmadığından, karar verilmesine yer olmadığına, 3-İlk Derece Mahkemesinin bu yöndeki ret kararı ve davacı tarafın istinaf kanun yoluna başvurmaması dikkate alınarak, davacının tedavi, ilaç ve ulaşım giderleri taleplerinin reddine, 4-Davalı … AŞ hakkındaki maddi tazminat davasının reddine, 5-Davalı … AŞ ile davalı … AŞ aleyhine açılan manevi tazminat davasının husumet yokluğundan reddine, 6-Davalı … aleyhine açılan manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile 15.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle bu davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya dair talebin reddine, 7-Harçlar Kanunu’na göre maddi tazminat yönünden alınması gereken 2.604,56 TL karar harcının, maddi tazminat için peşin yatırılan 1.178,41 TL harç ile 4.778,41 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 5.956,82 TL karar ve ilam harcından mahsubu ile fazladan alınan 3.352,25 TL harcın istek halinde davacıya iadesine, 8-Harçlar Kanunu’na göre manevi tazminat yönünden alınması gereken 1.024,65 TL karar harcından, manevi tazminat için peşin yatırılan 463,58 TL harcın mahsubu ile kalan 561,07 TL harcın davalı …’dan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına, 9-Kabul edilen maddi tazminat miktarı yönünden Dairemizin kararının verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 5.719,28 TL nispi vekalet ücretinin davalılar … ve … AŞ’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, 10-Kabul edilen manevi tazminat miktarı yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalı …’dan tahsili ile davacıya verilmesine, 11-Reddedilen maddi tazminat miktarı yönünden AAÜT 13/4 maddesi gereğince 5.719,28 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılar … AŞ ile … AŞ’ye verilmesine, 12-Reddedilen manevi tazminat yönünden İlk Derece Mahkemesi kararı dikkate alınarak 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılar … AŞ ve … AŞ’ye verilmesine, 13-Maddi tazminat davası nedeniyle davacıdan tahsil edilen 2.604,56 TL karar ve ilam harcının davalılar … ile … AŞ’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, 14-Davacı tarafından maddi tazminat davası için sarf edilen 2.666,10 TL posta ve tebligat gideri ile 27,70 TL peşin harç olmak üzere toplam 2.693,80 TL yargılama giderinden, kabul ve ret oranına göre hesaplanan 1.448,50 TL’nin davalılar … ve … AŞ’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, 15-Artan gider avanslarının talep halinde yatıran taraflara iadesine,
B-İstinaf İncelemesi Bakımından: 1-Davalı … AŞ vekili ile davalı … AŞ tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından yatırana iadesine, 2-İstinaf aşamasında davalı … AŞ tarafından yapılan 143,00 TL posta ve tebligat gideri ile 98,10 TL istinaf başvuru harcının davacıdan tahsili ile davalı … AŞ’ye verilmesine, 3-İstinaf aşamasında davalı … AŞ tarafından yapılan 143,00 TL posta ve tebligat gideri ile 98,10 TL istinaf başvuru harcının davacıdan tahsili ile davalı … AŞ’ye verilmesine, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilen 330.268,91 TL kalıcı iş göremezlik tazminatı yönünden sadece davacı taraf için, kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesine hitaben verilecek temyiz dilekçesi ile temyiz yolu açık; diğer hükümler bakımından HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.19/10/2021