Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/3194 E. 2021/1799 K. 30.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/3194
KARAR NO: 2021/1799
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 28/04/2017
NUMARASI: 2015/760 (E) 2017/303 (K)
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 30/11/2021
Taraflar arasında görülen davada verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmakla; re’sen dikkate alınabilecek hususlar ayrık olmak üzere istinaf talep ve gerekçeleri ile tarafların ilk derece mahkemesinde ileri sürdükleri iddia ve savunmalar esas alınmak sureti ile dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, 16/05/2013 tarihinde meydana gelen trafik kazasına ilişkin maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Davalı … Şirketi, aracın uzun süreli kiralama sözleşmesiyle dava dışı … Şirketine kiralandığını belirterek husumet nedeniyle davanın reddini savunmuştur. Davalı sigorta şirketi vekili, müvekkili şirketin ancak sigortalının kusuru oranında sorumlu olduğunu, geçici iş göremezlik ve tedavi giderinden sorumlu olmadıklarını belirterek davanın reddini talep etmiştir. Davalı … usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen davaya cevap vermemiştir. Yasal hasım konumunda olduğundan bahisle tedavi giderleri yönünden SGK davaya dahil edilmiştir. İlk derece mahkemesince, maddi tazminat davasının feragat nedeniyle reddine, davalı … Gıda Şirketine yönelik manevi tazminat isteminin husumet nedeniyle reddine, davacının davalı …’a yönelik manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile 10.000,00 TL tazminatın 15/05/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı taraftan tahsiline karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekili, sigorta şirketi tarafından yapılan ödeme nedeniyle davadan feragat edildiği, esasen davanın konusu kalmadığından bahisle davalılar lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini, husumetten ret kararının da doğru olmadığını belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Davalı … Şirketiyle dava dışı … Şirketi arasında uzun süreli kiralama sözleşmesi bulunduğu olgusu bilirkişi raporu ile ispatlanmıştır. Davalı sigorta şirketi yönünden husumet nedeniyle verilen ret kararında kural olarak isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak davacı tarafın sicil kaydına güvenerek davayı açtığı, sicil kaydında da aracın uzun süreli kiralama sözleşmesine konu edildiğine dair bir şerh bulunmadığı, dava öncesinde de bu hususunun, davacı tarafından bilindiği savunulmadığına göre, davacının, karine olarak işleten gözüken anılan davalıya husumet yönelterek dava açmış olmasında kusuru bulunmamaktadır. Dolayısıyla bu davalı yönünden taraflarca yapılan vekalet ücreti dahil yargılama giderlerinin üzerinde bırakılması gerekirken davacı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmiş olması doğru olmamıştır. Diğer yandan davalı sigorta şirketi tarafından davacı tarafa yapılan ödeme nedeniyle taraflar arasında imzalanan sulh ve ibra anlaşması çerçevesinde maddi tazminat davasından feragat edilmiştir. Yargıtay ilke kararlarına göre ödeme nedeniyle davadan feragat durumunda davacı aleyhine vekalet ücretine hükmedilemeyeceği kabul edilmektedir. Zira bu halde, davacı, davasında haksız olduğundan değil, müteselsilen sorumlu olanlardan birinin zararı karşılamış olmasından mütevellit yapılan ibra anlaşması mucibince davadan feragat etmektedir. Dolayısıyla bu yönden de davacı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmiş olması doğru olmamıştır. Öte yandan SGK yönünden davacı vekilinin dahili davalı kılınmasına ilişkin bir talebi bulunmamakta, tam aksine dahili davalı kılınmaması gerektiğine ilişkin talep ve dilekçesi bulunmaktadır. İlk derece mahkemesince, 6111 sayılı Yasanın yürürlüğünden sonra açılan davada, dahili davalı yoluyla dahi SGK’nın davaya katılma olanağı olmamasına rağmen resen davaya dahil edilerek lehine vekalet ücretine hükmedilmiş olması da doğru olmamıştır. HMK 353/1-b/2. maddesinde yargılamada eksiklik bulunmamakla birlikte kanunun olaya uygulanmasında hata edilmiş olması durumunda düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verileceği düzenlenmiştir. O halde, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, düzeltilerek yeniden esas hakkında kararla aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmasına karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, 2-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/2. maddesi hükmü uyarınca ilk derece mahkemesi kararı bütünüyle kaldırılmak suretiyle düzeltilerek yeniden esas hakkında kararla, davacının maddi tazminat talebinin feragat nedeniyle reddine, 3-Davacının davalı … Ltd. Şti.’ye yönelik manevi tazminat talebinin, davalının pasif husumet ehliyeti bulunmadığı anlaşılmakla reddine, 4-Davacının davalı …’a yönelik manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 10.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 15/05/2013 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 5-a)Maddi tazminat talebi yönünden karar tarihinde yürürlükte olan harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 31,40 TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan harçtan mahsubu ile kalan 26,67 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,b)Manevi tazminat talebi yönünden karar tarihinde yürürlükte olan harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 638,10 TL nispi karar ve ilam harcının davalı …’dan tahsili ile Hazineye irat kaydına, 6-a)Maddi tazminat talebi yönünden yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına b)Manevi tazminat talebi yönünden davacı tarafından yapılan 27,70 TL başvuru harcı, 543,00 TL masraf toplamı 570,70 TL yargılama giderinden kabul-ret oranına göre 380,10 TL yargılama giderinin davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, 7-a)Davalı … Ltd. Şirketi tarafından maddi ve manevi tazminat davasında vekalet ücreti dahil yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, b)Hakkında usulüne uygun bir şekilde açılmış bir dava bulunmayan Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı tarafından yapılan vekalet ücreti dahil yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, c)Davalı … Sigorta AŞ vekilinin talebi doğrultusunda vekalet ücreti dahil yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, d)Davacının kendisini bir vekil aracılığı ile temsil ettirdiği anlaşılmakla; manevi tazminat talebi yönünden kabul edilen miktar üzerinden karar tarihinde yürülükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 1.980,00 TL vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine, İstinaf yargılama giderleri bakımından: 8-İstinafa başvuran davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde iadesine, 9-Davacı tarafça yatırılan 98,10 TL istinaf başvuru harcı ile 103,00 TL posta giderinin, davalı … Şirketinden alınarak davacıya verilmesine, 10-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 11-İstinaf talep eden tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda dava değeri (manevi tazminat tutarı ve ibranameye konu 31.455,00 TL maddi tazminat miktarı) göz önünde bulundurulmak sureti ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1-a maddesi gereğince her iki taraf yönünden kesin olarak oybirliği ile karar verildi. 30/11/2021