Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/319 E. 2019/759 K. 19.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/319
KARAR NO : 2019/759
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 30/10/2017
NUMARASI : 2017/5632 Esas – 2017/5604 Karar
DAVANIN KONUSU: Trafik Kazasından Kaynaklanan Maluliyet Tazminatı
KARAR TARİHİ: 19/12/2019
Yukarıda yazılı Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili sigorta tahkim komisyonuna vermiş olduğu dilekçesinde; 21/05/2012 tarihinde meydana gelen tek trafik kazasında müvekkilinin malul kaldığını, kazaya sebep olan aracın ZMSS poliçesinin bulunmadığını beyan ederek fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak Güvence Hesabından 5.000,00 TL maluliyet tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davacı vekili bilirkişi raporu doğrultusunda talebini 60.942,97 TL olarak ıslah etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde; KTK 11. maddeye göre ödeme yapıldığı için başvurunun reddedilmesi gerektiğini, mahkeme aksi kanaatte ise müterafik kusur indirimi yapılarak maluliyet raporu alınarak TRH 2010 yaşam tablosu uygulanarak hesap yapılması gerektiğini beyan etmiştir.Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararında; talebin kabulüne karar vermiştir.Güvence Hesabı itiraz başvurusunda; davacının başvuru şartını yerine getirmediğini, usulüne uygun bir sağlık raporu olmadan başvurulduğunu, maluliyetin trafik kazası ile ilgili olmadığını, Adli Tıp Kurumu’ndan rapor alınması gerektiğini, olayda müterafik kusur ve hatır taşıması indirimi yapılması ve başvuran lehine takdir edilen vekalet ücretinin AAÜT’nin 1/5’i oranında olması gerektiğini beyan etmiştir.İtiraz Hakem Heyeti karar ve gerekçesinde; dosyada mevcut olan Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi’nden meslekte kazanma gücü kaybı sağlık raporuna göre alınan maluliyet raporunun hüküm kurmaya yeterli olduğunu, davacının kaza tarihi itibariyle tarım işçisi olduğunu, hatır taşımasına ilişkin yeterli delilin dosyada olmadığını, müterafik kusur açısından da başvuranın römork içinde yolculuk yaptığını, bu yüzden müterafik kusur indirimi yapılmamasının yerinde olduğunu, davacı lehine hükmedilecek vekalet ücretinin tam ücret olması gerektiğini kabul ederek itirazın reddine karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; dosyada mevcut maluliyet raporlarının yeterli olmadığını, yeniden maluliyet raporu alınması, müterafik kusur ve hatır taşıması indirimi yapılması, karşı taraf lehine takdir edilen vekalet ücretinin AAÜT’nin 1/5’i oranında olması gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.Dava, trafik kazasından kaynaklanan maluliyet tazminatı talebine ilişkindir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda:
21/05/2012 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacının dosyada mevcut maluliyet raporuna göre % 9,3 oranında malul kaldığı sabittir. Maluliyete ilişkin alınacak raporlar kaza tarihi 11.10.2008 tarihinden önce ise Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013 tarihinden sonra da Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine uygun olarak düzenlenmesi gerekmektedir. Dosyada mevcut davacıya ait maluliyet raporunun, Dokuz Eylül Üniversitesi Araştırma Hastanesince kaza tarihinde geçerli olan Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre düzenlendiği anlaşılmakla, davalı vekilinin maluliyet raporunun yürürlükteki mevzuata uygun olmadığı ve tespit edilen maluliyet oranının geçerli olmadığına yönelik istinaf itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. Davalı Güvence Hesabı’nın vekalet ücretine yönelik istinaf itirazlarının değerlendirilmesinde; 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30. maddesine 13/06/2012 tarihli ve 6327 sayılı Kanun’un 58. maddesi ile eklenen 17. fıkrasında, “Talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine hükmolunacak vekalet ücreti Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde belirlenen vekalet ücretinin beşte biridir.” şeklinde düzenleme getirilmiştir. Bu düzenlemeye uygun olarak da yukarıda belirtildiği gibi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nde “Tarifenin 3. kısmına göre, nispi avukatlık ücretine hükmedilen durumlarda da talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine tarifeye göre hesaplanan nispi ücretin 1/5’ine hükmedilir.” şeklinde düzenleme yapılmıştır. Bu maddelerde “talebi reddedilenler” olarak belirtilenler, Sigorta Tahkim Komisyonuna başvuran sigortalılar ve sigorta poliçesinden menfaat temin edenlerdir. Çünkü Sigorta Tahkim Komisyonunun önüne gelen tek bir talep vardır. O da, sigortalılar ve sigorta poliçesinden menfaat temin edenlerin talebidir. Tahkim Komisyonuna talepte bulunan sigortalının talebine cevap veren ve karşı gerekçelerini ileten sigortacının bu anlamda “talebi kabul edilen” veya “talebi reddedilen” olarak kabul edilmesi olanağı yoktur. Sigortalılar ve sigorta poliçesinden menfaat temin edenler lehine karar verilmesi halinde ise Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin “Tahkim’de ve Sigorta Tahkim Komisyonunda Ücret” başlıklı 17. maddesine göre, tam nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekmekte olup davalının bu yöndeki istinaf talepleri yerinde görülmediğinden, davalı vekilinin istinaf başvurusunun bu yönden reddine karar verilmiştir.Davalının hatır taşıması ve müterafik kusur indirimi uygulanması gerektiğine yönelik istinaf talepleri değerlendirildiğinde; meydana gelen trafik kazasında sürücünün menfaatine olmaksızın sadece davacının menfaatine yönelik bir taşıma ilişkisi olduğu ispatlanamadığı için Güvence Hesabının hatır taşımasına ilişkin istinaf itirazlarının reddi gerekmiş, ancak kazanın meydana geliş şekli göz önüne alındığında; yolcu taşımaya elverişli olmayan traktöre bağlantılı römork içerisinde yolculuk yapan davacının müterafik kusurunun varlığına rağmen, müterafik kusur indirimi yapılmaması yerinde görülmemiş, tazminattan % 20 oranında müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğinden (60.942,97 TL x % 20 =12.188,59 TL müterafik kusur indirimi, 60.942,97 TL – 12.188,59 TL = 48.754,38 TL) davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, HMK’nın 353/1-b/2 maddesi gereğince, düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere kararın kaldırılmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :A-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, HMK’nın 353/1-b/2 maddesi gereğince, gerekçenin düzeltilmesi amacıyla Sigorta Tahkim Komisyonu/İtiraz Hakem Heyeti kararının KALDIRILMASINA,Buna göre; 1-Başvurunun/davanın KISMEN KABULÜ ile 48.754,38 TL iş göremezlik tazminatının 03/10/2016 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte, Güvence Hesabından alınarak davacı … verilmesine, 2-6728 sayılı Kanun’un 36.maddesi ile değişik 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı 1 sayılı Tarifenin A) Mahkeme Harçları başlıklı bölümünün III- Karar ve ilam harcı başlıklı alt bölümünün birinci fıkrasının (a) bendi gereğince harç alınmasına yer olmadığına,3-Davacı tarafından yapılan (100 TL ilk başvuru ücreti, 815 bakiye başvuru ücreti, 400,00 TL bilirkişi ücreti) 1.315,00 TL yargılama giderinin Güvence Hesabından alınarak davacı … verilmesine, 4-Davalı tarafından sarf edilen itiraz başvuru ücretinin, üzerinde bırakılmasına,5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunun 30/17.maddesi gereğince karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 5.712,98 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,6-Takdiri indirim nedeniyle reddedilen kısım yönünden davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,B-İSTİNAF TALEBİ BAKIMINDAN :1-6728 sayılı Yasa’nın 36.maddesi ile değişik 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı 1 sayılı Tarifenin A) Mahkeme Harçları başlıklı bölümünün III- Karar ve ilam harcı başlıklı alt bölümünün birinci fıkrasının (a) bendi gereğince harç alınmasına yer olmadığına,2-Peşin alınan karar harcının İlk Derece Mahkemesince istinaf talep edene iadesine,3-Davalı tarafça yatırılan 85,70 TL istinaf başvuru harcı ile 36,50 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama giderinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına,5- İstinaf talep eden tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.19/12/2019