Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/318 E. 2020/285 K. 13.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/318
KARAR NO: 2020/285
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 03/05/2017
NUMARASI: 2015/198 Esas -2017/504 Karar
DAVANIN KONUSU: Maddi ve Manevi Tazminat(Trafik Kazasından Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 13/02/2020
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … Sigorta A.Ş.’nin ZMS ve … sigortacısı, davalı … San.A.Ş.’nin malik-işleteni ve davalı …’nun sürücüsü olduğu … plakalı aracın, 13/10/2012 tarihinde müvekkillerinin aracına çarparak sebebiyet verdiği kaza neticesinde …’in vefat ettiğini, …(…), …, …’in ise ağır yaralandığını, …(…)’in sürekli malül kaldığını ve yüzünde sabit iz oluştuğunu, …’in yüzünde sabit iz ve kafasında doku kaybı oluştuğunu, Bursa 2.Ağır Ceza Mahkemesinin 2012/437 Esas, 2013/274 Karar sayılı dosyasındaki İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığının raporunda, davalı sürücünün kazanın meydana gelmesinde tamamen kusurlu olduğunun tespit edildiğini, kaza nedeniyle gerçekleşen vefat ve yaralanmalar sonucunda müvekkillerinin maddi ve manevi ağır zararlara uğradıklarını, …’in vefat etmesi nedeniyle anne ve baba olan müvekkilleri … ve …(…)’in destekten yoksun kaldıklarını iddia ederek, fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulması kaydı ile davacı … için; oğlu …’in kaza sonucu ölümü nedeniyle 50.000,00 TL bakiye destekten yoksun kalma tazminatı ve 100.000,00 TL manevi tazminat, eşi …(…)’in kaza sonucu malul kalması ve yüzünde sabit iz oluşması nedeniyle 50.000,00 TL manevi tazminat; davacı …(…) için; oğlu …’in kaza sonucu ölümü nedeniyle 50.000,00 TL bakiye destekten yoksun kalma tazminatı ve 100.0000,00 TL manevi tazminat, kendisinin kaza sonucu malül kalması ve yüzünde sabit iz oluşması nedeniyle 150.000,00 TL manevi tazminat; davacı … için; kardeşi …’in ölümü nedeniyle 50.000,00 TL manevi tazminat, annesi …(…)’in malul kalması ve yüzünde sabit eser oluşması nedeniyle 20.000,00 TL manevi tazminat, kendisinin kaza sonucu yüzünde sabit iz kalacak ve doku kaybı oluşacak şekilde ağır yaralanması nedeniyle 50.000,00 TL manevi tazminat; davacı … için; kardeşi …’in kaza sonucu ölümü nedeniyle 50.000,00 TL manevi tazminat, annesi …(…)’in kaza sonucu malul kalması ve yüzünde sabit iz oluşması nedeniyle 20.000,00 TL manevi tazminat ve kendisinin kaza sonucu ağır yaralanması nedeniyle 20.000,00 TL manevi tazminat olmak üzere toplam 611.100,00 TL tazminatın kaza tarihi olan 13/10/2012 tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen (… Sigorta A.Ş,’nin maddi tazminatlara ilişkin taleplerde ZMSS poliçesindeki limitlerle sınırlı olarak müştereken ve müteselsilen sorumlu olmak kaydı ile, maddi tazminatların ZMSS poliçesi limitlerini aşacak miktarından İMSS poliçesinde belirtilen limitlerle, dava konusu manevi tazminatlardan İMSS poliçesinde belirtilen limitlerle sınırlı olmak kaydıyla) tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … Sigorta A.Ş.vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya karıştığı belirtilen … plakalı aracın müvekkili nezdinde kaza tarihi itibariyle ZMSS ve İMSS sigorta poliçeleri ile sigortalı bulunduğunu, müvekkilinin sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, davacıların 2 yaşındaki çocukları …’in vefat etmesi nedeniyle doğru veriler çerçevesinde yapılan hesaplama sonucu tespit edilen 17.332,00 destekten yoksun kalma tazminatının 29/04/2013 tarihinde davacılara ödendiğini, yapılacak tazminat hesaplamasında bu ödemenin güncellenerek indirilmesi gerektiğini, kaza tarihinden itibaren reeskont faiz talep edilmesinin haksız olduğunu, SGK tarafından yapılan bir ödemenin olup olmadığı veya gelir bağlanıp bağlanmadığının araştırılması gerektiğini, manevi tazminat taleplerinin yüksek olduğunu, davacıların maluliyetlerine ilişkin raporların Adli Tıp Kurumundan alınması gerektiğini iddia ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … San ve Tic.A.Ş. cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan … plakalı aracın müvekkiline ait olduğunu, kaza nedeniyle Bursa 2.Ağır Ceza Mahkemesinin 2012/437 Esas sayılı dosyasında kusur incelemesi gerektiği gibi yapılmadığından, keşif yapılmak suretiyle keşif ve bilirkişi heyetince tarafların kusur oranlarının tespit edilmesi gerektiğini, kazada 2.5 yaşındaki …’in vefatının müvekkillerini de üzdüğünü, emniyet kemeri takılmadığı için vefat ve yaralanmaların gerçekleştiğini, olayda müterafik kusur bulunduğundan hesaplanacak tazminattan indirim yapılması gerektiğini, talep edilen manevi tazminat miktarlarının fahiş olduğunu iddia ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı …’na dava dilekçesi usulüne uygun tebliğ edilmesine rağmen davalı cevap hakkını kullanmamıştır. İlk Derece Mahkemesince; “Maddi tazminata ilişkin davanın 289.621,00 TL’lik kısmı konusuz kaldığından, bu kısma ilişkin karar verilmesine yer olmadığına, davacı …(…) yönünden; bedensel kazanma gücü kaybı sebebiyle ödenecek maddi tazminatın 9.417,18 TL’lik kısmı yönünden davanın kabulü ile, bu miktarın 13/10/2012 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar … ve … San. Ve Tic. A.Ş.den müteselsilen alınarak …(…)’e ödenmesine, manevi tazminata ilişkin taleplerin kısmen kabulü ile; -Davacı baba …’in eşinin maluliyeti sebebiyle 15.000,00 TL ve oğlu …’nın vefatı sebebiyle 40.000,00 TL, -Davacı …(…)’in oğlu …’nın vefatı sebebiyle 40.000,00 TL, kendi maluliyeti sebebiyle 100.000,00 TL, -Davacı …’in kardeşi …’nın vefatı sebebiyle 20.000,00 TL, annesi …’in yaralanması sebebiyle 10.000,00 TL ve kendi yaralanması sebebiyle 30.000,00 TL, -Davacı …’in kardeşi …’nın vefatı sebebiyle 25.000,00 TL, annesi …’in yaralanması sebebiyle 10.000,00 TL ve kendi yaralanması sebebiyle 10.000,00 TL olmak üzere toplam 300.000,00 TL manevi tazminatın 13/10/2012 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar … ve … San. Ve Tic. A.Ş.den müteselsilen alınarak adı geçen davacılara ödenmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine,” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacılar vekili ile davalı … San ve Tic.A.Ş. istinaf kanun yoluna başvurmuşlardır. Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde talep edilen manevi tazminatların yerinde ve makul olması nedeniyle tamamen kabul edilmesi gerekirken kısmen kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, işleten ve sürücünün faizden sorumluluğunun, kaza tarihinden, Sigorta Şirketi’nin ise temerrüt tarihinden itibaren başladığını, davalı Sigorta Şirketi tarafından ödenen kısmın eksik kalan birikmiş faizini 05/10/2016 tarihli dilekçe ile talep ettiklerini, Mahkemece fark faiz talebinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, davalı … A.Ş. vekili lehine hükmedilen vekalet ücretinin hatalı olduğunu, reddedilen kısım üzerinden hesaplama yapıldığında 18.850,00 TL vekalet ücreti çıktığını ancak Mahkemece, 23.950,00 TL hükmedildiğini, maddi ve manevi tazminat alacakları için reeskont avans faizine hükmedilmesi gerekirken yasal faize hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirtmiştir. Davalı… San ve Tic.A.Ş. vekili İstinaf dilekçesinde özetle; hukuk dosyasında kusur tespitinin yapılmadığını ve ceza dosyasındaki eksik ve yanlış kusur incelemesi ile yetinildiğini, ceza dosyasında bulunan ve kaza sonrasında polis tarafından çekilerek CD’ye aktarılan ve ceza dosyasında bulunan fotoğraflar çıplak gözle incelendiğinde dahi açıkça görüleceği üzere kaza tespit tutanakları ve bilirkişi raporlarının aksine kazanın, davacının şerit ihlali sonucu ve davalının şeridinde gerçekleştiğinin görüldüğünü, hukuk mahkemesinin ceza mahkemesi raporları ile bağlı olmadığını, kaza anının gündüz ve sanığın alkolsüz olduğunu, davacı sürücünün şerit ihlali yaptığını, müvekkiline ait araç sürücüsünün şerit ihlali yapmadığını, çocuğun ölümünde çocuk oto koltuğunun bulunmayışının etkili olması ve arka koltukta oturan ve ağır bir şekilde yaralanan davacılar …(…) ve …’in emniyet kemerinin takılı olmaması nedeniyle daha ağır yaralandıklarını olayda müterafik kusur bulunduğunu, manevi tazminatın takdirinde, faiz ve diğer maddi hesaplarda hata yapıldığını belirtmiştir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava, TBK’nın 53, 54 ve 56. maddeleri kapsamında trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. Dosya kapsamından, davalı … Sigorta A.Ş.’nin ZMS ve … sigortacısı, davalı … San.A.Ş.’nin malik-işleteni ve davalı …’nun sürücüsü olduğu … plakalı ticari kamyonet ile davacı …’in sürücüsü olduğu ve diğer davacıların da içerisinde yolcu olarak bulunduğu aracın 13/10/2012 tarihinde çarpışması nedeniyle meydana gelen trafik kazası neticesinde, davacılar … ile …(…)’in oğulları ve diğer davacıların kardeşi …’in vefat ettiği, diğer davacıların yaralandığı, bu yaralanmalar nedeniyle Adli Tıp Kurumu raporlarına göre davacı …(…)’in %57 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme süresinin 9 aya kadar uzayabileceği ve yüz sınırları dahilindeki izlerin muayen bir mesafeden bakıldığında belirgin, dikkat sarfetmeden görülebildiği; davacı …’in sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme süresinin 1 aya kadar uzayabileceği ve yüz sınırları dahilindeki izlerin muayen bir mesafeden bakıldığında belirgin, dikkat sarfetmeden görülebildiği; …’in sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı ve iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 1,5 aya kadar uzayabileceğinin mütalaa edildiği, davacıların trafik kazası nedeniyle gerçekleşen ölüm ve yaralanmalar nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebinde bulundukları, yukarıda da belirtildiği şekilde Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır. A-) Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun değerlendirilmesi: 29/08/2016 tarihli “Sulh Protokolü – İbraname” başlıklı belgede davacılar …(…) ve … için maluliyet ve destekten yoksun kalma tazminatları ile birlikte faiz tutarlarının da ödendiği ayrıntılı bir şekilde belirtilmiştir. Dolayısıyla davacılar vekilinin faize yönelik istinaf iddia ve itirazı yerinde değildir. Davacılar vekili her ne kadar, davalı … A.Ş. lehine hükmedilen 23.950,00 TL nispi vekalet ücretinin hatalı olduğunu ve vekalet ücretinin 18.850,00 TL olması gerektiğini iddia etmiş ise de, reddedilen toplam miktar üzerinden 2017 tarihi itibariyle AAÜT gereğince yapılan hesaplamada, Mahkemece hükmedilen vekalet ücretinde herhangi bir hata bulunmadığı anlaşıldığından, bu yöndeki istinaf iddia ve itirazı yerinde değildir. Trafik kazasının oluş şekli ve sonuçları, kusur durumu, maluliyet raporları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesi bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacıların her biri için ayrı ayrı hükmedilen manevi tazminat miktarlarının, TBK’nın 56.maddesinde düzenlenen manevi tazminat müessesesinin amacına ve hakkaniyet ilkesine uygun ve makul olduğu kanısına varıldığından, bu yöndeki iddia ve itiraz yerinde değildir. Kazaya karışan … plakalı araç, ticari bir kamyonet olduğundan avans faizine hükmedilmesi gerekirken yasal faize hükmedilmesi doğru olmadığından, davacılar vekilinin bu yöndeki istinaf iddia ve itirazı ise yerindedir. B-) Davalı … San. Ve Tic. A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun değerlendirilmesi: Yargıtayın inceleme ve denetiminden geçerek 04/11/2014 tarihinde kesinleşen Bursa 2.Ağır Ceza Mahkemesinin 2012/437 Esas, 2013/274 Karar sayılı dosyasındaki İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinin 19/04/2013 tarihli raporunda, davalı(sürücü) …’nun kazanın meydana gelmesinde tam kusurlu olduğu, davacı(sürücü) …’in kusurunun bulunmadığı mütalaa edilmiştir. Raporun yapılan incelemesinde, raporun, HMK’nın 279.maddesinde aranılan koşullara uygun olarak düzenlendiği, kaza sonrasında görevlilerce çekilen tüm fotoğraflar da dahil olmak üzere tüm bilgi ve belgelerin değerlendirildiği ve denetime elverişli olduğu görülmüştür. Kaldı ki, ceza mahkemesi kararında, kazanın oluş şekli ile ilgili ayrıntılı bir şekilde değerlendirme yapılmış ve karar bu haliyle Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşmiştir. Dolayısıyla davalı vekilinin kazanın oluş şekli ve kusura yönelik istinaf iddia ve itirazı yerinde değildir. Ayrıca, davalı vekili tarafından her ne kadar aktüerya raporunda hatalar olduğuna iddia etmiş ise de, aktüerya raporunun yapılan incelemesinde, raporun denetime elverişle olduğu, herhangi bir hatanın bulunmadığı kanısına varıldığından, bu yöndeki iddia ve itirazları yerinde değildir. Kazanın oluş şekli ve trafik kazası tespit tutanağındaki tespit ve olgular dikkate alındığında TBK’nın 52.maddesinde düzenlenen müterafik kusur koşullarının bulunmadığı anlaşıldığından, bu yöndeki iddia ve itiraz yerinde değildir. Davalı vekilinin manevi tazminatın yüksek olduğuna yönelik iddia ve itirazına gelince, yukarıda davacılar vekilinin istinaf değerlendirmesinde, bu husus gerekçelendirildiğinden, aynı gerekçe ile davalı vekilinin manevi tazminata yönelik istinaf iddia ve itirazı yerinde değildir. Yukarıdaki açıklamalar ve tespitler bağlamında; HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının faizin türü yönünden düzeltilmesi amacıyla kaldırılmasına ve esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına; davalı … A.Ş vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince Esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: A- Davalı … San.Tic.A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun, HMK’nın 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, B- Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince, İlk Derece Mahkemesi kararının faizin türü yönünden düzeltilmesi amacıyla KALDIRILMASINA ve esas hakkında yeniden hüküm KURULMASINA, Buna göre: 1-Maddi tazminata ilişkin davanın 289.621,00 TL’lik kısmı konusuz kaldığından, bu kısma ilişkin karar verilmesine yer olmadığına, 2-Davacı …(…) yönünden; bedensel kazanma gücü kaybı sebebiyle ödenecek maddi tazminatın 9.417,18 TL’lik kısmı yönünden davanın kabulü ile, bu miktarın 13/10/2012 kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılar … ve … San. Ve Tic. A.Ş.den müştereken ve müteselsilen alınarak …(…)’e ödenmesine, 3-Manevi tazminata ilişkin taleplerin kısmen kabulü ile; -Davacı baba …’in eşinin maluliyeti sebebiyle 15.000,00 TL ve oğlu …’nın vefatı sebebiyle 40.000,00 TL, -Davacı …(…)’in oğlu …’nın vefatı sebebiyle 40.000,00 TL, kendi maluliyeti sebebiyle 100.000,00 TL, -Davacı …’in kardeşi …’nın vefatı sebebiyle 20.000,00 TL, annesi …’in yaralanması sebebiyle 10.000,00 TL ve kendi yaralanması sebebiyle 30.000,00 TL, -Davacı …’in kardeşi …’nın vefatı sebebiyle 25.000,00 TL, annesi …’in yaralanması sebebiyle 10.000,00 TL ve kendi yaralanması sebebiyle 10.000,00 TL olmak üzere toplam 300.000,00 TL manevi tazminatın 13/10/2012 kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılar … ve … San. Ve Tic. A.Ş.den müştereken ve müteselsilen alınarak adı geçen davacılara ödenmesine, -Fazlaya ilişkin taleplerin reddine, 4-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 21.136,29 TL karar harcının, peşin olarak alınan 3.104,83 TL harçtan mahsubu ile bakiye 18.031,46 TL harcın davalılar … ve … San. Ve Tic. A.Ş.den müştereken ve müteselsilen tahsiline, 5-Davacılar ile davalı sigorta arasında yapılan 29/08/2016 tarihli Sulh Protokolü-İbraname gereğince davalı sigorta şirketi yönünden dava konusuz kaldığından ve davacı vekilinin beyanı doğrultusunda, davacılar vekili ve davalı … Sigorta A.Ş. Vekili yararına yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 6-Davacılar tarafından yapılan 27,70-TL+4,10-TL başvurma ve vekalet harcı + 257,00 TL posta ve tebligat gideri + 1.814,15 TL adli tıp muyane ve mütalaa ücreti + 1.590,00 TL bilirkişi ücretin olmak üzere toplam 3.692,95 TL yargılama gideri üzerinden kabul oranına göre hesaplanan 1.846,47 TL yargılama gideri ile peşin olarak alınan 3.104,83 TL harcın davalılar … ve … San. Ve Tic. A.Ş.den müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, 7-Davalı … San. ve Tic. A.Ş. tarafından yapılan 18,00 TL yargılama giderinin red oranına tekabül eden 9,00 TL yargılama giderinin davacılardan alınarak davalı şirkete verilmesine, 8-Davacı …(…) için kabul edilen maddi Tazminat yönünden; AAÜT gereğince hesaplanan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve … San. Ve Tic. A.Ş.den müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …(…)’e verilmesine, 9-Manevi Tazminat yönünden; davacılar kendini vekil ile temsil ettirdiğinden 29.450,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve … San. Ve Tic. A.Ş.den müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, 10-Manevi Tazminat yönünden; davalılar kendini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen kısım üzerinden hesaplanan 29.450,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak, davalı … San. Ve Tic. A.Ş.’ye verilmesine,
B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN ; 1-Davacılar tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından iadesine, 2-Davalı … A.Ş. yönünden; Harçlar Kanunu’na göre alınması gereken 21.136,29 TL harçtan peşin alınan 5.285,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 15.851,29 TL harcın davalı … A.Ş.’den alınarak hazineye gelir kaydına, 3-İstinaf aşamasında davacılar tarafından yapılan 45,00 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama gideri ile 85,70 TL istinaf başvuru harcının davalılardan tahsili ile davacılara verilmesine, 4-İstinaf aşamasında davalı … San. ve Tic. A.Ş. tarafından yapılan masrafların istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 6-İstinaf için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesine hitaben verilecek temyiz dilekçesi ile temyiz yolu açık olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.13/02/2020