Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/317 E. 2020/528 K. 10.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/317
KARAR NO: 2020/528
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/09/2017
NUMARASI: 2015/1189 Esas- 2017/925 Karar
DAVANIN KONUSU: Trafik Kazasından Kaynaklanan Bedensel Zarar Tazminatı
KARAR TARİHİ: 10/03/2020
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: 21/07/2014 tarihinde müvekkilinin sevk ve idaresindeki … plakalı araca, davalı … şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı, davalılardan …’nun maliki, …’ın sürücüsü olduğu … plakalı aracın çarpması sonucu meydana gelen kazada müvekkilinin yaralandığını, davalı … şirketine yapılan başvurunun sonuçsuz kaldığını beyanla, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik geçici ve kesin işgörmezlik taleplerine karşılık 20.000 TL, manevi tazminat olarak 50.000 TL’nin yasal faizi ile birlikte davalılardan sigorta şirketinden poliçe limiti ve maddi tazminatla sınırlı olarak, sigortaya bildirim tarihinin sekiz iş gününden sonra işlemek kaydıyla müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … Sigorta Şirketi vekili cevap dilekçesinde; dava konusu olayda sigortalı araç sürücüsünün kusurunun ispatı gerektiğini, tedavi giderlerinden ötürü sorumlu olmadıklarını beyanla davanın reddini; Davalılardan … vekili cevap dilekçesinde; kazanın meydana gelmesinde müvekkiline yüklenecek bir kusur bulunmadığını, davacının ileri sürdüğü maluliyet oranını kabul etmediklerini, kaza ile maluliyet arasında illiyet bağı bulunması gerektiğini, bu nedenle davacının daha önce yaşadığı sağlık problemleri bulunup bulunmadığının araştırılmasını talep ederek, trafik sigortası poliçe limiti kadar zarardan sigortanın sorumlu olduğunu, davacının manevi tazminat isteminin yersiz olduğunu beyanla davanın reddini; Davalı … cevap dilekçesinde; olay esnasında .. plakalı aracı kullandığını, trafik kaza tespit tutanağında kendisine isnat edilen kusuru kabul etmediğini, davacının bu kaza nedeniyle ne ölçüde malul kaldığının araştırılmasını istediğini, ceza dosyasında davacının basit tıbbi müdahale ile iyileşecek şekilde yaralandığı tespit edilmiş iken bu davada %57 oranında malul kaldığı iddiasının kötü niyetli olduğunu, davalı … şirketinin poliçe limiti ile sınırlı olarak zarardan sorumlu olduğunu, manevi tazminat talebinin fahiş olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur. İlk Derece Mahkemesince; davacının maddi tazminat talebinin kısmen kabulüne, 634,50 TL geçici iş göremezlik tazminatı ve 18.892,09 TL.sürekli iş görmezlik tazminatı toplamı 19.526,59 TL’nin davalılar … ve …’dan kaza tarihi olan 21/07/2014 tarihinden itibaren, davalı … şirketinden 15/11/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müşterek ve müteselsilen tahsiliyle davacı tarafa ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacının manevi tazminat isteminin kısmen kabulüyle 5.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve …’dan kaza tarihi olan 21/07/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müşterek ve müteselsilen tahsiliyle davacı tarafa ödenmesine, fazla talebin reddine karar verilmiş, kararı davalı … vekili istinaf etmiştir. Davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; olayın oluş şekli ve dosya kapsamında sunulan tutanaklar değerlendirildiğinde, kazanın meydana gelmesinde müvekkiline yüklenecek bir kusur bulunmadığını, dosyada kusur durumunun ve tazminat miktarının hesaplanması için düzenlenen bilirkişi raporunun çelişkili olduğunu, kararın haksız olduğunu bu sebeple, İlk Derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılarak yeniden istinaf kanun yolu ile yapılacak yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dava, trafik kazasından kaynaklı maddi manevi tazminat talebine ilişkindir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak tüm dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda: 21/07/2014 günü meydana gelen trafik kazasında, davalı … AŞ’ye ZMMS ile sigortalı, davalı sürücünün sevk ve idaresindeki … plakalı aracın kazanın meydana gelmesinde %25 oranında kusurlu olduğu, İlk Derece Mahkemesince makine mühendisi bilirkişi aracılığı ile yaptırılmış olan 14/03/2017 tarihli kusur incelemesi ve İstanbul Anadolu 55. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/1368 numaralı dosyasında mevcut aynı kazaya ilişkin alınmış olan Adli Tıp Kurumunun 05/02/2015 tarihli kusur raporu ile belirlenmiş olup kusur raporları birbiriyle uyumludur. Raporlar olay yeri fotoğraflarını içeren cd ve kamera kayıtları incelenerek, dosya içeriğine uygun olarak düzenlenmiştir. Bu nedenle davalı vekilinin kusurun belirlenmesine ilişkin istinaf itirazlarının reddine karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde, ceza mahkemesinde davacının yaralanmasının basit tıbbi müdahale ile iyileşecek şekilde olduğu kabul edildiği halde İlk Derece Mahkemesince %12 kalıcı maluliyet üzerinden karar verilmesinin yerinde olmadığını ileri sürmektedir. Dosyada mevcut İstanbul Anadolu 55. Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/1368 E. sayılı dosyası incelendiğinde, yaralanmanın kişinin yaşamını tehlikeye soktuğu, kişi üzerindeki etkisinin basit tıbbi müdahale ile giderilecek nitelikte olmadığı belirtilmiştir. İlk Derece Mahkemesinin hükme esas aldığı Adli Tıp 3. İhtisas Kurulunun 26/09/2016 tarihli raporu, davacının tedavi evrakı irdelenerek kaza tarihinde geçerli yönetmeliğe uygun olarak düzenlenmiştir. Bu halde, Ceza Mahkemesi dosyasındaki maddi hatanın veya değerlendirmenin, eldeki davada davalılar lehine sonuç doğurmayacağı sonucuna ve davalı … vekilinin maluliyet raporuna ilişkin istinaf itirazlarının yerinde olmadığından reddine karar verilmiştir. Bu nedenlerle; davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davalı … vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 1.675,41 TL harçtan peşin alınan 419 TL’nin mahsubu ile bakiye 1.256,41 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına, 3-Davalının istinaf başvurusu nedeniyle yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf yargılama giderleri için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.10/03/2020