Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/3137 E. 2021/1934 K. 15.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/3137
KARAR NO: 2021/1934
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/12/2016
NUMARASI: 2014/813 Esas – 2016/956 Karar
DAVANIN KONUSU: Maddi ve Manevi Tazminat (Trafik Kazasından Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 15/12/2021
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle 7.000,00 TL maddi ve 7.000,00 TL manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Davacılar vekili 02/02/2015 tarihinde UYAP sisteminde oluşturulan ve tarih içermeyen dilekçesinde talep sonucunu açıklarken: “Davacı … için aracının pert olması hasebiyle, 3.000,00 TL maddi ve 2.000,00 TL manevi tazminat; davacı … için sağlık giderleri için 2.000,00 TL maddi ve 2.500,00 TL manevi tazminat ve davacı … için de 2.000,00 TL maddi ve 2.500,00 TL manevi tazminat olmak üzere toplam 7.000,00 TL maddi ve 7.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen yasal faiziyle birlikte tahsiline” karar verilmesini istemiştir. Davalı … AŞ vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın esası yönünden yapılacak inceleme ile reddine karar verilmesini talep etmiştir. Diğer davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.İlk Derece Mahkemesince; “Davacılar tarafından, davalılar aleyhine açılan maddi tazminat davasının kısmen kabulü ile, davacı … için 76,28 TL; davacı … için 108,98 TL geçici iş göremezlik/maddi tazminatın, davalılar … ve …’den 09/05/2008 olay tarihinden itibaren, davalı …’den 26/02/2013 dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine, fazlaya ilişkin istemlerin reddine, davalı … AŞ aleyhine açılan manevi tazminat davasının reddine; davalılar … ve … aleyhine açılan manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile, davacı … için 1.000,00 TL, davacı … için 1.200,00 TL manevi tazminatın 09/05/2008 olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine, fazlaya ilişkin istemlerin reddine,” karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacılar vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde davacılar kısmında, sehven müvekkili …’un adının asaleten yer almadığını, HMK’nın 124. maddesi uyarınca yaptıkları iradi taraf değişikliği taleplerinin Mahkemece dikkate alınmadığını ve müvekkili … hakkında hüküm kurulmadığını, dava dilekçesinin içeriğinde ve diğer dilekçelerinde müvekkili …’un, aracın pert olmasından dolayı maddi ve manevi zarara uğradığının belirtildiğini ve bunun için 3.000,00 TL maddi ve 2.000,00 TL manevi tazminat talep ettiklerine dair ayrıntılı dilekçe verdiklerini, Mahkemece bu konuda karar verilmemesinin hatalı olduğunu, tazminat hesaplaması yönünden tek kişilik bilirkişiden rapor alınmasının eksiklik olduğunu, kaza tarihinde davacı …’un 12, …’un ise 19 yaşında olması sebebiyle beden ve ruh bütünlüklerinin bozulmasının, çalışma güçlerinde ve en önemlisi de öğrenim yaşamındaki etkilerinin dikkate alınması için, içerisinde bir eğitimci ve bir uzman hukukçunun yer aldığı üç kişilik heyetten rapor alınması gerektiğini, kaza tespit tutanağında davacı sürücü …’in 8/8 kusurlu bulunmasına rağmen bu dosyada alınan bilirkişi raporunda %75 oranında kusurlu olduğunun belirtildiğini, kusur raporunun hiçbir inceleme ve değerlendirme yapılmaksızın afaki bir şekilde tespit edildiğini, tedavi giderleri yönünden belge ibraz edilmediği gerekçesiyle, bu taleplerinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, hükmedilen manevi tazminatların az olduğunu belirtmiştir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava ve uyuşmazlık; 818 sayılı BK’nın 46. ve 47 (6098 sayılı TBK’nın 54. ve 56). maddeleri kapsamında yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. Dosya kapsamından; 09/05/2008 tarihinde, davalı … AŞ.’nin ZMS sigortacısı, davalı …’in maliki ve davalı …’in sürücüsü olduğu … plakalı araç ile davacı …’un sürücüsü olduğu … plakalı aracın kaza yapması neticesinde; … plakalı aracın sürücüsü … ile bu araçta yolcu olarak bulunan kardeşi …’un yaralandıkları, her iki davacının yaralanmasının, kalıcı maluliyet bırakmayacak ve basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek nitelikte yaralanmalar olduğunun ATK raporuyla tespit edildiği, davacıların ayakta tedavi görerek taburcu oldukları; işbu davada, davacı … ile davacı … adına velisi … tarafından maddi ve manevi tazminat talebinde bulunulduğu ve Mahkemece yapılan yargılama neticesinde, yukarıda belirtildiği şekilde karar verildiği anlaşılmıştır. Öncelikle, davacılar vekili dava dilekçesinin başlık kısmında davacıları : “1…. velisi … ve 2. …” şeklinde belirtmiştir. Bu ifadeye göre davacı sıfatında kendisine asaleten … yer almamakta ise de dilekçe içeriğinde araçtaki hasardan ve dolayısıyla maddi zarardan söz ederek talep sonucunda da ayrıntısını açıklamayıp toplamda maddi tazminat talebinde bulunmasına, yine 02/02/2015 tarihinde UYAP sisteminde oluşturduğu açıklama dilekçesinde aracının pert olması nedeniyle kişisel ihtiyaçlarını karşılamak için altı ay süreyle taksi kullanmak zorunda kaldığı iddiasıyla ulaşım giderlerini de talep sonucundaki tazminata dahil etmesine göre kabul edilebilir bir yanılgı ile dilekçe başlığında …’un “eksik” gösterildiği, dolayısıyla HMK m.124/4 uyarınca iradi taraf değişikliği (taraf katılımı) unsurlarının gerçekleştiği değerlendirilmiştir. Buradan hareketle; davacı …’un ikame araç bedeline ilişkin talebi değerlendirildiğinde; Davacı tarafça dava dilekçesi ile açıklama dilekçesinde davacı …’un araç hasarı ile ilgili talebinin bulunduğu ifade edilip bu zararın, aracın pert olmasından sonraki süreçte taksi kullanmak zorunda kaldığı ve altı aylık ulaşım giderinin istenildiği anlaşılmaktadır. Ancak kaza nedeniyle aracın pert olması durumunda ikame araç bedeli olarak sadece yeni bir araç satın alınması için gereken kabul edilebilir/makul süre için ispat edilebilecek tazminat istenebileceği nazara alındığında, davacı tarafça aracın pert olduğuna veya hasar durumuna ilişkin somut hiçbir delil sunmadığı, dolayısıyla bu zarar kalemi bakımından davasının reddi gerektiği sonucuna varılmış, Mahkemece bu konuda hüküm kurulmamış olması nedeniyle Dairemizce bu yönde karar verilmesi gerekmiştir. Diğer yandan; Dava konusu olayla ilgili ceza yargılamasının yapıldığı Beykoz 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2008/1087 Esas sayılı dosyasına ibraz edilen 16/02/2012 tarihli bilirkişi kurulu raporunda; davalı sürücü …’in kazanın meydana gelmesinde asli kusurlu, davacı sürücü …’un ise tali derecede kusurlu olduğu mütalaa edilmiş ve bu rapor esas alınarak verilen karar kesinleşmiştir. Eldeki dosyada da aldırılan bilirkişi raporu doğrultusunda, davalı sürücünün %75, davacı sürüsünün %25 oranında kusurlu oldukları kabul edilerek karar verilmiştir. Ceza mahkemesinde alınan bilirkişi raporu ile Mahkemece alınan rapor arasında çelişki bulunmadığı ve dosya içeriğine uygun olduğu değerlendirilmiştir. Bu nedenle, davacılar vekilinin kusura yönelik istinaf itirazı yerinde değildir. Mahkemece karara dayanak yapılan 18/07/2016 tarihli hesap bilirkişisi raporunda; davalı sürücünün %75 oranında kusurlu olduğu dikkate alınarak yapılan hesaplama sonucunda davacı …’un 7 günlük süredeki iş göremezlik zararının 76,28 TL, davacı …’un 10 günlük iş göremezlik zararının 108,98 TL olduğu; yaralanmanın frontal bölgede ödem ve ekimoz olmasına, nörolojik muayenesinin olağan ve grafilerde osseöz patoloji saptanmamasına göre, ekstra tedavi, yol ve beslenme giderinin oluşmadığı sonucuna varıldığı, …’a ait aracın pert olduğuna ilişkin kanıt bulunmadığı gibi hasar dosyası içerisinde mevcut ekspertiz raporuna nazaran, sağ ön kapı, sağ arka kapı, sağ orta direk değişimi, sağ arka çamurluk, tavan sacı onarımı görüldüğü; toplam hasar tutarının işçilik ve malzeme dahil 1.500,00 TL olarak belirlendiği ve bu tutarın da Sigorta Şirketi tarafından ödendiği, ikame araç bedelinin, -aracın pert olmasına ilişkin dosyada kanıt bulunmaması ve pert olmadığının kabulü halinde de tamir süresinin mevcut delillerle belirlenemeyeceği gerekçeleriyle- tespit edilemeyeceği mütalaa edilmiştir. Bilirkişi raporunun incelemesinde; raporun HMK’nın 279. maddesinde aranılan koşullara uygun olarak düzenlendiği, dosya kapsamına uygun, denetim ve hüküm kurmaya elverişli olduğu kanısına ve yukarıda belirtilen hususlara ilişkin istinaf itirazlarının yerinde olmadığı sonucuna varılmıştır. Davacılar vekilinin manevi tazminat miktarlarının az olduğuna ilişkin itirazına gelince; kazanın oluş şekli, kusur oranları, davacıların yaralanmalarının niteliği, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile 818 sayılı BK’nın 47 (6098 sayılı TBK’nın 56). maddesinde düzenlenen manevi tazminat müessesesinin amacı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; Mahkemece, davacılar lehine hükmedilen manevi tazminat miktarlarının, manevi tazminat müessesesinin amacına ve hakkaniyet ilkesine uygun düşemediği ve az olduğu değerlendirilmiştir. Bu nedenle, davacı … için takdiren 2.500,00 TL ve davacı … için takdiren 2.500,00 TL manevi tazminata hükmedilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: A- Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, Yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere kaldırılmasına, Buna göre: 1-Davacılar tarafından, davalılar aleyhine açılan maddi tazminat davasının kısmen kabulü ile, davacı … için 76,28 TL ve davacı … için 108,98 TL geçici iş göremezlik tazminatlarının, davalılar … ve … yönünden 09/05/2008 olay tarihinden; davalı … AŞ. Yönünden 26/02/2013 dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, 2- Davacı …’un ikame araç bedeline ilişkin davasının reddine, 3-Davacılar tarafından, davalı … AŞ aleyhine açılan manevi tazminat davasının reddine, 4-Davacılar tarafından, … ve … aleyhine açılan manevi tazminat davasının kabulü ile, davacı … için 2.500,00 TL ve davacı … için 2.500,00 TL manevi tazminatların, davalılar … ve …’den 09/05/2005 olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile adı geçen davacılara verilmesine, 5-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 341,55 TL harçtan peşin alınan 239,10 TL harcın mahsubu ile bakiye 102,45 TL karar harcının davalılar … ve … tahsili ile Hazine’ye irat kaydına, 6-Maddi tazminat davası bakımından, davacılar … ve … kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca; kabul edilen maddi tazminat miktarı üzerinden 185,26 TL vekâlet ücretinin davalılardan tahsili ile bu davacılara verilmesine, 7-Maddi tazminat davası bakımından, davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/3. maddesi uyarınca; 185,26 TL vekâlet ücretinin davacılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davalılara verilmesine, Davacı …’un açtığı ikame araç bedeline ilişkin davasının reddine karar verilmiş olmakla birlikte, istinaf başvurusunda bulunanın sıfatına, adı geçen davacı bakımından bu yönde usuli kazanılmış hak oluşmasına göre davalılar lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 8-Manevi tazminat davası bakımından, davacı … davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, Dairemizce kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/2. maddesi uyarınca; 2.500,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile bu davacıya verilmesine, 9-Manevi tazminat davası bakımından, davacı … davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, Dairemizce kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/2. maddesi uyarınca; 2.500,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile bu davacıya verilmesine, 10-Manevi tazminat davası bakımından, davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, İlk Derece Mahkemesi kararının verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 1.800,00 TL vekâlet ücretinin davacılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile bu davalıya verilmesine, 11-Davacılar tarafından yatırılan 24,30 TL başvurma harcı ve 239,10 TL peşin harç, 0,60 TL dosya, 7,50 TL vekalet harcı, 529,10 TL posta masrafı, 500,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.300,60 TL yargılama giderinden davanın kabul ret oranına göre hesaplanan 464,50 TL’sinin davalılardan tahsili (davalı … AŞ.’nin 232,25 TL’sinden sınırlı sorumlu olmak kaydıyla) ile davacılar … ve …’a verilmesine, bakiyesinin davacılar üzerinde bırakılmasına, 12-Davalılar tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, 13-Davacılar tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine, B-İstinaf İncelemesi Bakımından: 1-Davacılar tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından iadesine, 2-İstinaf aşamasında davacılar tarafından yapılan 74,50 TL posta ve tebligat gideri ile 98,10 TL istinaf başvuru harcının davalılardan tahsili ile davacılar … ve …’a verilmesine, 3-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.15/12/2021