Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/3135 E. 2021/1636 K. 02.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/3135
KARAR NO: 2021/1636
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/06/2018
NUMARASI: 2016/810 Esas – 2018/333 Karar
DAVANIN KONUSU: Maddi ve Manevi Tazminat (Trafik Kazasından Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 02/11/2021
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava ve uyuşmazlık; TBK’nın 53/3. ve 56/2. maddeleri kapsamında, ölümlü trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince; “Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava konusu kazaya karışan … plakalı otobüsün malikinin davalı … ve sürücüsünün davalı … olduğu, aracın ticari amaçla kullanıldığı, … plakalı motosiklet sürücüsünün … olduğu, 12/05/2017 tarihli ATK raporunun kusur yönünden esas hakkında karar vermeye elverişli olduğu, kazanın meydana gelmesinde sürücü davalı …’ın %70, kazada vefat eden sürücü …’ın %30 oranında kusurlu olduğu, davalı … şirketinin … plakalı aracın sigortacısı olduğu, davalı … şirketine sigortalı aracın ticari araç olduğu bu nedenle ticari faize hükmedilmesi gerektiği, davacıların kazada vefat eden …’ın anne ve babası olmakla destekten yoksun kalma tazminatı talep edebilecekleri anlaşılmakla 23/02/2018 tarihli gerekçeli, ayrıntılı ve denetime elverişli bilirkişi raporu hükme esas alınarak 111.839,36-TL destekten yoksun kalma tazminatı davasının kabulüne karar verilmiştir. Manevi tazminatın tutarını belirleme görevi hakimin takdirine bırakılmış ise de hükmedilen tutarın uğranılan manevi zararla orantılı, duyulan üzüntüyü hafifletici olması gerekir. Bu takdir hakkı kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları tarafların sosyal ve ekonomik durumları, yakınlık durumu, ölenin ve davacıların yaşı, ölenin % 30 kusurlu olması, paranın satın alma gücü, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutulmuş, bunun yanı sıra manevi tazminat davalarına bakmakla görevli ilgili Yargıtay dairelerinin ve Bölge Adliye Mahkemesinin yaklaşımları da araştırılarak tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda manevi tazminat takdir edilmiştir. ( HGK 23.6.2004, 13/291-370) Bu ilkeler gözetildiğinde, davacılar … için 35.000,00 TL, … için 35.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmiş,” şeklindeki gerekçe ile “A-Davacıların maddi tazminat davasının kabulüne,1-Davacı … için 59.086,30-TL, davacı … için 52.753,06-TL destekten yoksun kalma tazminatı takdiri ile tazminatların davalı … şirketi 04/05/2016 tarihinden itibaren ticari faizle ve poliçe limiti ile sorumlu olmak üzere, diğer davalılar … ve … için kaza tarihi olan 09/12/2015 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizle sorumlu olmak üzere faizleriyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, B-Davacıların manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile;1-Davacı … için 35.000,00-TL, davacı … için 35.000,00-TL manevi tazminat takdirine, manevi tazminatların olay tarihi olan 09/12/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizleriyle birlikte davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, 2-Fazlaya ilişkin talebin reddine, “karar verilmiştir. Bu karara karşı, davalılar … ve … vekili ile davalı … AŞ vekili istinaf kanun yoluna başvurmuşlardır. Davalılar … ve … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkili …’a yükletilen %70 oranındaki kusuru kabul etmediklerini, yeniden kusur raporu alınması gerektiğini, müvekkili …’nın kazaya karışan minibüsün sahibi olarak tüm sorumluluklarını yerine getirdiğini, gerekli bütün bakım ve özeni gösterdiğini, bir araç sahibinden beklenilecek tüm tedbirleri aldığını, buna rağmen fahiş bir tazminatla sorumlu tutulduğunu, destekten yoksun kalma tazminatının, sebepsiz zenginleşme aracı olamayacağını, müvekkili aleyhine verilen kararın son derece haksız olduğunu, ayrıca müvekkilleri dışında sorumluluğu olan işverene de sorumluluğun yöneltilmesi gerektiğini; Davalı … AŞ. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dava konusu kazanın iş kazası niteliğinde olması nedeniyle SGK tarafından ödenmesi gereken değerden müvekkilinin sorumluluğunun bulunmadığını, söz konusu kazada motosiklet sürücüsü …’ın vefat ettiğini, … plakalı motosikletin de dava dışı … bünyesinde motor kurye olarak çalıştığını; peşin sermaye değerinin SGK’dan sorulması gerektiğini, bilirkişi raporunda bu hususun incelenmediğini, SGK tarafından yapılan ödemelerin müvekkilinden talep edilmesinin mükerrer ödemeye sebep olacağından, ödemelerin poliçe limitinden indirilmesi gerektiğini, davacı tarafın müvekkili şirkete başvurusu üzerine, hasar dosyası açıldığını ve davacı tarafa 06/06/2016 tarihinde 58.483,18 TL tutarında ödeme yapıldığını, müvekkilinin poliçeden kaynaklanan sorumluluğunu yerine getirdiğini, tespit edilen destekten yoksun kalma tazminatı miktarlarının fahiş olduğunu, sigortalı araç sürücüsüne izafe edilen %70 kusur oranının kabul edilemez olduğunu, hesaplamaya esas alınan ücretin kabul edilemeyeceğini, müteveffanın asgari ücret ile çalıştığını, destekten yoksun kalma tazminatının varsayımlara dayanarak hesaplandığını, faizin de, dava tarihinden yasal faiz olarak işletilmesi gerektiğini belitmiştir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dosya kapsamından; 09/12/2015 tarihinde, davacıların desteği (oğulları) …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı motosiklet ile davalı … AŞ’nin ZMS sigortacısı, davalı …’nın maliki – işleteni ve davalı …’ın sürücüsü olduğu aracın çarpışması nedeniyle meydana gelen trafik kazası neticesinde, davacıların desteği …’ın vefat ettiği, dava öncesinde, davacılar tarafından davalı … Şirketi’ne başvurulduğu ve davacılara ödeme yapıldığı ancak davacıların bu ödemeyi yetersiz görerek işbu davada bakiye destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat talep ettikleri ve Mahkemece yapılan yargılama neticesinde yukarıda belirtildiği şekilde karar verildiği anlaşılmıştır. Mahkemece karara dayanak yapılan Adli Tıp Kurumu İstanbul Trafik İhtisas Dairesinin 12/05/2017 tarihli raporunda; kazanın meydana gelmesinde davalı sürücü …’ın %70, müteveffa sürücü …’ın %30 oranda kusurlu oldukları mütalaa edilmiştir. Kusur bilirkişi raporunun incelemesinde; raporun, HMK’nın 279. maddesinde aranılan koşullara uygun olarak düzenlendiği, trafik kazası tespit tutanağındaki tespit ve olgularla uyumlu, savcılık aşamasında aldırılan 25/12/2015 tarihli bilirkişi raporu ile davalı … Şirketi tarafından yaptırılan kısmi ödemeye esas alınan kusur raporuyla örtüştüğü kanısına varıldığından, davalıların bu yöne ilişkin istinaf itirazları yerinde görülmemiştir. Yine Mahkemece karara dayanak yapılan 23/02/2018 tarihli bilirkişi raporunda; davacı …’ın bakiye destekten yoksun kalma tazminatının 59.086,30 TL, davacı …’ın ise 52.753,06 TL olduğu mütalaa edilmiştir. Bilirkişi raporunun, HMK’nın 279. maddesinde aranılan koşullara uygun olarak düzenlendiği, davalı … Şirketi tarafından yapılan ödemelerin hesaplamada indirime tabi tutulduğu, Mahkemece, yapılan araştırma sonucu dosyaya gelen bilgi ve belgelere göre müteveffanın hesaplamaya esas alınan gelirinin, asgari ücretin %30 fazlası olarak dikkate alınmasının dosya içeriğine uygun olduğu; SGK’nın 12/12/2016 tarihli yazısına göre, rücuya tabi bir ödeme bulunmadığının bildirildiği; raporun dosya kapsamına uygun, denetim ve hüküm kurmaya elverişli olduğu kanısına varıldığından, davalı vekillerinin bu yönlere ilişkin istinaf itirazları da yerinde görülmemiştir. Ayrıca, davalı … Şirketi tarafından dava öncesinde yapılan ödeme tarihinin, temerrüt tarihi olarak dikkate alınması ve davalı tarafça sigortalı bulunan aracın ticari araç olması nedeniyle ticari faize hükmedilmesinde de bir isabetsizlik bulunmadığından, davalı … Şirketi’nin bu yöndeki itirazının da reddi gerekmiştir. Diğer yandan, kazanın oluş şekli, kusur oranları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesi bir bütün olarak değerlendirildiğinde; Mahkemece davalı lehine hükmedilen manevi tazminat miktarlarının, TBK’nın 56/2. maddesinde düzenlenen manevi tazminat müessesinin amacına ve hakkaniyet ilkesine uygun olduğu kanısına varıldığından, davalılar … ve … vekilinin manevi tazminat miktarına ilişkin istinaf itirazları yerinde görülmemiştir. Davalılar vekillerinin müterafik kusura ilişkin itirazlarına gelince; 10/12/2015 tarihli ölü muayene ve otopsi tutanağına göre; müteveffa …’ın ölümüne yol açan yarlanmanın kafatasında çökme kırığı niteliğinde olduğu belirtilmiştir. Davalı nezdinde sigortalı minibüsün içerisinde yolcu olarak bulunan tanık …’nın 28/12/2015 tarihli beyanından motosiklet sürücüsü müteveffa …’ın, kaza anında kask takmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, davacılar lehine hükmedilen destekten yoksun kalma tazminatlarından, Yargıtay ile Dairemizin yerleşik ilke ve uygulamaları dikkate alınarak takdiren %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılarak davacı … için 47.269,04 TL, davacı … ise 42.202,45 TL destekten yoksun kalma tazminatlarına hükmedilmesi gerekmektedir. Bir başka deyişle, davalıların bu yöne ilişkin istinaf itirazları yerinde görülmüştür.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: A-Davalılar … ve … vekili ile davalı … AŞ. vekilinin istinaf başvurularının ayrı ayrı kabulü ile; Yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere kaldırılmasına, Buna göre: a-Davacıların maddi tazminat davalarının kısmen kabulü ile, 1-Davacı … için 47.269,04 TL, davacı … için 42.202,45 TL destekten yoksun kalma tazminatların davalı … şirketi 04/05/2016 tarihinden itibaren ticari faizle ve poliçe limiti ile sorumlu olmak üzere, diğer davalılar … ve … için kaza tarihi olan 09/12/2015 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizle sorumlu olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, davacıların fazlaya ilişkin maddi tazminat taleplerinin reddine, 2-Maddi tazminat davasında Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 7.639,75-TL harçtan davacı tarafından peşin ve ıslah ile yatırılan toplam 382,42-TL’nin mahsubu ile bakiye 7.257,33-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye gelir kaydına, 3-Davacı … maddi tazminat davasında kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 6.944,98TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile bu davacıya verilmesine, 4-Davacı … maddi tazminat davasında kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 6.416,32 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile bu davacıya verilmesine, 5-Reddedilen maddi tazminat miktarları, müterafik kusur indiriminden kaynaklandığından davalılar lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, b-Davacıların manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile; 1-Davacı … için 35.000,00-TL, davacı … için 35.000,00-TL manevi tazminat takdirine, manevi tazminatların olay tarihi olan 09/12/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizleriyle birlikte davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, 2-Fazlaya ilişkin talebin reddine, 3-Manevi tazminat davasında Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 4.781,70-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 512,33-TL nin mahsubu ile bakiye 4.269,37-TL nin davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye gelir kaydına, 4-Davacı … manevi tazminat davasında kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 4.200,00-TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile bu davacıya verilmesine, 5-Davacı … manevi tazminat davasında kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 4.200,00-TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile bu davacıya verilmesine, 6-Davalı … manevi tazminat davasında kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan reddedilen miktar yönünden yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 4.200,00-TL vekalet ücretinin davacı … tahsili ile bu davalıya verilmesine, 7-Davalı … manevi tazminat davasında kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan reddedilen miktar yönünden yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 4.200,00-TL vekalet ücretinin davacı …’tan tahsili ile bu davalıya verilmesine, c-1-Davacı tarafından maddi tazminat davası için sarf edilen 526,60 TL posta masrafı, 900,00 TL bilirkişi ücreti, 212,00 TL ATK faturası olmak üzere toplam 1.638,60-TL yargılama giderinin kabul ve ret oranına 1.310,88 TL’sinin ve maddi tazminat davası için yatırılan toplam 382,42-TL harcın davalılardan müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, kalan kısmın davacılar üzerinde bırakılmasına, 2-Manevi tazminat davası için yatırılan 512,33 TL peşin harcın davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, manevi tazminat davası bakımından ayrıca yapılmış yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN: 1-Davalılar … ve … vekili ile davalı … AŞ tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar ve ilam harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından yatıran tarafa iadesine, 2-İstinaf aşamasında davalılar … ve … tarafından sarf edilen 98,10 TL istinaf başvuru harcının, davacılardan tahsil edilerek davalılar … ve …’a verilmesine 3-İstinaf aşamasında davalı … AŞ. tarafından sarf edilen 98,10 TL istinaf başvurma harcı, 100 TL posta gideri olmak üzere toplam 198,10 TL yargılama giderinin davacılardan tahsil edilerek davalı … AŞ’ye verilmesine, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekâlet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.02/11/2021