Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/3125 E. 2021/1472 K. 19.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/3125
KARAR NO: 2021/1472
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/04/2018
NUMARASI: 2015/298 Esas – 2018/435 Karar
DAVANIN KONUSU: Maddi Tazminat (Trafik Kazasından kaynaklanan)
KARAR TARİHİ:19/10/2021
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava ve uyuşmazlık; trafik kazasından kaynaklanan araç hasar tazminatı istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince; “Mahkememizce alınan bilirkişi raporu ile yapılan hasar tespiti tutarına iştirak olunmuş, dava dilekçesinde yalnızca hasar tutarının talep olunduğu, buna karşın talep artırım dilekçesinde değer kaybı zararının da talep edildiği, değer kaybı zararının başta dava konusu edilmediği gözetilerek, davalılar …’in ve … Sigorta A.Ş.’nin belirlenen hasar bedelinden sorumluluklarına, diğer davalılar yönünden ise açıklanan gerekçelerle davanın reddine, davalılar … ve …üvence Hesabı yönünden açılan davanın sübut bulmadığından reddine, davalılar … ve … Sigorta yönünden açılan davanın kısmen kabulü ile; 17.566,00 TL tazminatın 1.000,00 TL’sinin davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihinden, davalı … yönünden 29/09/2014 tarihinden; 16.566,00 TL’sinin 17/02/2017 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalılar … ve … Sigorta A.Ş’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, aşan istemin reddine,
” karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekili, davalı … Sigorta AŞ. vekili ve davalı … vekili istinaf kanun yoluna başvurmuşlardır. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davanın terditli açıldığını, davalı … Hesabı’nın sorumlu olması için, diğer davalıların sorumlu olmaması gerektiğini, Mahkemece diğer davalıların sorumlu olduğuna kanaat getirildiğinden davalı … Hesabı hakkında herhangi bir karar verilmesine gerek olmadığını, bu nedenle davalı … Hesabı lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, Mahkemece değer kaybı taleplerinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, maddi tazminat taleplerinin içerisinde değer kaybı tazminatının da olduğunu, ayrıca ıslah dilekçesinde maddi zarar kapsamındaki taleplerinin ayrıştırılarak her birinin harcının ayrı ayrı yatırıldığını; davalı … açısından davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, zira davalı …’in de işleten sıfatını haiz olduğunu belirtmiştir. Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; somut olayda davalı … ile dava dışı … ve … arasında çıkana kavga sonucunda davalı …’in yaralandığını, bu nedenle olay yerinde aracını çalışır vaziyette bırakarak kaçmak zorunda kaldığını, sonrasında, dava dışı kişiler tarafından aracın alınarak trafiğe çıkarılması esnasında trafik kazasının meydana geldiğini, davalı …’in araç üzerindeki zilyetliğinin, kendi iradesi ile değil cebir ile sonlandırıldığını, zira İstanbul Anadolu 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 2016/279 Esas -2016/275 Karar sayılı kararında da görüleceği üzere, dava dışı …’ın davalı …’i yaraladığının sabit olduğunu, olayda ıztırar halinin mevcut olduğunu, müvekkili …’e kusur yüklenmesinin hakkaniyet ilkesine aykırı olduğunu, dava konusu somut olayda …’in veya …’in alabileceği herhangi bir tedbirin bulunmadığını, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, araç sürücüsü …’e kusur yüklenmediğini ve aracın zilyetliğinin …’in kendi iradesi dışında, cebir ile sonlandırıldığının kabul edildiğini, buna rağmen …’e kusur yüklenmesinin hiçbir hukuk mantığıyla bağdaşmadığını, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 107. maddesine göre müvekkilinin meydana gelen tazminattan sorumlu tutulmaması gerektiğini belirtmiştir. Davalı … Sigorta AŞ. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkili nezdinde sigortalı … plakalı aracın sürücü …’in, dava dışı kişiler tarafından yaralanması ve yağma suçunun işlenmesi sonucunda aracını çalışır vaziyette bırakarak kaçmak zorunda kaldığı ve kendini savunamayacak hale getirildiğinin İstanbul Anadolu 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 2015/202 Esas – 2015/478 Karar sayılı kararıyla sabit olduğunu, kazanın, dava dışı kişiler tarafından meydana getirildiğini, 2918 Karayolları Trafik Kanunu’nun 107. maddesine göre aracın sürücüsü ve işleteni olan diğer davalılar ile birlikte ZMS sigortacısı olan müvekkilinin meydana gelen zarardan sorumluluğunun bulunmadığını, davacının talebinin poliçe teminatı dışında olduğunu; ıslah ile talep edilen alacağın zamanaşımına uğradığını, bu yöndeki itirazlarının Mahkemece dikkate alınmadığını, 17/02/2017 tarihinden itibaren avans faizine hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirtmiştir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun “Çalınan veya gasbedilen araçlarda sorumluluk başlıklı 107. maddesinde, “Bir motorlu aracı çalan veya gasbeden kimse işleten gibi sorumlu tutulur. Aracın çalınmış veya gasbedilmiş olduğunu bilen veya gereken özen gösterildiği takdirde öğrenebilecek durumda olan aracın sürücüsü de onunla birlikte müteselsilen sorumludur. İşleten, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerden birinin, aracın çalınmasında veya gasbedilmesinde kusurlu olmadığını ispat ederse, sorumlu tutulamaz. İşleten, sorumlu olduğu durumlarda diğer sorumlulara rücu edebilir.” şeklinde düzenlemeye yer verilmiştir. Somut uyuşmazlıkta; davalılardan … Sigorta AŞ.’nin ZMS sigortacısı, …’in maliki ve …’in sürücüsü olduğu aracın, 29/09/2014 tarihinde, sürücü …’in sevk ve idaresinde iken, …’in, dava dışı kişiler tarafından yaralanması, can güvenliği nedeniyle aracından inmek ve olay yerini terk etmek zorunda bırakılmasının akabinde, aracın dava dışı kişiler tarafından alınarak trafikte seyir halinde iken davacının maliki olduğu … plakalı araca çarpması nedeniyle meydana gelen trafik kazası neticesinde davacıya ait aracın hasarlandığı; Ağır Ceza Mahkemesi kararıyla olayın bu şekilde gerçekleştiğinin kesinlik kazandığı anlaşılmıştır. Bu durumda, davacının aracının hasarlanmasında, … plakalı aracın maliki – işleteni davalı … ile aracın sürücüsü davalı …’in, aracın gasbedilmesinde kusurlu olmadıkları ispat edildiğine göre, tüm davalılar hakkında davanın reddine karar verilmesi gerekirken, davalılar … ile … Sigorta AŞ. hakkındaki davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır. Bu nedenle, davalı … vekili ile davalı … Sigorta AŞ. vekilinin istinaf başvurularının kabulüne; davalı … Hesabı’nın olayda herhangi bir sorumluluğu bulunmadığına göre, dava dilekçesinde davalı olarak gösterilen bu davalı hakkındaki davanın reddine ve kendisini vekil ile temsil ettirdiği için lehine vekalet ücretine hükmedilmesine karar verilmiş olmasında herhangi bir hata bulunmadığından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: A-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine B-Davalı … vekili ile davalı … Sigorta AŞ. vekilinin istinaf başvurularının kabulü ile; Yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere kaldırılmasına, Buna göre: 1-Davanın reddine, 2-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine, 3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken harç 59,30 TL olduğundan, peşin alınan 27,70 TL harç ile 308,60 TL ıslah harcının toplamından mahsubu ile fazladan alınan 277,00 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından davacıya iadesine, 4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avanslarının yatıran taraflara iadesine, C-İstinaf İncelemesi Bakımından: 1-Alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcından, peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,40 TL istinaf karar harcının davacıdan tahsil edilerek Hazine’ye irat kaydına, 2-Davalılar … ile … Sigorta AŞ. tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından kendilerine iadesine, 3-İstinaf aşamasında davalı … Sigorta AŞ. tarafından yapılan 55,00 TL posta ve tebligat gideri ile 98,10 TL istinaf başvuru harcı olmak üzere toplam 153,10 TL’nin davacıdan tahsili ile davalı … Sigorta AŞ.’ye verilmesine, 4-İstinaf aşamasında davalı … tarafından yapılan 98,10 TL istinaf başvuru harcının davacıdan tahsili ile davalı …’e verilmesine, 5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 6-İstinaf için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.19/10/2021