Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/3107 E. 2021/1652 K. 02.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/3107
KARAR NO: 2021/1652
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 22/06/2018
NUMARASI: 2015/32 Esas – 2018/629 Karar
DAVANIN KONUSU: Maddi Tazminat (Trafik Kazasından Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 02/11/2021
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava ve uyuşmazlık; TBK’nın 53/3. maddesi kapsamında ölümlü trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince; “… alkol ve hatır taşıması nedeniyle belirlenen tazminat tutarında takdiren %25 oranında indirim yapılarak, davacı … için 33.617,97 TL, davacı … için 20.982,12 TL olmak üzere toplam 54.600,09 TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine… cenaze ve defin giderleri taleplerinin reddine ” karar verilmiştir. Bu karara karşı, davalı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacıların murisinin içerisinde bulunduğu araç sürücüsünün kaza anında alkollü olduğunu, murisin, sürücünün alkollü olduğunu bile bile araca binmesi nedeniyle tazminatlardan %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, davacıların murisinin hatır için taşınması nedeniyle tazminatlardan %20 oranında indirim yapılması gerektiğini, kararın bu yönlerden usul ve yasaya aykırı olduğunu belirtmiştir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dosya kapsamından; davalı nezdinde ZMSS poliçesi ile sigortalı bulunan aracın 29/09/2013 tarihinde tek taraflı kaza yapması neticesinde, araç içerisinde yolcu olarak bulunan davacıların desteği (oğulları) …’in vefat ettiği, davacıların işbu davada destekten yoksun kalma tazminatında bulundukları ve Mahkemece yapılan yargılama neticesinde, yukarıda belirtildiği şekilde karar verildiği anlaşılmıştır. Davalı vekili her ne kadar olayda müterafik kusur ve hatır taşıması olduğunu iddia ederek, tazminatlardan ayrı ayrı %20’şer oranında indirim yapılması gerektiğini belirtmiş ve Mahkemece, olayda müterafik kusur ve hatır taşıması olduğu kabul edilerek tazminatlardan toplamda %25 oranında indirim yapılmış ise de; sigortalı aracın sürücüsü … ile davacıların desteği … aynı iş yerinde çalışmaktadırlar. Kazanın gerçekleştiği gece, birlikte yine aynı iş yerinde çalıştıkları bir arkadaşlarının düğününe gitmişler ve düğün dönüşünde trafik kazası gerçekleşmiştir. Hatır taşımacılığında yalnız yolcunun yararının söz konusu olduğu ve taşıyanın karşılıksız olarak onu taşıdığı gözetilerek zararın bir bölümünün tazminat alacaklısının üzerinde bırakılması gerekir. Somut olayda, sadece davacıların desteğinin yararına bir taşımadan bahsedilemez. Bu itibarla, olayda hatır taşıması bulunduğundan söz etme imkanı yoktur. Öte yandan, kaza anında araç sürücüsü …’ın 0,37 promil alkollü olduğu tespit edilmiştir. Sigortalı araç sürücüsü … ceza soruşturmasındaki beyanında; kazadan 2 – 3 saat kadar önce tek başına bir buçuk şişe bira içtiğini beyan etmiştir. Dosya içeriğinde davacıların desteğinin, araç sürücüsünün alkollü olduğunu bildiğine ve buna rağmen araca bindiğine dair hiçbir bilgi bulunmamaktadır. Kaldı ki, araç sürücüsünün beyanı ve belirlenen alkol oranı birlikte değerlendirildiğinde, davacıların desteğinin, araç sürücüsünün alkollü olduğunu bilmesi ya da farkında olması beklenemez. Özetle; olayda müterafik kusur indirimini gerektirecek bir neden de bulunmamaktadır. Buna karşılık Mahkemece hatır taşıması ve müterafik kusur nedeniyle toplamda %25 oranında tazminattan indirim yapılması, karşı istinaf bulunmadığından kararın kaldırılması nedeni yapılmamış, davalı vekilinin bu konulara ilişen istinaf itirazları ise yukarıda belirtilen nedenlerle yerinde görülmemiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine, 2-Harçlar Kanunu’na göre alınması gereken 3.729,73 TL harçtan, peşin alınan 1.363,00 TL’nin mahsubu ile bakiye 2.366,73 TL istinaf karar harcının davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına, 3-Davalının istinaf başvurusu nedeniyle sarf ettiği yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekâlet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf yargılama giderleri için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.02/11/2021