Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/310 E. 2019/861 K. 30.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO : 2019/310
KARAR NO: 2019/861
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 07/07/2017
NUMARASI : 2016/263 Esas – 2017/595 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 30/12/2019
Taraflar arasında görülen davada verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmakla ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 352. maddesinde düzenlenen ön inceleme konularında her hangi bir eksikliğin bulunmadığı,; re’sen dikkate alınabilecek hususlar ayrık olmak üzere istinaf talep ve gerekçeleri ile tarafların ilk derece mahkemesinde ileri sürdükleri iddia ve savunmalar esas alınmak sureti ile dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkil şirkete kasko sigortasıyla sigortalı bulunan … Ticaret A.Ş’ye ait … Plakalı araç ile davalının işleteni olduğu … plakalı araç arasında trafik kazasının meydana geldiğini, kasko sigortası kapsamında müvekkili tarafından sigortalısına 59.683,85-TL tutarında hasar tazminatı ödendiğini belirterek hakkında yapılan icra takibine vaki haksız itirazın iptaline karar verilmesi talebinde bulunmuştur.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davaya konu kazada … plakalı araç sürücüsü … %100 kusurlu olduğunu, müvekkili şirkete ait araçların tümünde kamera sisteminin mevcut olduğunu, kamera kayıtları incelendiğinde davalı sürücünün aracın hızını hiç azaltmadan müvekkili şirketin aracının üstünlüğü olan yola tecavüz ederek dönüş yapmaya çalıştığını, sinyal vermeden sola doğru manevra yapması nedeniyle kusurlu olduğunun açıkça görüleceğini, araç sürücüsü … karşı dava açtıklarını, bu davanıın bekletici mesele yapılması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesi talebinde bulunmuştur.İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde davanın kabulüne, ZMMS sigortacısı tarafından ödenen hasar bedelinin mahsubundan sonra kalan 30.683,65 TL’sı hasar bedeli üzerinden itirazın iptaline karar verilmiştir.Karara karşı davalı vekili tarafından bilirkişi raporuna yönelik itirazlarının dinlenilmediği gerekçesiyle istinaf başvurusunda bulunulmuştur.Dava, kasko sigortacısı tarafından sigortalısına ödenen hasar bedelinin tazmini istemine ilişkindir.6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 27. maddesinde “Hukuki dinlenilme hakkı” düzenlenmiştir. Buna göre davanın taraflarının yargılama ile ilgili bilgi sahibi olma, açıklama ve ispat hakkı bulunmaktadır. Maddenin gerekçesinde açıklandığı üzere bu hak Anayasanın 36. maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının en önemli unsurudur. İddia ve savunma hakkı olarak da bilinen bu hak, tarafların yargılama konusunda tam bilgi sahibi olmalarını, açıklama ve ispat hakkını tam ve eşit olarak kullanabilmelerini, yargı organlarının da bu açıklamaları dikkate alarak gereği gibi değerlendirme yapıp karar vermelerini zorunlu kılmaktadır. Hakim tarafları dinlemeden veya açıklama ve ispat hakkını kullanmaları için kanuna uygun biçimde davet etmeden hükmünü veremez.Aynı yasanın HMK.nun 281. maddesine göre; bilirkişi, raporunu mahkemeye verir; duruşma gününden önce birer örneği taraflara tebliğ edilir. Taraflar, bilirkişi raporunun, kendilerine tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde, raporda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilirler.Somut olayda, davalı taraf delil olarak dayandığı kamera görüntülerinin izlenilmesi durumunda raporda yapılan değerlendirmelerin doğru olmadığı ve kusur durumunun değişecek olduğunu ileri sürerek bilirkişi raporuna yönelik itirazda bulunmuş ise de, mahkemece bu hususta herhangi bir değerlendirme yapılmadan karar verilmiş olması hukuki dinlenilme hakkının ihlalini teşkil eder.Yine, davalı tarafından, davacı tarafa kasko sigortası ile sigortalı bulunan araç sürücüsü … aleyhine İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/1202 esas sayılı dosyası ile dava açılmış olduğu cevap dilekçesinde bildirilmiş olmasına rağmen, aynı olaya ilişkin birbiriyle çelişik kararların verilmesinin önüne geçilmesi amacıyla bu dosyanın getirtilerek değerlendirilmemiş olması, gerekirse birleştirilmesinin gerekip gerekmediğini düşünülmemiş olması doğru değildir.O halde, sözü geçen dava dosyası getirtilerek HMK’nın 166. maddesi uyarınca bir değerlendirme yapılarak gerekirse daha önceden açılan dava dosyası üzerinden birleştirilme hususunun düşünülmesi ve davaya devam olunması halinde sözü geçen dava dosyasında toplanan deliller de dikkate alınarak bilirkişi raporuna yönelik itiraz doğrultusunda, ek rapor alınmak suretiyle sonucuna göre bir karar verilmesi amacıyla HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi amacıyla dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan gerekçe ile,1-6100 sayılı HMK’nın 353/1-a/6 maddesi gereğince davalı vekilinin istinaf kanun yoluna başvuru talebinin KABULÜNE,2-İlk derece mahkemesi KARARININ KALDIRILMASINA,3-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın KARARI VEREN İLK DERECE MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,4-Peşin alınan istinaf karar harcının talep halinde yatırana iadesine,5-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 7-Davalı tarafça icranın geri bırakılması talebi kapsamında yatırılan teminatın İİK’nın 36/5 maddesi uyarınca iadesine,Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353 maddesi gereğince kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.30/12/2019