Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/308 E. 2019/761 K. 19.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/308
KARAR NO : 2019/761
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/10/2017
NUMARASI : 2017/4954 Esas – 2017/4954 Karar
DAVANIN KONUSU: Trafik Kazasından Kaynaklanan Maluliyet Tazminatı
KARAR TARİHİ: 19/12/2019
Yukarıda yazılı Sigorta Tahkim Komisyonu/İtiraz Hakem Heyeti kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili sigorta tahkim komisyonuna başvuru dilekçesinde; 24/08/2016 günü meydana gelen çift taraflı trafik kazasında motosiklet üzerinde yolcu konumunda bulunan müvekkilinin, bindiği motosiklet ile karşı tarafa ZMSS poliçesi ile poliçeli … plakalı otomobilin çarpışması neticesi oluşan kazada davacının maluliyetinin oluştuğunu, davalı sigorta şirketi tarafından yapılan kısmi ödemenin zararı gidermekte yetersiz olduğunu beyan ederek … plakalı karşı aracın ZMS sigorta şirketinden fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 5.000 TL tazminatın tahsilini talep etmiştir. Davacı vekili bilirkişi raporundan sonra talebini 84.382,56 TL olarak ıslah etmiştir.Davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde; davacıya maluliyeti nedeniyle % 75 kusur ve % 10 maluliyet oranları esas alınarak 37.747,00 TL ödeme yapıldığını, davanın reddi gerektiğini, mahkeme aksi kanaatte ise ödeme tarihindeki veriler dikkate alınarak maluliyete ilişkin rapor alınarak TRH 2010 yaşam tablosu ile hesaplama ile hatır taşıması ve müterafik kusur indirimi yapılarak hüküm kurulmasına ve geçici iş göremezlik tazminatının da sigorta kapsamında olmaması sebebiyle reddini talep etmiştir.Uyuşmazlık Hakem Heyeti karar ve gerekçesinde; sigorta şirketinin daha önce yapmış olduğu ödemeyi aynı kusur ve maluliyet oranı üzerinden kabul ederek yapmış olması sebebiyle bu aşamadaki buna yönelik sigorta şirketinin itirazlarının yerinde olmadığını, aracın hususi araç olması sebebiyle yasal faiz uygulanması gerektiğini beyanla talebin kabulü ile 84.382,56 TL’nin 09/11/2017 tarihinden itibaren işleyecek faiz ile tahsiline karar vermiştir.Davalı sigorta şirketi İtiraz Hakem Heyetine başvurusunda; hesaplamaya esas alınan yaşam tablosunun hatalı olduğunu, kaza tarihi 24/08/2016, poliçe tarihinin de 19/11/2015 olması sebebiyle TRH 2010 yaşam tablosunun kullanılması gerektiğini, karşı taraf lehine hükmedilecek vekalet ücretinin AAÜT’nin 1/5’i oranında olması gerektiğini beyan ederek itiraz etmiştir.İtiraz Hakem Heyeti karar ve gerekçesinde; yeni genel şartların 26/04/2016 tarihinden sonra uygulanacağını, kaza tarihi ve poliçe tarihi itibariyle PMF yaşam tablosu uygulanmasında bir usulsüzlük olmadığını ve başvuran lehine tam vekalet ücreti uygulanmasında bir usulsüzlük olmadığını kabul edip itirazlarının reddine karar vermiştir.Davalı vekili istinaf dilekçesinde; genel şartların yürürlük tarihinden sonra kazanın meydana geldiğini, poliçenin de yeni genel şartların yürürlük tarihinden sonra tanzim edildiğini, bu nedenle hesaplamada TRH 2010 yaşam tablosunun kullanılması gerektiğini, ayrıca geçici iş göremezlik taleplerinin teminat dışında olduğunu, davacının kazancını gösterir belge sunulmamasına rağmen asgari ücretin iki katı üzerinden hesaplama yapılmasının doğru olmadığını, davacının kask kullanmadığı için müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini ve vekalet ücretine ilişkin itirazını da tekrarlayarak kararın kaldırılmasını istemiştir. Dava, trafik kazasından kaynaklanan maluliyet tazminatı istemine ilişkindir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Davacının mühendis unvanına sahip olması yanında sigorta şirketinin istinaftan önce İtiraz Hakem Heyetine itiraz başvurusunda esas alınan gelirin miktarına ilişkin herhangi bir itirazı olmadığı değerlendirildiğinde, gelirin asgari ücretin iki katı olarak hesaplanması, davacı yönünden usuli kazanılmış hak oluşturmuştur. HMK m. 357/1-son cümle gereğince ilk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunmaların istinaf aşamasında dinlenilmesi mümkün olmayacağından, davalı vekilinin bu yöndeki istinaf itirazlarının reddine karar verilmiştir. Davalının vekalet ücretine yönelik istinaf talepleri değerlendirildiğinde; 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30. maddesine 13/06/2012 tarihli ve 6327 sayılı Kanun’un 58. maddesi ile eklenen 17. fıkrasında, “Talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine hükmolunacak vekalet ücreti Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde belirlenen vekalet ücretinin beşte biridir.” şeklinde düzenleme getirilmiştir. Bu düzenlemeye uygun olarak da yukarıda belirtildiği gibi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nde “Tarifenin 3. kısmına göre, nispi avukatlık ücretine hükmedilen durumlarda da talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine tarifeye göre hesaplanan nispi ücretin 1/5’ine hükmedilir.” şeklinde düzenleme yapılmıştır. Bu maddelerde “talebi reddedilenler” olarak belirtilenler, Sigorta Tahkim Komisyonuna başvuran sigortalılar ve sigorta poliçesinden menfaat temin edenlerdir. Çünkü Sigorta Tahkim Komisyonunun önüne gelen tek bir talep vardır. O da, sigortalılar ve sigorta poliçesinden menfaat temin edenlerin talebidir. Tahkim Komisyonuna talepte bulunan sigortalının talebine cevap veren ve karşı gerekçelerini ileten sigortacının bu anlamda “talebi kabul edilen” veya “talebi reddedilen” olarak kabul edilmesi olanağı yoktur. Sigortalılar ve sigorta poliçesinden menfaat temin edenler lehine karar verilmesi halinde ise Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin “Tahkim’de ve Sigorta Tahkim Komisyonunda Ücret” başlıklı 17. maddesine göre, tam nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekmekte olup davalının bu yöndeki istinaf talepleri yerinde görülmemiştir.Davalının müterafik kusur yönünden davacının kask takmaması sebebiyle müterafik kusur yapılması gerektiği yönündeki istinaf talepleri değerlendirildiğinde; dosyada mevcut kaza tespit tutanağı ve ifadelerden davacının kaza sırasında kask takıp takmadığının belirlenemediği, müterafik kusura ilişkin ispat yükünün de davalı sigorta şirketinde olduğu, davalının buna ilişkin ispat vasıtası getirememiş olduğu değerlendirildiğinde, ilk derece mahkemesinin karar ve gerekçesi yerinde görülmekle istinaf başvurusunun reddi gerekmiştir. Davalının geçici iş göremezlik tazminatının ZMSS teminatları dışında olduğu yönündeki istinaf talepleri değerlendirildiğinde; davalı, geçici iş göremezlik tazminatının teminat dışı olduğu yönündeki itirazını İtiraz Hakem Heyetine başvurusunda ileri sürmemiştir. Bu nedenle, HMK 357/1-Son maddesi uyarınca bu itirazın değerlendirilmesi olanağı yoktur. Kaldı ki, geçici iş göremezlik tazminatı, 6111 sayılı yasa kapsamında SGK’nın sorumluluğunda olan belgeli tedavi masrafı olmadığı için, sigorta şirketlerinin geçici iş göremezlik tazminatından sorumluluğu devam etmekte olup bu talebin kabulü yönündeki karar isabetlidir. Ancak, kaza tarihinin 24/08/2016, poliçe tarihinin de 19/11/2015 tarihi olması sebebiyle yeni Sigorta Genel Şartları uyarınca TRH 2010 yaşam tablosu ve 1.8 teknik faiz uygulanarak tazminat hesabı yapılması gerekirken aktüerya hesabında PMF yaşam tablosunun kullanıldığı, buna göre yapılan hesaba göre karar verildiği görülmüş olup davalı sigorta şirketinin bu yöndeki istinaf itirazları yerinde görüldüğünden, davalı vekilinin istinaf başvurusunun belirtilen yönden kabulüne, HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca İtiraz Hakem Heyeti kararının kaldırılarak dosyanın Sigorta Tahkim Komisyonuna iadesi için mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası yazılı İtiraz Hakem Heyeti kararının HMK’nın 353/1-a/6. Maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Dosyanın yeniden değerlendirme yapılıp karar verilmesi için Sigorta Tahkim Komisyonuna iade edilmek üzere mahkemesine gönderilmesine,3-6728 sayılı Yasa’nın 36. maddesi ile değişik 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı 1 sayılı Tarifenin A) Mahkeme Harçları başlıklı bölümünün III- Karar ve ilam harcı başlıklı alt bölümünün birinci fıkrasının (a) bendi gereğince harç alınmasına yer olmadığına,4-Peşin alınan karar harcının İlk Derece Mahkemesince istinaf talep edene iadesine,5-İstinaf başvurusu için davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin, Sigorta Tahkim Komisyonunca verilecek nihai kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına,7- İstinaf yargılama giderleri için yatırılan gider avansından artan kısmın iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.19/12/2019