Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/3070 E. 2021/1814 K. 30.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/3070
KARAR NO: 2021/1814
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 03/07/2018
NUMARASI: 2017/609 Esas – 2018/698 Karar
DAVANIN KONUSU: Araç Hasar Tazminatı (Trafik Kazasından Kaynaklanan)
Birleşen İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/908 Esas – 2017/794 Karar Sayılı Dosyası:
DAVANIN KONUSU: Değer Kaybı Tazminatı (Trafik Kazasından Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 30/11/2021
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Asıl dava ve uyuşmazlık; maddi hasarlı trafik kazasından kaynaklanan araç hasar tazminatı; birleşen dava ve uyuşmazlık ise, araç değer kaybı tazminatı istemlerine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince; “Mahkememizce dosyanın yapılan incelemesinde, davacı yan asıl dava ile davalı şirkete sigortalı …’ın malik ve işleteni olduğu … plakalı araç ile 19/12/2016 tarihinde … a ait … plakalı araca çarparak hasarlanması sebebi ile temlik aldığı hasar alacağı ve birleşen İstanbul … ATM’nin … Esas … karar sayılı dosyası ile değer kaybı alacağını talep etmiştir. Mahkememizce dosya tekemmül ettikten sonra bilirkişiden kusur durumu da gözetilerek talepler yönünden rapor tanzim edilmesini istenilmiş alınan raporla hasar ve değer kaybı zararı tespit edilmiş bu doğrultuda ıslah dilekçesi de gözetilerek asıl ve birleşen davanın kabulüne,” karar verilmiştir. Bu karara karşı, davalı … sigorta AŞ. vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı …sigorta AŞ. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; temlik nedeniyle tazminat talep edilmesi işleminin bir sigortacılık faaliyeti olduğunu, davacının Sigorta Şirketi olmaması nedeniyle böyle bir temlik yapmasının kanuna aykırı olduğunu, bu nedenle, davacının taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiğini, davaya konu talebi kabul etmemek kaydıyla müvekkilinin sorumluluğunun, sigortalının kusuru oranında olmak üzere maddi zararlarda araç başına 31.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, … plakalı araçta meydana gelen hasar nedeniyle, aracın kasko sigortacısı … Sigorta AŞ.’ye, müvekkili nezdinde sigortalı araç sürücüsünün %100 kusuru oranında 16/03/2017 tarihinde 4.040,00 TL rücuen tazminat ödemesi gerçekleştirildiğini, cevap dilekçelerinde bu hususu belirtmelerine rağmen Mahkemece hiçbir değerlendirme yapılmadan, müvekkilinin, aynı hasara ilişkin olarak mükerrer ödeme yapmak zorunda bırakıldığını, bu nedenle kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirtmiştir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dosya kapsamından; davalı Sigorta Şirketi nezdinde ZMSS poliçesi ile sigortalı bulunan … plakalı araç ile dava dışı (temlik veren) …’ın maliki olduğu … plakalı aracın maddi hasarlı kaza yapması neticesinde, … plakalı aracın hasarlandığı; işbu asıl davada, temlik alan davacı tarafından araç hasar tazminatı, birleşen davada ise araç değer kaybı tazminatı talep edildiği ve Mahkemece yapılan yargılama neticesinde, yukarıda belirtildiği şekilde karar verildiği anlaşılmıştır. Davacı taraf, davalı tarafa sigortalı bulunan aracın karışmış olduğu trafik kazasından kaynaklı araç hasar tazminatı ve değer kaybı tazminatı alacağını, 04/01/2017 tarihli temlik sözleşmesi kapsamında temellük ettiği iddiasıyla eldeki davayı açmıştır. TBK’nın 183/1. maddesinde, kanun, sözleşme veya işin niteliği engel olmadıkça alacaklının borçlunun rızasını aramaksızın alacağını üçüncü bir kişiye devredebileceği düzenlenmiştir. Dava tarihindeki mevzuat dahilinde araç hasar tazminatı ile araç değer kaybı tazminatı alacağının temlikine ilişkin yasaklayıcı bir hüküm bulunmamaktadır. 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu uyarınca sigortacılık yapan kurum veya kuruluşlardan ya da hesaptan talep edilecek tazminat alacağının, sadece hak sahibine veya avukatına ödeneceğine ve hiç kimseye devredilemeyeceğine ilişkin 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun ek 6. maddesinin, dava açıldıktan sonra, 28/07/2020 gün ve 31199 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması karşısında somut uyuşmazlıkta uygulama olanağı bulunmamaktadır. Bu nedenle, davalı vekilinin bu yöne ilişkin iddia ve itirazı yerinde değildir. Ancak, ZMS sigortacısı davalı tarafından, … plakalı aracın kasko sigortacısı olan … Sigorta AŞ.’ye, temlik işleminden önce 16/03/2017 tarihinde, … plakalı aracın rücuen hasar tazminatı için 4.040,00 TL ödeme yapılmasına ve taraflarca da bu husus kabul edilmesine rağmen, hükme esas alınan bilirkişi raporunda ve Mahkemenin gerekçeli kararında, bu miktar indirilmeksizin, davalı nezdinde sigortalı araç sürücüsünün %100 kusuru üzerinden hesaplanan 6.739,00 TL’lik araç hasar tazminatının tamamına hükmedilmesi doğru olmamıştır. Bu nedenle, davalı vekilinin bu yöne ilişkin iddia ve itirazı yerinde görülerek, 6.739,00 TL araç hasar tazminatından, daha önce ödenen 4.040,00 TL’lik miktarın indirilmesi sonucunda, 2.639,00 TL araç hasar tazminatına hükmedilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere A- Davalı …sigorta AŞ. vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile,Yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere kaldırılmasına, Buna göre: 1-Asıl dava yönünden davanın kısmen kabulü ile 2.639,00 TL hasar tazminatı alacağının 17/03/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, araç hasar tazminatına ilişkin fazla istemin reddine, 2-Birleşen dava yönünden davanın kabulü ile 5.000,00 TL değer kaybı tazminatı alacağının 05/08/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 3-Asıl dava yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu’na göre alınması gereken 180,27 TL harçtan, peşin alınan 224,40 TL harcın mahsubu ile fazladan alınan 44,13 TL harcın davacıya iadesine, 4-Birleşen dava yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 341,55 TL karar harcından davacıdan peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile eksik kalan 310,15-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına, 5-Asıl dava yönünden davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan, Dairemizce kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/2. maddesi gereğince 2.639,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 6-Asıl dava yönünden davalı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan, Dairemizce kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/3. maddesi gereğince 2.639,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 7-Birleşen dava yönünden davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan, İlk Derece Mahkemesi kararının verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 2.180 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,8-Asıl dava yönünden davacı tarafından yapılan 255,80 TL ilk gider, 600 TL bilirkişi ücreti, 118 TL posta gideri olmak üzere toplam 973,80 TL yargılama giderinden, kabul – ret oranına göre 223,67 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, 9-Birleşen dava yönünden davacı tarafından yapılan 62,80 TL’ilk yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 10-HMK. 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talebi halinde davacıya iadesine, B-İstinaf İncelemesi Bakımından: 1-Davalı … sigorta AŞ. tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından kendisine iadesine,2-İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan 38,50 TL posta ve tebligat gideri ile 98,10 TL istinaf başvuru harcının davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, 3-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.30/11/2021