Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/307 E. 2019/819 K. 26.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/307
KARAR NO : 2019/819
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 02/11/2017
NUMARASI : 2017/5624 Esas – 2017/5624 Karar
DAVANIN KONUSU: Trafik Kazasından Kaynaklanan Maluliyet Tazminatı
KARAR TARİHİ: 26/12/2019
Yukarıda yazılı Sigorta Tahkim Komisyonu/İtiraz Hakem Heyeti kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili Sigorta Tahkim Komisyonuna başvurusunda; 24/09/2015 tarihinde …. plakalı araçların karışmış olduğu çift taraflı trafik kazası neticesi .. plakalı araçta yolcu konumunda olan müvekkilinin % 15 oranında malul kaldığını, her iki aracın da ZMS sigorta şirketinin davalı …. olduğunu, sigorta şirketinin daha önce yapmış olduğu ödemenin tam olarak maluliyeti karşılamadığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 5.100,00 TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili talebini … plakalı araç için 36.386,81 TL, … plakalı araç için 32.101,89 TL olarak ıslah etmiştir.Davalı …. Vekili cevap dilekçesinde; başvurudan önce davacıya ödeme yapıldığını, ödeme sebebiyle mutabakatname imzalandığını, mutabakatnamenin delil sözleşmesi olduğu gözetilerek davacının maluliyet oranının % 8 olduğunun kabul edildiğini, % 8 maluliyet ile % 50 kusur oranına göre ve hatır taşıması indirimi yapılarak davacının zararı tespit edilerek başvurudan önce ödeme yapıldığını, böylelikle sorumluluktan kurtulduklarını, bu nedenle davanın reddi gerektiğini ancak mahkeme aksi kanaatte ise ödenen tazminatın güncellenerek değerlendirilmesi gerektiğini beyan etmiştir.Uyuşmazlık Hakem Heyeti karar ve gerekçesinde; talebin kabulü ile 68.488,70 TL maluliyet tazminatın kabulüne karar vermiştir.Davalı … şirketi İtiraz Hakem Heyetine itiraz başvurusunda; davacı ile aralarındaki mutabakat ve delil sözleşmesi ile % 8 maluliyet oranının kabul edilerek ödeme yapılmasına rağmen daha sonra % 15 maluliyete oranına göre tazminat talep edilmesinin iyi niyetli olmadığını, davacının boynunda ve bir omurgasında oluşan yaralanmadan dolayı kazada emniyet kemeri takmadığının anlaşıldığını, bu nedenle % 25 müterafik kusur indirimi yapılması ve davanın kabulü anlamına gelmemek üzere araçta hatır taşıması indirimi yapılması gerektiğini beyan etmiştir.İtiraz Hakem Heyeti; maluliyet oranının % 15 olarak kabulünde isabetsizlik bulunmadığını kabul ederek olayda hatır taşıması olmadığını değerlendirmiş, başvuranın omurga ve boyun bölgesindeki yaralanmalar dikkate alındığında, emniyet kemeri takmadığının anlaşıldığını, bu itibarla % 15 müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini ifade ederek talebin 58.215,40 TL üzerinden kabulüne karar vermiş, davalı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davaya konu kaza ile ilgili tahkimden önce yapılan mutabakat gereği davacıya ödeme yapıldığını, mutabakatnamede maluliyet oranının % 8 olduğunun davacı tarafından da kabul edildiğini, daha sonra davacının maluliyet oranının % 15,2 olduğunu beyan ederek talepte bulunmasının iyi niyet ve dürüstlük kuralına aykırı olduğunu, olayda hatır taşıması bulunduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir. Dava, trafik kazasından kaynaklanan maluliyet tazminatı istemine ilişkindir.HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: 04/09/2015 günü meydana gelen çift taraflı trafik kazasında ….plakalı araç içerisinde yolcu konumunda bulunan davacının maluliyetinin oluştuğu ve davadan önce sigorta şirketine yapılan başvuru ile davacıya ödeme yapıldığı sabittir. Davalı vekili yapılan ödeme sebebiyle sorumluluktan kurtulmuş olduğunu beyan ederek ve/veya mahkeme aksi kanaatte ise davacının maluliyet durumun % 8 olarak kabul edilerek hüküm kurulması yönünde talepte bulunmuş ise de, KTK md. 111 yönünden yapılan değerlendirmede; KTK md. 111 ”Tazminat miktarlarına ilişkin olup da, yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar yapıldıkları tarihten başlayarak iki yıl içinde iptal edilebilir.” uyarınca davacıya yapılan ödeme ile … plakalı araç için ise 20.506,00 TL olduğu, İlk Derece Mahkemesince davacının bakiye tazminat alacağının toplamda 68.488,00 TL olduğu gözetildiğinde, yapılan ödemenin ve alınan ibranamenin KTK 111. md uyarınca makbuz hükmünde kabul edilmesi gerektiği, davacının tüm tazminat haklarını bertaraf edici nitelikte olmadığı değerlendirilerek sigorta şirketinin istinaf itirazlarının yerinde olmadığı sonucuna ulaşılarak, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:1-Davalı vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-6728 sayılı Yasa’nın 36. maddesi ile değişik 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı 1 sayılı Tarifenin A) Mahkeme Harçları başlıklı bölümünün III- Karar ve ilam harcı başlıklı alt bölümünün birinci fıkrasının (a) bendi gereğince harç alınmasına yer olmadığına, yatırılan istinaf karar harcının İADESİNE,3-Davalının istinaf başvurusu nedeniyle yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf yargılama giderleri için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.26/12/2019