Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/3025 E. 2021/1490 K. 19.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/3025
KARAR NO: 2021/1490
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/05/2018
NUMARASI: 2015/990 Esas – 2018/441 Karar
DAVANIN KONUSU: Maddi ve Manevi Tazminat (Trafik Kazasından Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 19/10/2021
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava ve uyuşmazlık; TBK’nın 54. ve 56. maddeleri kapsamında yaralamalı trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince; “Aktüer bilirkişi tarafından yapılan hesaplamaya göre davacı …’nın 414,87 TL, Davalı …’in 414,87 TL, davalı …’in 1792,85 TL maddi zararının bulunduğu, davalı sigorta şirketi tarafından 21/02/2011 tarihinde davacı …’e 870,79 TL, davalı …’ya 3530,31 TL, davalı …’e 3108,25 TL ödeme yapıldığı, bu durumda davacıların iş göremezlikten kaynaklanan ödenmemiş maddi zararının bulunmadığı, davacı tarafça tedavi evraklarına ilişkin herhangi bir fatura veya belge ibraz edilmediği, anlaşıldığından maddi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir. İstanbul Anadolu 26. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2014/2022 Esas 2015/297 Karar sayılı dosyası’nda düzenlenen bilirkişi raporlarına göre kazanın meydana gelmesinde davacıların içerisinde yolcu olarak bulunduğu araç sürücüsünün asli kusurlu, davalı …’ın ise tali kusurlu olduğu anlaşıldığından tarafların sosyal ve ekonomik durumları, yaralanmalarının boyutu, davacılarda oluşan elem ve ızdırabın boyutu, kazanın meydana gelmesindeki davacıların içinde bulunduğu araç sürücüsünün ve davalı sürücünün kusurlu hareketleri birlikte değerlendirilerek, kaza tarihinde 11 yaşında bulunan davacı … için 13000,00 TL, davalı … için 2000,00 TL, davalı … için 6000,00 TL manevi tazminat takdir edilmiştir. Davalı … bakımından kaza tarihi, davalı sigorta şirketi bakımından ise ödemenin yapıldığı tarih temerrüt tarihi olarak kabul edilmiştir.” şeklindeki gerekçeyle; “Maddi Tazminat Yönünden: 1-Maddi tazminat talebi bakımından davanın reddine, 2-Davalı … Sigorta Şirketi kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalı anadolu anonim türk sigorta şirketine verilmesine, 3-Yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına, 4-Taraflar tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana iadesine, Manevi Tazminat Yönünden: 1-Manevi tazminat talebi bakımından davanın kısmen kabulü ile; -13.000 TL manevi tazminatın davalı … yönünden kaza tarihi olan 24/06/2010 tarihinden, davalı sigorta şirketi yönünden 21/02/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’a ödenmesine, -2.000 TL manevi tazminatın davalı … yönünden kaza tarihi olan 24/06/2010 tarihinden, davalı sigorta şirketi yönünden 21/02/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’a ödenmesine, -6.000 TL manevi tazminatın davalı … yönünden kaza tarihi olan 24/06/2010 tarihinden, davalı sigorta şirketi yönünden 21/02/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’a ödenmesine,” karar verilmiştir. Bu karara karşı, davalı … Sigorta Şirketi vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı … Sigorta Şirketi vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davalı sürücünün %100 kusurlu olarak kabul edilmesinin hatalı olduğunu ve davacılar lehine hükmedilen manevi tazminat miktarlarının fahiş olduğunu belirtmiştir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dosya kapsamından; 24/06/2010 tarihinde, davacıların içerisinde yolcu olarak bulunduğu … plakalı araç ile davalı … Sigorta Şirketi’nin ZMS – İMS sigortacısı ve davalı …’in sürücüsü olduğu … plakalı aracın kaza yapması neticesinde davacıların yaralandığı, ATK tarafından verilen raporlarda, davacı … ile davacı …’ın yaralanmalarının maluliyet tayinine mahal olmadığı, yüzde sabit eser niteliğinde olduğu ve iyileşme sürelerinin kaza tarihinden itibaren 3 aya kadar uzayabileceği; davacı …’un yaralanmasının maluliyet tayinine mahal olmadığı, sabit eser niteliğinde bulunmadığı ve iyileşme süresinin 3 aya kadar uzayabileceğinin mütalaa edildiği; kazanın meydana gelmesinde davalı sürücü …’in tali kusurlu, dava dışı diğer sürücü …’un asli kusurlu olduğu; davacılar tarafından işbu davada, müştereken ve müteselsilen tahsili amacıyla maddi ve manevi tazminat taleplerinde bulunulduğu ve Mahkemece yapılan yargılama neticesinde, yukarıda belirtildiği şekilde karar verildiği anlaşılmıştır. Kazanın oluş şekli, davacıların yaralanmasını niteliği ve ATK raporları, kusur durumu, davacıların yolcu olması, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesi bir bütün olarak değerlendirildiğinde; Mahkemece davacılar lehine hükmedilen manevi tazminat miktarlarının, TBK’nın 56. maddesinde düzenlenen manevi tazminat müessesesine ve hakkaniyet ilkesine uygun ve makul olduğu kanısına varıldığından, davalı tarafın bu yöne ilişkin istinaf iddia ve itirazları yerinde görülmemiştir.Ayrıca, davacıların yolcu olmaları, davalı Sigorta Şirketi nezdinde ZMSS -İMSS poliçesiyle sigortalı araç sürücüsünün kusurlu olduğu kesinlik kazandığına ve davacılar tarafından, tazminatların müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi talep edildiğine göre, davalı vekilinin kusura yönelik iddia ve itirazında da isabet bulunmamaktadır.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davalı … Sigorta Şirketi vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine, 2-Harçlar Kanunu’na göre alınması gereken 1.434,51 TL harçtan, peşin alınan 359,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.075,51 TL harcın davalı … Sigorta Şirketi’nden tahsili ile Hazine’ye irat kaydına, 3-Davalı … Sigorta Şirketi istinaf başvurusu nedeniyle sarfettiği yargılama giderinin kendisi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekâlet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf yargılama giderleri için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.19/10/2021