Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/3022 E. 2021/1444 K. 19.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/3022
KARAR NO: 2021/1444
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 02/07/2018
NUMARASI: 2017/808 (E) 2018/814 (K)
DAVANIN KONUSU: Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 19/10/2021
Taraflar arasında görülen davada verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmakla; re’sen dikkate alınabilecek hususlar ayrık olmak üzere istinaf talep ve gerekçeleri ile tarafların ilk derece mahkemesinde ileri sürdükleri iddia ve savunmalar esas alınmak sureti ile dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, davalı sigorta şirketi tarafından trafik sigortasıyla teminat altına alınan … plakalı aracın, … plakalı araca çarparak hasarlanması nedeniyle oluşan hasar ve değer kaybı alacağını temlik aldıklarını belirterek şimdilik 3.300,00 TL hasar bedeli ile 100,00 TL değer kaybı bedeli ve ayrıca 250,00 TL ekspertiz ücretinin davalı taraftan tahsiline karar verilmesi talebinde bulunmuştur. Davalı vekili davanın reddini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda, davanın kabulü ile 6.896,53 TL hasar ve 1.300,00 TL araç değer kaybının 10/08/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Karara karşı davalı sigorta şirketi vekili vermiş olduğu istinaf dilekçesiyle, aracın kilometresi tespit edilmeden ve hasarın ne düzeyde olduğu değerlendirilmeden hesaplama yapılmasının doğru olmadığını, aracın önceki kazalarının dikkate alınmadığını, maddi hasarın fahiş tespit edildiğini, hurda değerinin indirilmediğini, sigortalı araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığını, araç ruhsatının celbedilerek aracın davacıya ait olup olmadığının belirlenmediğini, araç üzerinde rehin hakkı olup olmadığının araştırılmadığını, sigortalı aracın kazaya karıştığının ispatlanması gerektiğini, olay yerine yakın iş yerlerinin kamera kayıtları ve mobese kayıtlarının incelenmediğini belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur.Dava, trafik kazasından kaynaklanan hasar bedeli ile değer kaybı alacağı istemine ilişkindir. 1-Değer kaybına ilişkin dava yönünden yapılan değerlendirme; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341/2 maddesindeki düzenlemeye göre miktar veya değeri 1.500,00 Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununa 6763 sayılı kanunun 44. maddesi ile eklenen Ek 1. maddesi uyarınca maddedeki parasal sınırın yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle belirlenen kesinlik sınırı karar tarihi itibarı ile 3.560,00 TL’dir. Somut olayda, davalı aleyhine hükmedilen değer kaybına ilişkin alacak tutarı kesinlik sınırı altında kalmaktadır. Bu durumda değer kaybına ilişkin dava yönünden verilen karara vaki istinaf başvurusunun usulden reddine karar vermek gerekmektedir. 2-Hasar bedeline ilişkin dava yönünden yapılan değerlendirme; İlk derece mahkemesince hükme esas alınan 20/04/2018 tarihli bilirkişi raporunda kazaya karışan araç sürücüleri tarafından düzenlenen kaza tespit tutanağı doğrultusunda yapılan kusur değerlendirmesinin, oluşa uygun düştüğü, raporun, gerekçeli ve denetime elverişli olduğu, kazanın gerçekleşme biçimine ilişkin araç sürücüleri arasında uyuşmazlık bulunmadığı, buna göre sigortalı araç sürücüsünün park halinde iken kendi solundaki şeride geçerken arkasından gelen trafiği kontrol etmeden doğrultu değiştirme kurallarına uymadığı ve bu şekilde asli kusurlu, davaya konu araç sürücüsünün ise kusursuz olduğu yönündeki kabul şeklinde isabetsizlik bulunmadığı, kaza tespit tutanağı, kazaya ilişkin fotoğraflar ve ekspertiz raporu ile düzenlenen servis faturası kapsamında kazanın gerçekleştiği olgusunun ispatlandığı, bu belgelerin kazanın gerçekleştiğinin ispatı bakımından kafi olduğu, davalı tarafından bunun aksine bir ispat ortaya konulamadığı, araç ruhsatına göre aracın temlik edene ait olduğu, araçtaki hasar miktarına göre rehin olup olmadığının araştırılmasına gerek olmadığı, araçta tespit edilen KDV dahil hasar bedelinin piyasa koşullarıyla uyumlu olduğu, davalı tarafça da hasar bedeline ilişkin değerlendirmenin doğru olmadığı kanaatini uyandıracak delil bildirilerek herhangi bir ispatın ortaya konulmadığı karşısında usul ve yasaya uygun bulunan karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan gerekçe ile; 1-Davalı vekilinin değer kaybına ilişkin davada verilen karara vaki istinaf başvurusunun kesinlik nedeniyle HMK’nın 352/1-b maddesi uyarınca REDDİNE, 2-Davalı vekilinin hasar bedeline ilişkin davada verilen karara vaki istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1 maddesi hükmü uyarınca esastan reddine, 3-Alınması gereken 559,90 TL istinaf karar harcından peşin alınan 140,00 TL harcın mahsubundan sonra bakiye 419,90 TL istinaf karar harcının istinafa başvuran taraftan tahsil edilerek Hazineye irat kaydına, 4-İstinafa başvuran tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider ve delil avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine, 6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, Dair, 6100 sayılı HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince her iki taraf yönünden KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliğiyle karar verildi. 19/10/2021