Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/3017 E. 2021/1665 K. 09.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/3017
KARAR NO: 2021/1665
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 28/03/2018
NUMARASI: 2016/1086 (E) 2018/396 (K)
DAVANIN KONUSU:Tazminat (Kasko Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 09/11/2021
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete ait, davalı nezdinde kasko sigorta poliçeli ile sigortalı, … plakalı aracın 30/03/2016 tarihinde meydana gelen trafik kazasında pert-total olduğunu, davalının aracın pert-total olduğunu kabul etmesine rağmen ödeme yapmadığını, halen serviste bekleyen hasarlı aracın vergilerinin müvekkili şirket tarafından ödediği belirterek 125.000,00 TL araç hasar bedelinin ve fazlaya ilişkin saklı kalmak üzere araç için ödenen vergilerin, yapılacak masrafların davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili süre uzatım dilekçesinde yetki itirazında bulunmuş, davaya cevap vermemiştir. İlk derece mahkemesince davacının aktif husumet ehliyeti bulunmadığından davanın reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece dain-i mürtehinden alınmış ve açılan davaya muvafakat veya icazetleri olduğuna dair gerekli belgeyi sunması için taraflarına süre verilmesi ve bu usulü eksiklik tamamlandığı takdirde işin esasına girilmesi gerekirken red kararı verilmesinin doğru olmadığını, dain-i mürtehin sıfatı bulunan şirkete gönderilen muhtıraya cevap verilmemesinin yerleşik Yargıtay kararlarına göre dain-i mürtehinden muvafakatin alınmış olduğunun kabulü gerektiğini, buna rağmen mahkemenin kararından sonra dain-i mürtehine noter ihtarnamesi gönderdiklerini ve dain-i mürtehin … AŞ’nin B.Çekmece … Noterliğinin 20/04/2018 tarihli cevabi ihtarnamesinde kredi borcunun kapatıldığı, söz konusu araç üzerindeki rehin şerhinin kaldırıldığının bildirildiğini, adı geçen şirketin hiçbir hak ve alacağının kalmaması ve araç üzerindeki rehni kaldırması nedeniyle mahal mahkemesinin red gerekçesi de ortadan kalktığından ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. HMK’nın 355’inci maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin konularla ve ileri sürülen istinaf nedenleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava, kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. TMK’nın 879. maddesi ve 6102 sayılı TTK’nın 1456/1-2 maddesi uyarınca sigorta tazminatının öncelikle rehin hakkı sahibine verilmesi ya da rehin hakkı sahibinin malın sahibine sigorta tazminatının ödenmesine açık muvafakatinin alınması gereklidir. Böyle bir durumda, sigortalı durumda olan rehin hakkı sahibi olduğundan, sigorta şirketinden tazminat talep etme hakkının da öncelikle ona ait olması gerekir ve sigorta ettiren, ancak sigortalı malın dain-i mürtehini olan ve lehine sigorta edilenin açık muvafakatini almak suretiyle sigortadan, şayet kendi menfaati de zedelenmişse tazminat isteme hakkına sahip olur. Somut uyuşmazlıkta, davacının … (eski plaka …) aracın maliki olduğu, davanın dayanağını oluşturan sigorta poliçesinde … AŞ’nin dain-i mürtehin olarak gösterildiği anlaşılmıştır. Mahkemece, dain mürtehin sıfatı bulunan … AŞ’nin davaya muvafakati olmadığından davanın aktif husumet ehliyeti yokluğundan reddine karar verilmiş ise de davacı vekilinin istinaf dilekçesinde kredi borcunun kapatıldığı, rehnin kaldırılmış olduğu bildirilmiştir. Dain-i mürtehin tarafından verilen muvafakat davanın her aşamasında tamamlanabilen dava şartı olmakla, rehin hakkı sahibinden araştırma yapılarak, kredi borcunun ödenerek rehnin kaldırılmış olduğunun anlaşılması halinde yargılamaya devamla sonucuna göre bir karar verilmesi gerekmektedir. Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nin 353/1-a/6. maddesi gereğince kaldırılmasına, 2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, 3-İstinaf başvurusu için yatırılan karar ve ilam harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekâlet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-Davacı vekili tarafından sarfedilen istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf talep eden tarafından istinaf aşaması için yatırılan gider avansının yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nin 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.09/11/2021