Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/3003 E. 2019/649 K. 09.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO : 2019/3003
KARAR NO : 2019/649
KARAR TARİHİ : 09/12/2019
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/07/2018
NUMARASI : 2018/5055 D.İş
DAVANIN KONUSU: Sürekli İş Göremezlik Tazminatı
İstanbul 7.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin yukarıda yazılı değişik iş karar sayılı kararı ile saklanmasına karar verilen Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti’nin 26/06/2018 gün 2018/İHK-5245 sayılı kararının incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle re’sen dikkate alınabilecek hususlar ayrık olmak üzere istinaf talep ve gerekçeleri ile tarafların ileri sürdükleri iddia ve savunmalar esas alınmak sureti ile dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Başvuran vekili davalı sigorta şirketi nezdinde trafik sigortasıyla sigortalı bulunan … plaka sayılı aracın 15/11/2011 tarihinde karıştığı trafik kazasında yaya konumunda bulunan müvekkilinin yaralandığını belirterek sürekli iş göremezlik tazminatı talebinde bulunmuş, talebini toplam 208.037,00 TL’sı ıslah etmiştir. Davalı taraf davanın reddine karar verilmesi talebinde bulunmuştur. Uyuşmazlık hakem heyeti tarafından yapılan tahkikat neticesinde 193.444,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 8.037,00 TL bakıcı gideri, 6.506,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 203.037,00 TL’sı tazminatın davalı taraftan tahsiline karar verilmiş, bu karara vaki itiraz üzerine itiraz hakem heyetince, kararın, KEP adresine yapılan 17/03/2018 tarihli bildirimden itibaren 5. gün olan 23/03/2018 tarihinde tebliğ edildiği ancak davalı tarafından 10 günlük itiraz süresi geçtikten sonra 10/04/2018 tarihinde uyuşmazlık hakem heyeti kararına yönelik itirazda bulunulduğu, her ne kadar itiraz harcı (başvuru ücreti) süresi içerisinde yatırılmış ise de harcın yatırıldığı tarih değil itiraz dilekçesinin verildiği tarihin esas alınması gerektiği gerekçesiyle itirazın usulden reddine karar verilmiştir. Karara karşı davalı vekili, itiraz harcının süresi içerisinde olacak şekilde 02/04/2018 tarihinde yatırıldığı, Yargıtay 17.HD’nin 2015/3953 karar sayılı kararında da vurgulandığı üzere başvuru ücretinin yatırıldığı tarihin, itiraz yoluna başvuru tarihi olarak kabul edilmesi gerektiğini belirterek süre nedeniyle itirazın usulden reddine dair verilen kararın istinafen kaldırılması talebinde bulunmuştur. Uyuşmazlık Hakem heyeti kararına yönelik itiraz dilekçesinin, süresinden sonra verildiği, ancak itiraz başvuru ücretinin süresi içerisinde yatırıldığı hususu taraflar arasında ihtilaflı değildir. Uyuşmazlık, başvuru tarihi bakımından itiraz dilekçesinin verildiği tarihin mi yoksa itiraz başvuru ücretinin yatırıldığı tarihin mi esas alınacağı noktasında toplanmaktadır. 5684 sayılı Sigortalık Kanunu’nun 30/12 maddesin de hakem kararlarına karşı bildirim tarihinden itibaren 10 gün içinde bir defaya mahsus komisyon nezdinde itirazda bulunulabileceği, süresinde itirazda bulunulmaması halinde ise hakem heyeti kararının kesinleşeceği düzenlenmiştir. Aynı kanunun 30. maddesinin 23. fıkrasında, bu kanunda hüküm bulunmayan hallerde Hukuk Usûlü Muhakemeleri Kanununun hükümlerinin tahkim hakkında da kıyasen uygulanacağı öngörülmüştür.6100 sayılı HMK’nın 343/3. Maddesine göre istinaf yoluna başvurma tarihi konusunda 118 inci madde hükümlerinin uygululanacağı, 118. Maddesinde ise, davanın, dava dilekçesinin kaydedildiği tarihte açılmış sayılacağı ve dava dilekçesinin kaydına ilişkin usul ve esasların yönetmelikte belirleneceği düzenlenmiş; Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yönetmeliğinin 36/5. maddesinde de, davanın, dava dilekçesinin tevzi edilerek kaydedildiği tarihte açılmış sayılacağı açıklanmıştır.Somut olayda, Sigorta Tahkim Komisyonu kararının davacı tarafa 22/03/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davacı tarafça itiraz dilekçesinin komisyona 10 günlük süre bittikten sonra 10/04/2018 tarihinde verildiği anlaşılmaktadır. Davacı taraf her ne kadar itiraz süresi içerisinde gerekli ücreti yatırmışsa da itiraz dilekçesi usulune uygun olarak süresinde verilmeden salt ücret yatırılması itirazın süresinde olduğu anlamına gelemeyeceği için davacı tarafın hakem heyetine karşı itirazının süresinde olmadığının kabulü gerekir. Zira, sözü geçen düzenlemelerde başvurunun yapıldığı tarih bakımından başuvuru ücretinin (harcın) yatırldığı tarih değil, dilekçenin kaydedildiği tarih esas alınmaktadır (Yargıtay 11.HD. 2019/2657 E. 2019/5070K. Sayılı kararı aynı yöndedir). İstinaf başvuru dilekçesinde zikredilen Yargıtay 17 HD’nin kararı mülga 1086 sayılı yasa hükümlerine göre verildiğinden somut olay bakımından emsal olma kabiliyeti bulunmamaktadır. Bu itibarla Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti’nce süre nedeniyle itirazın usulden reddine dair verilen kararda herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davalı tarafın yerinde olmayan istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR:Yukarıda açıklanan gerekçe ile;1- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/1 maddesi hükmü uyarınca davalı sigorta şirketi vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,2-6728 sayılı Yasa’nın 36. maddesi ile değişik 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı 1 sayılı Tarifenin A) Mahkeme Harçları başlıklı bölümünün III- Karar ve ilam harcı başlıklı alt bölümünün birinci fıkrasının (a) bendi gereğince harç alınmasına yer olmadığına, İstinaf karar ve ilam harç alınmış ise İADESİNE 3- Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,4- Artan gider ve delil avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,Dair, gerekçeli kararın taraflara/ vekillerine tebliğinden itibaren Yargıtay ilgili Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere iki hafta içerisinde Dairemize yahut Dairemize gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilecek temyiz dilekçesi ile Yargıtay yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oybirliği ile karar verildi.10/12/2019