Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/30 E. 2019/29 K. 27.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/30
KARAR NO : 2019/29
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAH.
TARİHİ : 21/07/2017
NUMARASI : 2017/3237 D.İŞ.
BAŞVURU KONUSU: TAZMİNAT
KARAR TARİHİ: 27/09/2019
İstanbul 4.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin yukarıda yazılı değişik iş karar sayılı kararı ile saklanmasına karar verilen Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti’nin 19.06.2017 gün 2017İHK-2163 sayılı kararının incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle re’sen dikkate alınabilecek hususlar ayrık olmak üzere istinaf talep ve gerekçeleri ile tarafların ileri sürdükleri iddia ve savunmalar esas alınmak sureti ile dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Başvuran vekili davalı şirkete ZMMS poliçesi ile sigortalı … plakalı aracın, başvuru sahibinin sürücüsü olduğu … plakalı araca çarparak başvuru sahibinin sakatlanmasına sebebiyet verdiğini belirterek 11.000 TL(ıslahen 47.518 TL) sürekli iş göremezlik tazminatının 30/10/2016 tarihi itibariyle işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan tahsiline karar verilmesi talebinde bulunmuştur.Aleyhine başvuru yapılan sigorta vekili; 6704 sayılı yasa ile değişik KTK’nın 97. maddesi uyarınca yapılması gereken başvurunun usulüne uygun bir şekilde gerçekleştirilmediğini, bu nedenle öncelikle davanın dava şartı yokluğundan reddi gerektiğini, esas bakımından ise maluliyet raporunun özürlülük ölçütüne göre alınmasını gerektiğini, tazminat hesabının da genel şartlar gereği TRH-2010 yaşam tablosu ve %1,8 teknik faiz hesabına göre yapılması gerektiğini, sgk tarafından ödeme yapılıp yapılmadığının sorulması gerektiğini belirterek başvurunun reddine karar verilmesi talebinde bulunmuştur.Sigorta tahkim komisyonu uyuşmazlık hakem heyeti tarafından yapılan tahkim yargılamasında başvuru sahibinin talebinin tam kabulüne dair oyçokluğuyla verilen karara yönelik vaki itiraz üzerine itiraz hakem heyetince sigorta şirketine yönelik başvurunun usulüne uygun bir şekilde gerçekleştirildiğini, bu nedenle müracaat şartınn yerine getirilmediğine dair itirazın varit olmadığını, esas bakımından ise kazanın meydana geldiği tarih itibariyle henüz 6704 sayılı yasa ile KTK hükümlerinde değişiklik yapılmamış olduğunu, bu nedenle 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren ZMMS genel şartlarının uygulanamayacağını, Yargıtay kararları doğrultusunda adli tıp enstütüsünden alınan maluliyet raporu esas alınarak PMF yaşam tablosuna göre yapılan hesaplamanın doğru olduğu gerekçesiyle uyuşmazlık hakem heyeti tarafından verilen karara yönelik itirazın reddine karar verilmiştir.İşbu karara yönelik sigorta vekili tarafından verilen istinaf başvuru dilekçesinde tahkim yargılması aşamasında ileri sürülen gerekçelerle istinaf başvurusunda bulunulmuştur.Dava trafik kazasından kaynaklanan sürekli iş görememezlik tazminatı istemine ilişkindir.Taraflar arasındaki uyuşmazlık dava açılmadan önce sigortacıya yönelik gerçekleştirilmesi gereken müracaatın usulüne uygun bir şekilde gerçekleştirilip gerçekleştirilmediği, tazminat hesaplanmasına esas alınan maluliyet raporunun ve tazminat hesabının 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları doğrultusunda yapılması gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere göre başvuran vekili tarafından sigortaya yapılan müracaat sırasında kaza tespit tutanağı ve maluliyet raporunun ibraz edildiği, bu belgelerin müracaat şartının yerine getirebilmesi bakımından yeterli olduğu, bu nedenle 6704 yasa ile değişik KTK’nın 97. maddesinde öngörülen olumsuz dava şartının gerçekleşmediğine yönelik isitinaf itirazının yerinde olmadığı görülmüştür.Yüksek Yargıtay 17 H.D.nin 2017/3610E. 2018/4373 K. sayılı kararında 1.6.2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarına ilişkin hükümlerin, 6704 sayılı yasa ile KTK’da yapılan değişikliklerin yürürlüğe girdiği 26.04.2016 tarihinden itibaren değil, genel şartların yürürlüğe girdiği tarihten itibaren uygulanacağına hükmetmiş; Heyetimizce de de bu görüş oy çokluğuyla benimsenmiştir. Gerçekten de KTK’nın 90 maddesinde, tazminatın biçim ve kapsamının Borçlar Kanunun haksız fiillere ilişkin hükümleri doğrultusnda belirleneceği öngörülmüş iken; bu maddede, 6704 sayılı yasa ile değişikliğe gidilerek tazminatların bu kanun ve bu kanuna göre hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabi olduğu düzenlenmiştir. Bu madde hükmü esasen aynı zamanda zımni bir yürürlük hükmüdür. Zira, atıf yapılan genel şartlar, işbu yasal düzenlemeden önce yürürlüğe girdiğine göre, madde hükmünün yürürlüğü, genel şartların yürürlük tarihine uzanacak şekilde, bir başka deyişle, madde hükmü, geriye etkili hüküm doğuracak biçimde düzenlenmiş olmaktadır.İşbu değerlendirmeler doğrultusunda somut olay ele alındığında kazaya sebebiyet veren araca ilişkin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesinin tanzim tarihi 14.11.2015 olup; bu tarih 1.6.2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarından sonradır.Bu durumda davalının sorumluluğunun kapsamı davaya konu trafik kazasından önce yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları’na göre belirlenmesi gerekiren Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği esas alınarak PMF yaşam tablosu doğrultusunda hazırlanmış olan rapor çerçevesinde karar verilmiş olması doğru değildir.Buna yönelik istinaf itirazları yerindedir. Yine başvuran tarafa, gereçekleşen kaza ile ilgili SGK tarafından rücüya tabi bir ödeme yapılıp yapılmadığı husus sorulmadan karar verilmiş olması da doğru değildir.O halde tazminat hesabının 01/06/2016 tarihinde yürürlüğe giren genel şartlar doğrultusunda hazırlanması, bu meyanda olmak üzere genel şartların A.5.c/2. bendi gereğince 30.03.2013 tarihli ve 28603 sayılı rresmi gazetede yayınlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri gereğince sakatlık oranın belirlenmesi, tespit edilen bu oran doğrultusunda TRH-2010 yaşam tablosu esas alınarak %1,8 teknik faiz uygulanmak ve kesinleşen kusur ve gelir durumu gibi sair hususlar aynen esas alınmak suretiyle sürekli işgöremezlik tazminatının hesaplanması ve rucuya tabi bir ödeme varsa bunu da mahsup edip davalı tarafın kazanılmış hakkı da gözetilerek sonucuna göre bir karar verilmesi amacıyla itiraz hakem heyeti kararının kaldırılmasına, tahkime ilişkin yargılamanın yerinden yürütülmesi için dosyanın itiraz hakem heyetine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
KARAR :Yukarıda açıklanan gerekçe ile;1-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a/6. maddesi uyarınca sigorta vekilinin istinaf kanun yoluna başvuru talebinin KABULÜNE,2-İtiraz Hakem Heyeti KARARININ KALDIRILMASINA,3-Tahkim başvurusunun yeniden görülmesi için dosyanın KARARI VEREN HAKEM HEYETİNE GÖNDERİLMESİ AMACIYLA SAKLAMA KARARINI VEREN MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE, 4- İstinaf karar ve ilam harcının istek halinde istinaf kanun yoluna başvurana iadesine,Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353. maddesi gereğince kesin olarak oy çokluğuyla ile karar verildi.27/09/2019

KARŞI OY Dava ve uyuşmazlık trafik kazasından kaynaklanan sürekli iş göremezlik tazminatı istemine ilişkindir.
01/06/2015 tarihli ZMSS Genel Şartları, 6704 sayılı Kanun’un yürürlük tarihi olan 26/04/2016 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Somut uyuşmazlıkta kaza tarihi 25.12.2015’dir. Bu durumda, kaza tarihinde yürürlükte bulunmayan ZMSS Genel Şartları’nın uygulanması mümkün değildir. Başka bir deyişle, davalı tarafın istinaf başvurusundaki iddia ve itirazları yerinde değildir.Bu bağlamda, Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetinin kararı usul ve yasaya uygun olduğundan, HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanısında olduğumdan, Sayın Çoğunluğun görüşüne katılamıyorum.