Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/2974 E. 2021/1870 K. 07.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/2974
KARAR NO: 2021/1870
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 28/06/2018
NUMARASI: 2015/416 (E) – 2018/791 (K)
DAVANIN KONUSU: Maddi ve manevi tazminat
KARAR TARİHİ: 07/12/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … Sigorta AŞ tarafından Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (ZMSS) poliçesiyle sigortalanmış davalı işleten … AŞ’ye ait dava dışı sürücüsünün yönetimindeki ..plakalı aracın yaya müvekkiline çarparak yaralanmasına neden olduğunu belirterek belirsiz alacak davası niteliğinde 500,00 TL tedavi gideri ve bakıcı gideri, 500,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 100,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 1.000,00 TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, 80.000,00 TL manevi tazminatın avans faiziyle birlikte davalı işletenden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı … Sigorta AŞ vekili cevap dilekçesinde özetle; toplanmasını istediği kanıtları bildirerek davanın reddini istemiştir. Davalı … AŞ vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkiline ait araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığını, kazada asıl kusurlu olan davacının tedavi giderlerinin müvekkili şirket tarafından ödendiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince, maddi tazminat davasının HMK’nin 307’nci maddesi uyarınca feragat nedeniyle reddine, manevi tazminat davasının kısmen kabulüne, 70.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi 19/6/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı … AŞ’den tahsil edilerek, davacıya verilmesine hükmolunmuştur. Bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvuran davalı … AŞ vekili dilekçesinde özetle; davacı lehine hükmedilen 70.000,000 TL manevi tazminatın pek aşırı (fahiş) olduğundan kaldırılması gerektiğini, zira kazadan sonra davacıya maddi ve manevi yönden tüm desteği sağlayan müvekkili şirketin personelinin bayramlarda dahil olmak üzere pek çok kez evinde ziyaret ederek üzüntülerini dile getirdiklerini, kazanın oluşumunda davacının dikkatsizliğinin büyük rol oynadığını, bu hususları kanıtlayacak tanıklar dinlenmeden karar verilerek eksik ve hatalı incelemeye dayalı haksız, hakkaniyetten yokun ve usule aykırı karar verildiğini belirterek ilk derece mahkemesinin hükmünün kaldırılmasını talep etmiştir. Davacı vekili dilekçesinde özetle; yerel mahkemece hükmedilen manevi tazminat miktarının hukuka ve kanuna aykırı biçiminde az belirlendiğini, yerel mahkemece sulh olunan maddi tazminat için davalı işleten lehine vekâlet ücretine hükmedilmesinin hukuka ve Kanuna aykırı olması nedeniyle kaldırılması gerektiğini, avans faizi yerine yasal faize hükmedilmesinin Kanuna aykırı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesinin hükmünün kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 355’inci maddesi kapsamında ileri sürülen istinaf nedenleri ve kamu düzenine ilişkin konularla sınırlı yapılan inceleme sonunda: Dava, trafik kazasından kaynaklanan bedensel zarar tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) vasıtasıyla sunduğu 10/4/2018 tarihli dilekçeyle trafik kazasından kaynaklanan bedensel zarar tazminatını 87.287,67 TL’ye yükselten ve aynı tarihli duruşmada bakıcı giderine ilişkin talebini atiye bıraktığını beyan eden davacı vekili bu kez 28/6/2018 tarihli duruşmada, maddi tazminat talebi yönünden sulh oldukları için davadan feragat ettiklerini söylemiş, davalı …Sigorta AŞ vekili ise sulh protokolü yapılarak anlaşmaya varılmasından ötürü davadan feragate ilişkin davacıdan yargılama gideri ve vekâlet ücretine ilişkin talepte bulunmadıklarını bildirmiş, davalı …AŞ vekilinin ise sulhe ilişkin herhangi bir beyanda bulunmadığı anlaşılmıştır. Davayı sonuçlandıran taraf işlemlerinden olan sulh HMK’nin 313’üncü maddesinin 1’inci fıkrası uyarınca görülmekte olan bir davada, tarafların aralarındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla, mahkeme huzurunda yapmış oldukları bir sözleşmedir. Aynı Kanunun 315’inci maddesi gereğince; sulh, ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Mahkeme, taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verir. Diğer bir anlatımla, taraflar mahkemenin sulhe (sözleşmesine) göre bir karar verilmesini istemezler ise, mahkemece karar verilmesine yer olmadığına karar verilir. Taraflar sulhün tespit edilmesini isterlerse o zaman mahkeme HMK’nin 154’üncü maddesinin, 3.fıkrasının “ç” bendi uyarınca sulhü tutanağa geçirerek karar verilmesine yer olmadığı biçimindeki bir karar ile davanın son bulduğunu belirlemekle yetinir. Taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse mahkeme sulh sözleşmesine göre bir karar vermek zorundadır. Somut uyuşmazlık yukarıda yapılan açıklamalar ışığında değerlendirildiğinde, davacı vekili ile davalı …Sigorta AŞ vekili sulh protokolü yaptıklarını beyan etmiş iseler de, davalı … AŞ vekili sulhe ilişkin herhangi bir beyanın bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu itibarla davalı … AŞ vekili sulhe ilişkin beyanı alındıktan sonra, oluşacak durumun yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler ve ilkeler ışığında değerlendirilerek, yargılama gideri niteliğindeki vekalet ücreti yönünden karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı biçimde karar verilmesi doğru olmamış, davacı vekilinin bu yöndeki istinaf itirazının kabulü ile belirtilen hususta yeniden yapılacak yargılama yapılıp hüküm kurulması bakımından kararın kaldırılmasına karar verilmiş; davacı vekilinin ve davalı … AŞ vekilinin diğer istinaf itirazları bu aşamada inceleme dışı bırakılmıştır.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davacı vekilinin ve davalı .. AŞ vekilinin istinaf başvurularının kabulüne, yukarıda esas ve karar numarası belirtilen ilk derece mahkemesi hükmünün HMK’nin 353/1-a/6’ncı maddesi uyarınca kaldırılmasına, Davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 2-İstinaf başvurusunda bulunan taraflarca peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde ilk derece mahkemesi tarafından ilgilisine iadesine, 3-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda değerlendirilmesine, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, 6-İcranın geri bırakılması talebi kapsamında davalı … AŞ tarafından sunulan teminat mektubunun Dairemiz kararının niteliği ve kararın kaldırılma sebebi itibarıyla adı geçen davalıya geri verilmemesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nin 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.07/12/2021