Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/2968 E. 2021/1728 K. 16.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/2968
KARAR NO: 2021/1728
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 02/07/2018
NUMARASI: 2017/351 Esas – 2018/809 Karar
DAVANIN KONUSU:Maddi ve Manevi Tazminat (Trafik Kazasından Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 16/11/2021
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava ve uyuşmazlık; TBK’nın 53/3. ve 56/2. maddeleri kapsamında, ölümlü trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince; “1-Davanın kabulü ile davacı eş … için 100.030,85 TL, davacı … için 19.321,66 TL destekten yoksun kalma maddi tazminatın 18/11/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 2-Davacının manevi tazminat talebinin reddine,” karar verilmiştir. Bu karara karşı, davalı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesince, yanlış metodla ve yüksek olarak zarar hesaplaması içeren bilirkişi raporu esas alınarak hüküm kurulduğunu, zarar tespitinde dönemsellik gelir artışı yerine, memur maaş artışının dikkate alınması gerektiğini, zarar tespitinde yanlış pay oranlarının kullanıldığını, rapora bu yönde yaptıkları itirazların Mahkemece dikkate alınmadığını; ıslah edilen tutara, ıslah tarihi gözetilmeksizin 18/11/2016 tarihinden itibaren faize hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirtmiştir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dosya kapsamından; 22/06/2016 tarihinde, davalının ZMS sigortacısı olduğu aracın, davacıların desteği (davacı …’ün eşi ve davacı …’ün babası) sürücü …’ün sevk ve idaresindeki motosiklet ile çarpışmaları nedeniyle meydana gelen trafik kazası neticesinde, davacıların desteği …’ün vefat ettiği; işbu davada, davacılar tarafınca, destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat talep edildiği ve Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, yukarıda belirtildiği şekilde karar verildiği anlaşılmıştır. Mahkemece karara dayanak yapılan 30/05/2018 tarihli bilirkişi kurulu raporunda; kazanın meydana gelmesinde davacıların desteği sürücü …’ün %70, davalı nezdinde sigortalı aracın sürücüsünün ise %30 oranında kusurlu oldukları; kusur oranına göre, davacı …’ün talep edebileceği destekten yoksun kalma tazminatının 100.030,85 TL ve davacı …’ün ise 19.321,66 TL, temerrüt başlangıç tarihinin 18/11/2016 tarihi olduğu mütalaa edilmiştir. Bilirkişi kurulu raporunun yapılan incelemesinde; raporun, HMK’nın 279. maddesinde aranılan koşullara uygun olarak düzenlendiği, hesaplama ve pay oranları yönünden raporda herhangi bir hatanın bulunmadığı; raporun denetim ve hüküm kurmaya elverişli olduğu kanısına varıldığından, davalı vekilinin bu yöne ilişkin itirazları yerinde görülmemiştir. Ayrıca dava, HMK’nın 107. maddesinde düzenlenen belirsiz alacak davası olarak açıldığına göre; ıslah edilen miktar yönünden de temerrüt tarihinden itibaren faize hükmedilmesi doğru olduğundan, bu yöne ilişkin itirazda da isabet bulunmamaktadır.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine, 2-Harçlar Kanunu’na göre alınması gereken 8.152,09 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 2.039,00 TL karar ve ilam harcının mahsup edilerek bakiye 6.113,97 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına, 3-Davalının istinaf başvurusu nedeniyle sarfettiği yargılama giderinin kendisi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekâlet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf yargılama giderleri için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davacı … yönünden HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde, dairemize ya da bulunulan yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilecek dilekçeyle Yargıtayda temyiz yolu açık; davacı … yönünden HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.16/11/2021