Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/2962 E. 2021/1462 K. 19.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/2962
KARAR NO: 2021/1462
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/06/2018
NUMARASI: 2016/1169 (E) 2018/734 (K)
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 19/10/2021
Taraflar arasında görülen davada verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmakla; re’sen dikkate alınabilecek hususlar ayrık olmak üzere istinaf talep ve gerekçeleri ile tarafların ilk derece mahkemesinde ileri sürdükleri iddia ve savunmalar esas alınmak sureti ile dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili, müvekillerinin çocuğu olan …’in yönetimindeki … plakalı motosikleti ile davalının trafik sigortacısı olduğu, dava dışı …’ün yönetimindeki … plakalı otomobilin, 02/06/2016 tarihinde karıştığı kazada, sürücü …’in hayatını kaybettiğini belirterek müteveffanın annesi ve babası olan davacılar için şimdilik 2.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının tahsiline karar verilmesi talebinde bulunmuştur.Davalı … şirketi vekili davanın reddini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, davanın kabulü ile, davacı … için 14.767,94 TL, davacı … için 10.152,14 TL destekten yoksun kalma tazminatının 22/10/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Karara karşı davalı … şirketi vekili vermiş olduğu istinaf dilekçesinde özetle, bilirkişi raporlarına karşı ileri sürmüş oldukları itirazlarının dikkate alınmadığını, gerekçeli kararda da itirazları hakkında bir değerlendirme yapılmadığını, itirazları konusunda ek bilirkişi raporu alınmadan karar verilmesinin hatalı olduğunu, davadan önce sigorta şirketine gerekli belgeler ibraz edilerek başvurma şartının yerine getirilmediğini, bu nedenle davanın usulden reddedilmemiş olmasının hatalı olduğunu, kabul şekli bakımından da müteveffanın ölümü ile trafik kazası arasında illiyet bağı olup olmadığı meselesi araştırılmadan karar verilmesinin doğru olmadığını belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava, destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunda, 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren trafik sigortası genel şartlarında öngörülen TRH 2010 yaşam tablosu ve %1,8 teknik faiz uygulanmak ve müteveffanın dava dışı eşi ve oğlu ile anne ve babası olan davacılara pay ayrılarak son ücret bordrosu esas tutulmak suretiyle hesaplama yapıldığı, davalı vekili tarafından yargılama sırasında hesaplamaya yönelik herhangi bir itirazda bulunulmadığı, istinaf aşamasında da somut verilere dayalı olarak herhangi bir itirazda bulunulmadığı, raporun mevcut haliyle HMK’nın 279. maddesinde aranılan koşullara uygun, denetim ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, illiyet bağı meselesi yönünden ise sigortalı araç sürücüsü olan dava dışı …’ün, Fetfiye 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/619 Esas – 2017/640 Karar sayılı kesinleşmiş (İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14. Ceza Dairesi 2018/630 Esas- 2019/1548 Karar sayılı istinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddi kararı neticesinde kesinleşmiştir) kararı uyarınca davacıların desteği olan …’in taksirle ölümüne neden olma suçundan adli para cezasıyla cezalandırılmasına karar verildiği, dolayısıyla kaza ile ölüm arasında illiyet bağı bulunduğu hususunun sabit olduğu, davacının dava öncesinde 06/10/2016 tarihinde sigorta şirketine başvurduğu, bu nedenle 2918 sayılı Yasa’nın 97. maddesinde öngörülen sigortaya müracaata ilişkin dava ön şartının da mevcut olduğu, davalı vekilinin istinaf iddia ve itirazlarının yerinde olmadığı anlaşılmaktadır.
KARAR: Yukarıda açıklanan gerekçe ile; 1-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/1 maddesi hükmü uyarınca davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Alınması gereken 1.702,29 TL istinaf karar harcından peşin alınan 425,58 TL harcın mahsubundan sonra bakiye 1.276,71 istinaf karar harcının istinafa başvuran taraftan tahsil edilerek Hazineye irat kaydına, 3-İstinafa başvuran tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-Artan gider ve delil avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine, 5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, Dair, ihtiyari dava arkadaşı konumundaki her bir davacı yönünden objektif dava birleşmesi teşkil eden davalarda davalı aleyhine hükmedilen miktarlar gözetilerek 6100 sayılı HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince her iki taraf yönünden KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliğiyle karar verildi.
19/10/2021