Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/295 E. 2019/808 K. 26.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/295
KARAR NO: 2019/808
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 05/06/2017
NUMARASI: 2017/2663 D.İş.Esas- 2017/2663 D.İş.Karar
(İtiraz Hakem Heyetinin 08/05/2017 tarih, 2017/İHK-1511 )
DAVANIN KONUSU: Destekten Yoksun Kalma Tazminatı (Trafik Kazasından Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 26/12/2019
Yukarıda yazılı Sigorta Tahkim Komisyonu/İtiraz Hakem Heyeti kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili Sigorta Tahkim Komisyonuna başvurusunda özetle; 17/07/2016 tarihinde, davalı nezdinde ZMSS poliçesiyle sigortalı bulunan … plakalı aracın tek taraflı kaza yapması neticesinde, davacının annesi … ve babası …’nın yaşamını yitirdiğini, kazanın meydana gelmesinde araç sürücüsünün kusurlu olduğunu, anne ve babasının kaza sonucunda ölümü nedeniyle davacının destekten yoksun kaldığını iddia ederek, fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulması kaydıyla annesinin vefatı nedeniyle şimdilik 25.000,00 TL, babasının vefatı nedeniyle şimdilik 25.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının temerrüt tarihi olan 12/08/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı Sigorta Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya karıştığı belirtilen … plakalı aracın kaza tarihi itibariyle müvekkili nezdinde ZMSS poliçesiyle sigortalı bulunduğunu, davacının eksik belgelerle müvekkili Sigorta Şirketi’ne başvuru yapması nedeniyle tazminatın ödenmediğini, başvurusunun geçersiz olduğunu, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 97. maddesi gereğince başvurunun reddine karar verilmesi, sigortalı araç sürücüsünün kusurunun tespit edilmesi, tazminat hesaplamasının TRH 2010 yaşam tablosu ve %1,8 teknik faiz dikkate alınarak yapılması gerektiğini, başvuru tarihinden itibaren yasal faiz talep edilebileceğini iddia ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Uyuşmazlık Hakem Heyeti, başvurunun reddine karar vermiş, davacı vekilinin bu karara itiraz etmesi üzerine İtiraz Hakem Heyeti, davacılar vekilinin ıslah talebini dikkate alarak başvurunun kabulüne, toplam 100.949,22 TL destekten yoksun kalma tazminatının 10/08/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar vermiştir. Bu karara karış davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; hükme esas alınan bilirkişi raporu eksik inceleme neticesinde düzenlendiğinden denetime elverişli olmadığını, müteveffa …’nın gelirinin asgari ücretten fazla olmasına rağmen asgari ücretten hesaplama yapılmasının ve raporda müteveffaların anne ve babalarına pay ayrılmasının hatalı olduğunu belirtmiştir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava, TBK’nın 53/3. maddesi kapsamında ölümlü trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, davalı nezdinde ZMSS poliçesiyle sigortalı bulunan aracın, 17/07/2017 tarihinde tek taraflı kaza yapması neticesinde, davacının anne ve babası olan desteklerin vefat ettiği, davacının bu vefat nedeniyle destekten yoksun kaldığı, anne ve babasının vefatlarından dolayı ayrı ayrı destekten yoksun kalma tazminatı talebinde bulunduğu, yukarıda da belirtildiği gibi annesinin vefatından dolayı 49.467,30 TL destekten yoksun kalma tazminatı, babasının vefatından dolayı ise 51.481,92 TL destekten yoksun kalma tazminatının kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır. Karara dayanak yapılan aktüerya raporunun yapılan incelemesinde; Vefat edenlerin, anne ve babalarının destek paylarının ayrılarak davacının destekten yoksun kalma tazminatının hesaplandığı, maaş bordroları dikkate alınarak tazminat hesaplamasının yapıldığı, yapılan hesaplamada herhangi bir hata bulunmadığı, raporun HMK’nın 279. maddesinde belirtilen koşullara uygun olarak düzenlendiği ve denetime elverişli olduğu anlaşılmıştır. Dolayısıyla davacı vekilinin istinaf iddia ve itirazları yerinde değildir. Bu bağlamda, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-6728 sayılı Yasa’nın 36.maddesi ile değişik 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı 1 sayılı Tarifenin A) Mahkeme Harçları başlıklı bölümünün III- Karar ve ilam harcı başlıklı alt bölümünün birinci fıkrasının (a) bendi gereğince harç alınmasına yer olmadığına, 3-Peşin alınan karar harcının İlk Derece Mahkemesince istinaf talep edene iadesine, 4- İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 6- İstinaf talebi için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davacının vefat eden annesinden dolayı 49.467,30 TL ve vefat eden babasından dolayı 51.481,92 TL destekten yoksun kalma tazminatı miktarlarının ayrı davaların konusu olduğu dikkate alınarak HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.26/12/2019