Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/294 E. 2020/66 K. 16.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/294
KARAR NO: 2020/66
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/07/2017
NUMARASI: 2017/3157 D.İŞ.Esas – 2017/3157 D.İŞ.Karar
(İtiraz Hakem Heyetinin 07/04/2017- 2017/İHK-1581)
DAVANIN KONUSU: Güç Kaybı Tazminatı (Trafik Kazasından Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 16/01/2020
Yukarıda yazılı Sigorta Tahkim Komisyonu/İtiraz Hakem Heyeti kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili Sigorta Tahkim Komisyonuna başvurusunda özetle; 11/11/2015 tarihinde, davalı nezdinde ZMSS poliçesiyle sigortalı ve sürücü …’in sevk ve idaresindeki … plakalı aracın, müvekkilinin sevk ve idaresindeki … plakalı motosiklete çarpması neticesinde müvekkilinin yaralandığını, müvekkilinde meydana gelen fonksiyon kaybı oranının %14 olarak tespit edildiğini, davalı … tarafından müvekkiline 29.440,18 TL tazminat ödendiğini ancak bu tazminatın yetersiz olduğunu iddia ederek, TBK’nın 54. maddesi mucibince hak kazanılan ödemeler için fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulması kaydıyla 1.000,00 TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya karıştığı belirtilen … plakalı aracın kaza tarihi itibariyle müvekkili nezdinde ZMSS poliçesiyle sigortalı bulunduğunu, müvekkilinin sorumluluğunun poliçe limiti ve sigortalı araç sürücüsünün kusuru ile sınırlı olduğunu, kaza nedeniyle davacıya 29/09/2016 tarihinde, %75 kusur, %8 maluliyet oranı, TRH Yaşam Tablosu ve %1,8 teknik faiz dikkate alınarak 29.440,00 TL tazminat ödemesi yapıldığını, bakiye tazminat tespitinde ödeme tarihindeki verilerin dikkate alınması, davacının maluliyet raporunun “Özürlü Sağlık Kurulu Raporu” ile tespit edilmesi, tazminat hesaplamasının TRH 2010 Yaşam Tablosu ve %1,8 teknik faize göre yapılması gerektiğini, geçici iş göremezlik tazminatının poliçe kapsamında bulunmadığını, faize hükmedilmesi halinde faiz başlangıç tarihinin dava tarihi olması ve vekalet ücretinin 1/5 oranında verilmesi gerektiğini iddia ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Uyuşmazlık Hakem Heyeti, başvurunun kısmen kabulüyle 65.289,35 TL sürekli sakatlık tazminatının temerrüt tarihi olan 03/08/2016 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine karar vermiş, davalı vekili tarafından bu karara itiraz edilmesi üzerine İtiraz Hakem Heyeti, davalı vekilinin itirazının kısmen kabulüyle uyuşmazlık hakem heyeti kararının kaldırılmasına, başvurunun kısmen kabul, kısmen reddine 40.468,55 TL sürekli sakatlık tazminatının temerrüt tarihi olan 03/08/2016 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine karar vermiştir. Bu karara karşı davalı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren ZMSS Genel Şartları gereğince davacının maluliyet oranının “Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik” hükümleri kapsamında belirlenmesi ve tazminat hesaplamasının TRH 2010 Yaşam Tablosu ve %1,8 teknik faiz oranı esas alınarak yapılması gerektiğini belirtmiştir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava, TBK’nın 54/3. maddesi kapsamında yaralamalı trafik kazasından kaynaklanan güç kaybı tazminatı istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, davalı nezdinde 14/10/2015 tanzim tarihli ZMSS poliçesiyle sigortalı bulunan … plakalı araç ile davacının kullandığı motosikletin kaza yapması neticesinde davacının yaralandığı, davacının bu yaralanma nedeniyle bakiye güç kaybı tazminatı talebinde bulunduğu ve yukarıda da belirtildiği üzere davacının başvurusunun kısmen kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır. Maluliyete ilişkin alınacak raporların olay tarihlerine göre; 11.10.2008 tarihinden önce Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 ila 31.08.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013 ile 31.05.2015 tarihleri arasında Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01.06.2015 tarihinden sonra ise Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir. Somut uyuşmazlıkta; karara dayanak yapılan Dokuz Eylül Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Hastanesinin 12/07/2016 tarihli raporu, “Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği ve “Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği” dikkate alınarak düzenlenmiştir. Oysa ki, kazaya karışan aracın poliçesi 14/10/2015 tarihinde düzenlendiğinden ve kaza da 11/11/2015 tarihinde gerçekleştiğinden, davacıya ait maluliyet raporunun, “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik” hükümlerine göre düzenlenmesi gerekmektedir. Dolayısıyla karar bu yönden usul ve yasaya aykırılık teşkil etmektedir. Yine, 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren ZMSS Genel Şartları’na göre güç kaybı tazminatının TRH 2010 Yaşam Tablosu ve %1,8 teknik faiz dikkate alınarak hesaplanması gerekmektedir. Oysa ki somut uyuşmazlıkta, karara dayanak yapılan aktüerya raporunda PMF Yaşam Tablosu dikkate alınmıştır. Karar bu yönüyle de usul ve yasaya aykırılık teşkil etmektedir. Bu durumda, davacının maluliyetinin “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik” hükümlerine göre tespit edilmesi ve tazminat hesaplamasının TRH 2010 Yaşam Tablosu ve %1,8 teknik faiz dikkate alınarak yapılması gerekmektedir. Bu bağlamda, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, HMK’nın 353/1-a/6. maddesi gereğince İtiraz Hakem Heyeti kararının kaldırılmasına, dosyanın Sigorta Tahkim Komisyonuna iadesi için Mahkemesine gönderilmesine oy çokluğuyla karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; yukarıda esas ve karar numarası yazılı İtiraz Hakem Heyeti kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddeleri gereğince KALDIRILMASINA, 2-Dosyanın yeniden değerlendirme yapılıp karar verilmesi için Sigorta Tahkim Komisyonuna iade edilmek üzere Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3-6728 sayılı Yasa’nın 36. maddesi ile değişik 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı 1 sayılı Tarifenin A) Mahkeme Harçları başlıklı bölümünün III- Karar ve ilam harcı başlıklı alt bölümünün birinci fıkrasının (a) bendi gereğince harç alınmasına yer olmadığına, 4-Peşin alınan karar harcının İlk Derece Mahkemesince istinaf talep edene iadesine, 5-İstinaf başvurusu için davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin, Sigorta Tahkim Komisyonunca verilecek nihai kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 7- İstinaf yargılama giderleri için yatırılan gider avansından artan kısmın iadesine, 8-İİK’nın 36/5. maddesi gereğince, istinaf sonucuna göre … Sigorta A.Ş. tarafından tehiri icra talebi kapsamında icra dosyasına sunulan, teminat mektubunun davalı …’ye iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy çokluğu ile karar verildi.16/01/2020
KARŞI OY Dava ve uyuşmazlık, TBK’nın 54/3. Maddesi kapsamında yaralamalı trafik kazasından kaynaklanan güç kaybı tazminatı ve bakıcı gideri istemine ilişkindir. 01/06/2015 tarihli ZMSS Genel Şartları, 6704 sayılı Kanun’un yürürlük tarihi olan 26/04/2016 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Somut uyuşmazlıkta kaza tarihi 11/11/2015’tir. Bu durumda, kaza tarihinde yürürlükte bulunmayan ZMSS Genel Şartları’nın uygulanması mümkün değildir. Başka bir deyişle, davalı tarafın istinaf başvurusundaki iddia ve itirazları yerinde değildir. Bu bağlamda, Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetinin kararı usul ve yasaya uygun olduğundan, HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanısında olduğumdan, Sayın Çoğunluğun görüşüne katılamıyorum.