Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/287 E. 2019/818 K. 26.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/287
KARAR NO : 2019/818
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/06/2017
NUMARASI : 2014/551 Esas – 2017/545 Karar
DAVANIN KONUSU: Trafik Kazası Nedeniyle Destekten Yoksun Kalma Tazminatı
KARAR TARİHİ: 26/12/2019
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava dilekçesinde; davacılar … ile … çocuğu diğer davacıların kardeşleri olan murisin 22/05/2009 tarihli trafik kazasında davalı … kullanımında olan diğer davalı … maliki olduğu, davalı …Sigorta’nın ise ZMS sigorta şirketi olan aracın çarpması neticesi vefat ettiğini, fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak davacı anne baba için 5.000,00’er TL maddi tazminat, davacı anne ve baba için 50.000’er TL manevi tazminat, diğer davacıların her biri için 5.000,00’er TL manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar vekili cevap dilekçesinde; davanın reddini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi karar ve gerekçesinde; maddi tazminatın feragat nedeniyle reddine, manevi tazminatın kısmen kabulü ile anne ve baba için 10.000’er TL, kardeşler için ayrı ayrı 2.000,00 ‘er TL olmak üzere toplam 38.000,00 TL’nin tahsiline karar vermiştir.Davacılar vekili istinaf dilekçesinde; takdir edilen manevi tazminatın acı ve elemi hafifletmediğini, kararın kaldırılarak talep gibi manevi tazminatlar yönünden karar verilmesini beyan etmiştir. Davalılar vekili istinaf dilekçesinde; hükmedilen manevi tazminatın olayın özelliklerine uygun olmadığını, fahiş miktarda olduğunu, müvekkili olan sürücünün olayda tali kusurlu olduğunu, asıl kusurun ölen kişide olduğunu, hükmedilen manevi tazminat miktarının müvekkilleri için faiz ile beraber yıkım oluşturacak bir rakam olduğunu, maddi tazminat yönünden feragat kararı verilmiş olmasına rağmen davalı vekili yararına vekalet ücretine hükmedilmemesinin usule aykırı olduğunu, kararın bu yönlerden kaldırılarak manevi tazminat yönünden ret kararı verilmesini talep etmiştir.Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi manevi tazminat talebine ilişkindir.HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: İstinaf yasa yoluna başvuran tüm tarafların manevi tazminat miktarına yönelik istinaf başvurusundaki iddia ve itirazları değerlendirildiğinde, TBK’nın “manevi tazminat” başlıklı 56. maddesine göre, Hâkim, ağır bedensel zarar veya ölüm halinde zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat adı altında uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verebilir. Bu yasal hüküm gereğince, hükmedilecek para, zarara uğrayanda manevi huzur duygusunu doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın miktarı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. Hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Manevi tazminat takdir edilirken, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli, davacının uğradığı zararın kapsamı, davalının sorumluluğunun niteliği, kusur oranları ve özellikle caydırıcı bir etki doğuracak düzeyde olması gerektiği de göz önünde tutularak, meydana gelen trafik kazası sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen tutarlara hükmedilmesi gerekmektedir.Bu bağlamda, dosyadaki deliller ve İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesi birlikte değerlendirildiğinde, somut uyuşmazlıkta olay tarihi, kazanın oluş şekli, kusur durumu, tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, yukarıda açıklanan ilkelerle birlikte dikkate alındığında Mahkemece her bir davacı için belirlenen manevi tazminat miktarlarının usul, yasa ve hakkaniyete uygun ve makul olduğu, manevi tazminat miktarının yerinde olduğu kanaatine varılarak her iki tarafın da manevi tazminatın miktarına ilişkin itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.Davalılar vekilinin vekalet ücretine yönelik istinaf talepleri değerlendirildiğinde, davanın fazlaya ilişkin hakları saklı tutulmak kaydıyla 5.000,00’ er TL maddi tazminat ve manevi tazminat talebiyle açıldığı, bilirkişi raporundan sonra düzenlenen harici sulh protokolü ile davacıların maddi tazminat taleplerinin giderilmesi sebebiyle davacılar vekili tarafından yazılı beyan ve duruşmada sözlü olarak maddi tazminat taleplerinden vazgeçildiği, davacı tarafın dava açmakta haklı olduğu, maddi tazminat yönünden feragatinin de gerçek bir feragat olmayıp ödeme sebebiyle vazgeçme niteliğinde olduğu için İlk Derece Mahkemesi tarafından reddedilen maddi tazminata ilişkin kısım yönünden, istinaf talep eden davalılar lehine vekalet ücreti takdir edilmemesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, davalı istinaf edenin bu yöndeki istinaf taleplerinin reddine karar vermek gerekmiştir. Bu nedenlerle; davacı vekilinin ve davalılar … ve … vekilinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:1-Davacı vekilinin ve davalılar … ve … vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Davacı yönünden; Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 44,40 TL harçtan peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 13,00 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,3-Davalılar … ve … yönünden; Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 2.595,78 TL harçtan peşin alınan 648,95 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.946,83 TL harcın davalılardan ayrı ayrı tahsili ile Hazineye irat kaydına,4-İstinaf eden tarafların istinaf başvurusu nedeniyle yaptıkları yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 6-İstinaf yargılama giderleri için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.26/12/2019