Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/284 E. 2020/127 K. 23.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/284
KARAR NO : 2020/127
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/10/2017
NUMARASI : 2017/4745 Esas – 2017/4757 Karar
DAVANIN KONUSU: Araç Hasar Tazminatı (Kasko Poliçesiden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 23/01/2020
Yukarıda yazılı Sigorta Tahkim Komisyonu/İtiraz Hakem Heyeti kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait ve davalı nezdinde kasko poliçesi ile sigortalı bulunan … plakalı aracın, müvekkilinin eşi … sevk ve idaresinde iken, 18/10/2016 tarihinde, … idaresindeki … plakalı araç ile çarpışması sonucu zarar gördüğünü ve pert hale geldiğini, davalı tarafa, tazminatın ödenmesi için başvurulduğunu ancak sürücü değişikliği yapıldığı iddiasıyla tazminatın ödenmediğini, olayda sürücü değişikliği olmadığını, müvekkilinin eşi … araçta tek başına olduğunu, kaza sonrası şoka girdiğinden oğlu … olay yerine çağırdığını, karşı araç sürücüsü ile trafik kazası tespit tutanağı düzenlendiğini ve araç sürücüleri tarafından imzalandığını, tazminatın kasko sigorta poliçesi teminatı içinde kaldığını iddia ederek, araç hurdasının davalı Sigorta Şirketine verilmesi suretiyle araç ve sigorta bedeli olan 44.000,00 TL’nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;… plakalı aracın kaza tarihi itibarıyla müvekkili nezdinde kasko sigorta poliçesi ile sigortalı bulunduğunu, kazanın hemen akabinde sigortalı araç sürücüsü … alkollü olması sebebiyle olay yerinden ayrıldığını ve çağrılan oğlu … kaza tespit tutanağını hazırlayarak karşı araç sürücüsü ile birlikte kaza tespit tutanağını imzaladıklarını, sürücünün yazılı beyanındaki imza ile kaza tutanağındaki imzanın farklı olduğunu ve sigortalı araç sürücüsünün hiçbir sebep yokken ve yaralanmadığı halde olay yerinden ayrıldığını, sürücünün alkollü olması nedeniyle olay yerini terkettiğini, dolayısıyla tazminat talebinin teminat dışı olduğunu, avans faiz talep edilmesinin hatalı olduğunu iddia ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Uyuşmazlık Hakem Heyeti” başvurunun kısmen kabulü ile 44.000,00 TL’nin Sigorta Şirketinin red tarihi olan 28/11/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak başvuru sahibine verilmesine, Sigorta Şirketinin talep etmesi halinde aracın mevcut halinin Sigorta Şirketine terkinine” karar vermiş, bu karara karşı davalı tarafça itiraz edilmesi üzerine, İtiraz Hakem Heyeti, davalı tarafın itirazın reddine karar vermiştir.Bu karara karşı davalı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; sigortalı araç sürücüsü … alkollü olması nedeniyle olay yerini terkettiğini, oğlu … ile karşı araç sürücüsü … tarafından trafik kazası tespit tutanağı düzenlendiğini, bu nedenle tazminatın teminat dışında kaldığını belirtmiştir.HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda:Dava, kasko poliçesi kapsamında trafik kazasından kaynaklanan araç hasar tazminatı istemine ilişkindir.Dosya kapsamından, davacının maliki ve eşi ….sürücüsü olduğu … plakalı araç ile dava dışı … sürücüsü olduğu … plakalı aracın, 18/10/2016 tarihinde kaza yapmaları neticesinde, davacıya ait aracın pert hale geldiği, aracın davalı nezdinde kasko sigorta poliçesi ile sigortalı bulunması nedeniyle tazminatın ödenmesi için davalı Sigorta Şirketine işbu dava öncesinde davacı tarafça başvurulduğu, davalı Sigorta Şirketi tarafından sürücü değişikliği yapıldığı gerekçe gösterilerek başvurunun reddedilmesi üzerine, davacı tarafça tazminatın tahsili amacıyla işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır.Davalı Sigorta Şirketi, işbu başvuru yapılmadan kendisine başvuran davacıya hitaben verdiği 28/11/2016 tarihli cevabi yazısında “yapılan incelemede sürücü değişikliği yapıldığı tespit edilmiştir. Talep edilen tazminatın kasko poliçe genel ve özel şartlarına göre teminat dışı olduğu ve herhangi bir ödeme yapılmayacağı” şeklinde beyanda bulunmuştur. Ancak Tahkim yargılamasında verdiği cevap dilekçesinde bu kez de sigortalı araç sürücüsü … alkollü olduğu gerekçesi ile olay yerini terkettiğinden tazminat talebinin teminat dışı olduğunu iddia etmiştir. Ancak bu iddiasını Uyuşmazlık Hakem Heyeti ve İtiraz Hakem Heyeti kararlarında da tartışıldığı ve değerlendirildiği üzere hiçbir somut delil ile ispatlayamamıştır. Bu durumda, davacının tazminat talebinin kasko poliçesi teminatı kapsamında kaldığı kabul edilerek kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya uygundur. Başka bir deyişle davalı vekilinin istinaf iddia ve itirazları yerinde değildir.Bu bağlamda, HMK.353/1/b-1 maddesi gereğince davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,2-6728 sayılı Yasa’nın 36.maddesi ile değişik 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı 1 sayılı Tarifenin A) Mahkeme Harçları başlıklı bölümünün III- Karar ve ilam harcı başlıklı alt bölümünün birinci fıkrasının (a) bendi gereğince harç alınmasına yer olmadığına,3-Peşin alınan karar harcının İlk Derece Mahkemesince istinaf talep edene iadesine,4- İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına,5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına,6- İstinaf talebi için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.23/01/2020