Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/2805 E. 2021/1192 K. 10.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/2805
KARAR NO: 2021/1192
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/04/2018
NUMARASI: 2015/514 Esas – 2018/381 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Trafik Kazasından Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 10/09/2021
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ Dava ve uyuşmazlık; maddi hasarlı trafik kazasından kaynaklanan araç değer kaybı ve kazanç kaybı tazminatının tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın İİK’nın 67. maddesi kapsamında iptali istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince; “Dava konusu trafik kazasında; davalı sigorta şirketinin sigortalısı olduğu- davalı …’ in sürücüsü bulunduğu- davalı …’ nın işleten sıfatı ile malik olduğu iş bu davadaki trafik kazasında … plakalı aracın sebebiyet verdiği kazada ” meskun mahalde seyir sırasında dikkatsiz, tedbirsiz, aşırı hızlı araç kullanma ve aracın hızını mahal şartlarına göre ayarlayamama, hatalı sevk ve idare sonucu park halindeki davacıya ait araca çarpma” nedeni ile % 100 kusurlu olduğu anlaşılmaktadır. Davacı tarafın … plakalı araç nedeni ile aracının değer kaybının özel ve teknik olarak incelenen kayıtlar gereğince aşağıda belirlendiği şekilde olduğu ve davalıların tamamından müşterek ve müteselsil sorumlu olduğu, araç kiralama bedelinin de kaza tarihi itibarı ile ( günlük kira bedeli 75,00 TL olmakla 15 gün için ) aşağıda belirlenen miktar kadar olduğu ve aşağıda belirlendiği şekilde davalılar … ve …’ un müşterek ve müteselsil sorumlu olduğu, kira bedelinden sigorta şirketinin sorumlu tutulamayacağı, temerrütün dava tarihi itibarı ile olup yasal faiz talep edilebileceği, bu miktarlar kadar davacının davasını ispatladığı, davacının fazlaya ilişkin talebinin yerinde olmadığı değerlendirilerek davalıların itirazında aşağıdaki hükümde belirlenen miktar kadar haksız olduğu ve sorumlu olduğu, alacağın likit olmadığı hesaplamaya muhtaç olduğu, davacının talebi dikkate alındığında davanın kısmen kabulünün gerektiği” gerekçesiyle, “Davacının davasının kısmen kabulü kısmen reddi ile İstanbul … İcra Müdürlüğü’ nün … E. Sayılı dosyasında takibe yapılan itirazın ”6.000,00 TL araç değer kaybı açısından 21/05/2015 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiz ile davalıların müşterek müteselsil sorumlu olmaları gereği ile 1.125,00 TL kazanç kaybının 21/05/2015 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiz ile davalılar … ile …’in müşterek ve müteselsilen sorumlu olmaları üzere” iptaline; takibin bu miktarlar üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, tazminat taleplerinin şartları oluşmadığından reddine,” karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekili ile davalı … istinaf kanun yoluna başvurmuşlardır. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; 01/03/2014 tarihli bilirkişi raporunda, müvekkiline ait araçta 8.280,00 TL (36.000,00 TL x %23) değer kaybı ve 2.000,00 TL (16 gün x 125 TL) kazanç kaybı oluştuğunun belirlendiğini, ancak Mahkemece 10/12/2016 tarihli bilirkişi raporu dikkate alınarak 6.000,00 TL değer kaybı ve 1.125,00 TL kazanç kaybına hükmedilmesinin hatalı olduğunu, değer kaybı tazminatının, kaza tarihi itibarıyla hasarsız 2. el piyasa rayiç değeri ile aracın onarılmasından sonraki 2. el piyasa değeri arasındaki fark olması gerektiğini, bu yönde ayrıntılı rapor alınmadan karar verilmesinin hatalı olduğunu belirtmiştir. Davalı … istinaf başvuru dilekçesinde özetle; aracı sattığını, sadece resmi olarak aracın kendisi üzerinde bulunmasının kendisine işleten sıfatını kazandırmayacağını, bu nedenle kendisinin meydana gelen zarardan sorumlu olmadığını, davacı için 15 günlük kira bedeline hükmedilmesinin de haksız kazanç oluşturduğunu, bu yönde bir araştırma yapılmadan farazi olarak hareket edildiğini, kusur yönünden yapılan değerlendirmenin de hatalı olduğunu belirtmiştir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: İlk Derece Mahkemesince karara dayanak yapılan 10/12/2016 tarihli bilirkişi raporunda; davalı … Sigorta AŞ’nin ZMS sigortacısı, davalı …’nın maliki ve davalı …’in sürücüsü olduğu … plakalı araç ile davacının maliki olduğu … plakalı aracın kaza yapması neticesinde, davacıya ait aracın kaza sonucu hasarlanması nedeniyle toplam hasar miktarının KDV dahil 7.049,44 TL olduğunun tespit edildiği; kazanın meydana gelmesinde davalı sürücü …’in %100 oranında tam kusurlu olduğu; 06/01/2014 kaza tarihi itibariyle davacıya ait 2013 model … marka aracın, hasarsız 2. el piyasa değerinin 36.000,00 TL olduğu, aracın kaza nedeniyle onarım görmesinden sonraki 2. el piyasa rayiç değerinin ise 30.000,00 TL bu durumda, araçtaki değer kaybının 6.000,00 TL olduğu; aracın toplam onarım süresinin 15 gün olduğu ve kaza tarihi itibarıyla günlük 75.000,00 TL kiralama bedeli nedeniyle toplam 1.125,00 TL kazanç kaybının oluştuğu mütalaa edilmiştir. Bilirkişi raporunun yapılan incelemesinde, raporun, HMK’nın 279. maddesinde aranılan koşullara uygun olarak düzenlendiği, dosyadaki bilgi ve belgelerle uyumlu, denetim ve hüküm kurmaya elverişli olduğu kanısına varılmıştır. Bu nedenle de, davacı vekili ile davalı …’nın istinaf başvurularındaki iddia ve itirazlar yerinde görülmemiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davacı vekili ile davalı …’nın istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ayrı ayrı esastan reddine, 2-Harçlar Kanunu’na göre alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 35,90 TL karar ve ilam harcı mahsup edilerek bakiye 23,40 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına, 3-Harçlar Kanunu’na göre alınması gereken 486,71 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 122,00 TL karar ve ilam harcı mahsup edilerek bakiye 364,71 TL karar ve ilam harcının davalı …’dan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına, 4-Davacı ile davalı …’nın istinaf başvuruları nedeniyle sarfettikleri yargılama giderlerinin kendileri üzerinde bırakılmasına, 5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekâlet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 6-İstinaf yargılama giderleri için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.10/09/2021